12. Bölüm

6.7K 238 159
                                    

Kasıklarımdaki hafif ağrıyla Ateş'in çıplak göğsünde uyandığımda araladığım gözlerimi geri kapattım ve pikeyi iyice üzerime çektim. Üzerimde iç çamaşırlarım bile olmadığı için üşümüştüm.

Yaklaşık beş dakika boyunca tekrar uyumaya çalıştım fakat uyku beni bir türlü bulmuyordu. Uyuyamayacağımı anladığımda doğrulup iç çamaşırlarımı giydim.

Sütyenimin kopçasını takarken Ateş'in arkamdan, "Günaydın," dediğini duydum. Arkamı dönüp kollarının üzerinde doğrulmuş ve uykulu bir şekilde gülümseyerek bana bakan Ateş'e baktım. Altında baksırı olmadığı için pikeyi kasıklarına kadar çekmişti. Dün geceden sonra çekmese de olurdu.

"Günaydın," dedim gülümseyerek. Yatağın üzerindeki dün de giydiğim Ateş'in lacivert tişörtünü elime alıp üzerime geçirdim. Ateş de bu sırada yerde olan siyah baksırına uzanıp pikenin altından giymişti. Sonra da yataktaki gri eşofmanını eline alıp pikeyi açmış ve eşofmanını giymişti.

Karşıma gelip bağdaş kurarak oturduktan sonra saçımın bir tutamını kulağımın arkasına itip, "İyi misin? Canın acıyor mu?" dedi.

"Biraz kasıklarım ağrıyor, o kadar," dedim. Anladığını belirtircesine başını salladıktan sonra alnımdan öptü.

"Çok ağrımaya başlarsa söyle, tamam mı?" Gülümseyerek başımı salladım. Üstüme düşmesi hoşuma gidiyordu.

Telefonumu elime alıp saate baktığımda 15.17 olduğunu görmek şaşırmama neden olmuştu. Tamam, ikimiz de uykuyu çok seviyor olabilirdik fakat cidden çok fazla uyumuştuk.

"Ne kadar uyumuşuz lan," dedim.

"Sabah altıda yattık, o yüzdendir," dedi. Ardından esneyerek gerindi. Gülümseyerek ayağa kalktığımda, "Nereye?" dedi.

"Kahvaltı hazırlayacağım," dedim sorar gibi. "Aç mı kalalım?"

Ateş ayağa kalkıp, "Sen otur, ben hazırlarım," dedi.

"Sen mi?" dedim gülerek. "Sen yumurta bile kıramazsın."

"Aşk olsun. Kalbimi çok kırdın şu an (!)" dedi ağlıyormuş gibi burnunu çekip gözünü silerken. Başımı geriye atıp yüksek sesle kahkaha attım. "Beceriksiz olabilirim ama omlet yapmasını biliyorum." Omuzlarımdan bastırarak yatağa oturmamı sağladı. "Sen otur bakalım. Ben kahvaltını hazırlayayım."

"Emin misin?" dedim kaşlarımı kaldırıp.

"Eminim," dedi. Burnumdan öpüp odadan çıktığında geri geri gidip sırtımı yatak başlığına yasladım. Dün gece yüzünden kendimi biraz değişik fakat çok güzel hissediyordum. Sevdiğim adamla bunu yaşamak güzel bir histi.

Derin bir nefes alarak telefonumu elime aldığımda Bade'den mesaj geldiğini gördüm. Mesaj gece 03.47'de gelmişti.

Bademm: Kız küçük şempanze, doğum günün kutlu olsun!

Arya: Aşkımsın Bademmm

WhatsApp'tan çıkıp telefonumu kapattım ve komodinin üzerine koydum. Aşağıdan bardak kırılma sesini duyduğumda kahkaha atıp, "İyi misin?" diye seslendim.

"Sorun yok, hâllediyorum şimdi!" diye seslendi Ateş. Birkaç saniye sonra Ateş'in, "Ah!" diye acı içinde inlediğini duyduğumda yataktan ışık hızıyla kalkıp odadan çıktım.

Hızlı adımlarla aşağı inip mutfağa geçtiğimde Ateş'in elini suya tuttuğunu ve yüzünü buruşturduğunu gördüm. Yerde ve tezgâhta birkaç damla kan vardı.

Kırık cam parçalarına basmamaya dikkat ederek yanına gittim.

"Ne beceriksiz bir şeysin sen ya?" dedim suya tuttuğu elini suyun altından çıkarırken. Musluğu kapatıp elindeki kesiğe baktım. Uzun ve derin bir kesikti. Suya tutmayı bıraktığı için elinden tekrar kanlar süzülmeye başlamıştı.

Bay Sevgilim (Bay Odun 2)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora