4. Bölüm

9.1K 378 142
                                    

Sabah dalgalar eşliğinde Ateş'in göğsünde uyandığımda doğrulmaya çalıştım. Fakat Ateş vücudumu kollarıyla öyle sıkı sarmıştı ki değil hareket etmek, nefes bile alamıyordum.

Kollarının arasından çıkmak için tekrar kıpırdandığımda, Ateş'in uykulu sesi kulaklarımı doldurdu. "Kıpırdanıp durma."

"Nefes alamıyorum," dediğimde kollarını biraz gevşetti. Rahat bir nefes alıp telefonumu elime aldım ve saate baktım.

08.54

Ön kamerayı açıp yüzüme baktığımda gözümdeki makyajın dağıldığını ve iğrenç bir görüntü oluşturduğunu gördüm. Ellerimi gözlerime götürüp makyajı temizleyebildiğim kadar temizledikten sonra telefonu kapattım ve yanıma koydum.

Birkaç dakika Ateş horlamaya başladığında tekrar uyuduğunu anladım. Başımı göğsünden yavaşça kaldırdıktan sonra yüzüne baktım. Uyurken bile yakışıklıydı pislik.

Gülümseyerek bir elimi yanağına götürdüm ve başparmağımla yanağını okşamaya başladım. Eğilip dudaklarımı dudaklarının kenarına sürttüm. Ardından uzun bir öpücük kondurdum.

Kafamı geri çekip Ateş'in kollarının arasından çıktım. Ayağa kalktıktan sonra terliklerimi giymeden denize doğru yürüdüm. Çömelip avucuma biraz su aldım ve yüzüme çarptım. Birkaç kere daha bunu tekrarladıktan sonra Ateş'in yanına geri döndüm.

Yanında yüzüstü uzandım bir süre. Ardından ellerimi karnının üzerinde birleştirdim ve çenemi ellerimin üzerine koydum. Ateş'in yakışıklı yüzünü incelerken birden telefonunun çalmasıyla irkildim.

Ateş yüzünü buruşturup gözlerini araladığında göz göze geldik. Ona en şirin gülümsememle bakarken o da gülümsedi.

Sol elini saçlarıma daldırıp okşamaya başlarken, "Ne tatlı bir şeysin sen ya?" diye mırıldandı gülümseyerek.

Ona gülümseyerek karşılık verdikten sonra, "Telefonu açsan mı?" dedim.

Gözlerini devirerek, "Kim arıyor sabah sabah ya?" dedi. Telefonunu eline alıp ekrana baktıktan sonra, "Annem," dedi. Sormama gerek bile kalmamıştı.

Aramayı yanıtlayıp telefonu hoparlöre aldı ve yanına koydu.

Ateş, "Efendim anne?" derken gülümseyerek gözlerime bakıyor ve saçlarımı okşamaya devam ediyordu.

"Uyuyor muydun oğlum?" dedi Başak Teyze telefonun ucundan.

"Artık uyumuyorum," dedi Ateş. "Bir şey mi oldu?" Ateş saçıma daldırdığı elini saçlarımdan ayırıp koluma koydu. Beni tam anlamıyla üzerine çıkardığında gözlerimi kocaman açıp ona baktım.

Ateş'in üstündeydim! Üstünde!

Ateş bu hâlime hafifçe güldükten sonra tekrar kolumdan tutup biraz yukarı çıkardı. Kafamı göğsüne yaslarken, "Neye gülüyorsun sen?" dedi Başak Teyze şüpheyle. Utanç içinde gözlerimi sıkıca yumdum ve alt dudağımın kenarını dişledim. "Gamze'yle beraber misin? Ay yoksa gece beraber miydiniz? Vallahi kalpten gideceğim şimdi! Çocuğum, senin yaşın kaç başın kaç? Biz sana böyle mi öğrettik? Niye kızla birlikte oluyorsun sen?"

Başak Teyze hızlı hızlı konuştuğunda sıkıca yumduğum gözlerimi açtım ve kafamı kaldırıp Ateş'e baktım. O da şaşkınca bana bakıyordu.

"Yok artık Başak!" dedi Sinan Amca. Sesinden bizim gibi şaşkın olduğu anlaşılıyordu.

"Valla Yok artık! anne. Ne Gamze'si, ne birlikte olması kurbanın olayım? Ben öyle bir insan mıyım?" Huzur içinde başımı Ateş'in göğsüne yasladım tekrardan. Ateş tekrar saçımı okşamaya başlarken, "Ayrıca Gamze artık hayatımda değil," diye devam etti.

Bay Sevgilim (Bay Odun 2)Where stories live. Discover now