7. Bölüm

8K 299 189
                                    

Kaşlarım çatık bir şekilde gizli numaradan gelen mesajı olduğum yerde defalarca okudum. Cümlenin sonuna Nisa yazışından hiçbir şey anlamamıştım.

O an, aklım aylar öncesine gitti. Ateş'le sevgili olmadığımız zamanlarda Uğur'un başını beladan kurtarmak için onlara yardım ettiğim aklıma geldi. Bu işe bulaşmak istemediğim için adımı Nisa olarak söylemiştim. Oldukça kötü olan hafızama rağmen çocuğun adını birkaç saniye içinde hatırlamıştım. 

Yalçın...

Soğuk soğuk terlediğimi hissettim. Aldığım nefes bana yetmiyordu sanki. Vücudum tir tir titrerken sertçe yutkundum.

Sakin ol, Arya. O it sana hiçbir şey yapamaz. Sakin ol...

"Güzelim?" Ateş'in sesini duyduğumda başımı kaldırıp ona baktım. Ona gülümsemeye çalışırken çaktırmadan telefonumu cebime koydum.

Ateş benim durduğum merdivenin bir üstünde dururken yüzümü ellerinin arasına alıp, "İyi misin sen?" dedi endişeyle. "Yüzün bembeyaz olmuş."

"İyiyim, bir şeyim yok," dedim en ikna edici ses tonumu kullanarak. Bir yandan da gülümsemeye devam ediyordum.

"Emin misin?" diye sordu Ateş kaşlarını çatıp.

"Emin değilim, Arya'yım." Yaptığım iğrenç espri yüzünden Ateş yüzünü buruşturdu.

"Bu şeyin adı espri miydi? Buna gülmeli miyim yani?"

"Evet," dedim oldukça ciddi bir ifadeyle. Ateş başını iki yana sallayarak gülümsedikten sonra merdivenleri çıkmaya başladık. Ondan güç almak ister gibi sımsıkı tuttum elini.

*****

Ateş Kandemir...

Saat gece ikiye gelirken yatakta bir sağa dönüyordum bir sola. Genelde sabaha karşı uyuduğum için uyku bir türlü beni bulmuyordu.

Arya'yla aynı evde olmamıza rağmen birlikte uyuyamıyorduk. Şu anda, göğsümde uyuyan bir Arya olmasını o kadar isterdim ki... Murat Amca'nın bugünkü tavırlarından cidden tırsmış ve herkesin benimle dalga geçmesine neden olmuştum. Bir tek Umut Abi benimle aynı kaderi paylaştığından dalga geçmemişti.

Uyuyamayacağımı anladığımda oflayarak yatakta doğruldum. Ayağa kalkıp yavaşça odamdan çıktıktan sonra merdivenleri inmeye başladım.

Evden çıktığımda havanın serin olmasından dolayı istemsizce titredim. Üzerimde lacivert tişörtüm ve siyah şortum olduğu için ciddi bir üşüme söz konusuydu fakat bunu umursamayarak bahçede yürümeye başladım.

"Nereye bu saatte?" Sol tarafımda duyduğum sesle istemsizce yerimde sıçradım. Murat Amca'yı ellerini siyah eşofmanının cebine sokmuş, ayakta dikilirken gördüm. Onu görmeyi kesinlikle beklemiyordum.

"Uyku tutmadı," dedim ona doğru yürürken. Tam karşısında durduğumda -bakışlarımdan dolayı olsa gerek- gülerek, "Korkma, ısırmayacağım," dedi. Ben de hafifçe gülerek karşılık verdim.

Beni kolunun altına alıp bahçede yavaşça yürümeye başladığımızda derin bir nefes aldım. Aramızdaki buzlar eriyor gibiydi.

"Seninle açık konuşacağım Ateş. Arya'yla böyle bir konuyu konuşmam imkânsız. Seninle daha rahat konuşacağımı düşünüyorum," dediğinde merakla diyeceklerine kulak kesildim. "Dün gece aranızda bir şey oldu mu?" Sorduğu soru karşısında gözlerim kocaman açılırken birden olduğum yerde durdum.

Kendimi toparlayıp Murat Amca'nın kolunun altından çıktıktan sonra, "Nasıl bir şey?" diyerek anlamazlıktan geldim.

"Ne dediğimi bal gibi anladın," diyerek gülümsedi.

Bay Sevgilim (Bay Odun 2)Where stories live. Discover now