9. Bölüm

8.2K 264 216
                                    

Gökçe Kılınçer - Bir Başka Sevgiliyi

Arya Çakır...

Tırnaklarımı kemirirken İbrahim Hoca'nın odasının önünde volta atıyordum. Ateş'le Eren yaklaşık on beş dakikadır oradalardı ve İbrahim Hoca'nın onlara ne dediği hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Ders zili çoktan çalmış, öğretmenler sınıflarına girip ders anlatmaya başlamışlardı fakat ben derse girmek yerine Ateş'i beklemeyi tercih etmiştim.

Sonunda yorulduğumu hissettiğimde nöbetçi öğrencinin masasının üzerine oturdum. Bugün nöbetçi olan kız dokuzlardan tanımadığım bir kızdı. Kız telefonunu kurcalarken beni umursamıyordu.

Sonunda müdürün kapısı açıldığında hızla masadan kalktım. Eren hızla odadan çıkıp merdivenlere yöneldi. Kısa süreliğine göz göze gelmiştik fakat bu bir saniye falan sürmüştü.

Eren merdivenleri ikişer ikişer çıkarken Ateş çıktı müdürün odasından. Kapıyı arkasından kapatırken yanına gittim.

"Ne oldu? Ne dedi İbrahim Hoca? Kızdı mı? Tutanak mı tuttu yoksa? Ay yoksa okuldan mı atıldınız? Ne dedi Ateş söylesene!" Nefes almadan sorularımı peş peşe sıraladığımda Ateş başını geriye atıp güçlü bir kahkaha attı.

Sonunda iki elini yanaklarıma koyarken gözlerime baktı. Boylarımız arasında yaklaşık on üç santimetre falan olduğu için biraz eğilip boylarımızı neredeyse eşitledi.

"Biraz sakin olur musun?" diyerek gülümsedi. "İbrahim Hoca tabii ki kızdı fakat ilk defa böyle bir şey yaşadığımız için sadece uyardı. Bu kadar."

Ben, "İyi bari," derken sağ elinin başparmağıyla yanağımı okşamaya başladı.

"Şu arkandaki kız olmasa dudağına yapışırdım, biliyorsun değil mi?" Başımı çevirip arkama bakmak istedim fakat yapmadım, çünkü kıza bakarken onun hakkında konuştuğumuzu anlayacaktı. Ve bunu kesinlikle istemiyordum.

"Başka sefere artık," diyerek sinsice gülümseyip göz kırptım. Ateş hafifçe gülmüştü.

"Gel, sınıfa gidelim," dedi elimden tutarken. Tam beni merdivenlere yönlendirecekti ki diğer elimi elinin üzerine koyup onu durdurdum.

"Gitmesek?" dedim soru sorar gibi.

Hafifçe gülümseyerek, "Okulu asalım diyorsun yani?" dediğinde hevesle başımı salladım.

"Bekle burada, çantamı kapıp geliyorum." Ateş elimi bırakıp merdivenlere yöneldiğinde tekrar nöbetçi öğrencinin masasına oturdum.

Yaklaşık üç dakika sonra Ateş hızlı hızlı merdivenlerden inerek yanıma geldiğinde ayağa kalktım. Ateş bir kolunu omzuma atıp saçımdan öperken kapıya doğru yürümeye başlamıştık. Şu an öyle mutluydum ki...

Ateş'in arabasına bindiğimizde Ateş bana dönüp, "Nereye gidelim prensesim?" dedi. Bir süre düşündükten sonra gözlerim parlayarak Ateş'e döndüm. "Alışveriş merkezine gidelim mi?"

"Hayır, bana bu işkenceyi yapma," dedi yalvarır gibi. Ona en tatlı hâlimle bakmaya başladığımda bir süre durduktan sonra, "Tamam ya, tamam," dedi. "Bakma şöyle." Ellerimi sevinçle çırptıktan sonra yanağından sulu bir şekilde öptüm. Ateş arabayı çalıştırdığında, "Dur dur!" dedim aceleyle.

"Ne oldu?"

"Ben sürebilir miyim?" dedim. "Hem benim nasıl araba kullandığımı görmüş olursun. Olmaz mı?" Ateş gülümseyerek kafasını aşağı yukarı salladığında kapıyı açıp arabadan indim. Ateş de peşimden inmişti.

Bay Sevgilim (Bay Odun 2)Where stories live. Discover now