Bay Sevgilim (Bay Odun 2)

14. Bölüm

Eve nasıl geldiğimi, bacaklarımın yoldayken nasıl beni taşıyıp eve kadar getirdiğini, zili nasıl çaldığımı, hiçbir şeyi hatırlamıyordum.

Babam kapıyı açıp beni gördüğü an, "Ne oldu?" diye sordu endişeli bir ses tonuyla. Yeni kuruyan yanaklarımdan bir damla yaş süzüldüğünde babam daha da endişelenip, "Arya ne oldu dedim?" diye sordu. "Biri bir şey mi yaptı?"

Elimdeki poşet yere düştü. Kollarımı babamın boynuna dolayıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlarken, "Aldatıyormuş beni," diyebildim. Babam bana kaslı kollarıyla sıkı sıkı sarılırken daha çok ağladım.

Hıçkırıklarımın ardı arkasının kesilmediğini anlayan babam geri çekildi. Gözyaşlarımı sildikten sonra, "Ağlama babacım," dedi. "Üzme beni." Babam yere düşen poşeti aldı. Daha fazla kapıda beklemenin anlamı olmadığını anlayıp içeri girdim.

Babam kapıyı kapatırken, "Annen duşa girdi. Gel baba kız konuşalım seninle," dedi. Gözyaşlarım yanaklarımı ıslatmaya devam ederken hıçkıra hıçkıra ağlamamak için dişlerimi sıkıyordum.

Babam poşeti mutfağa bırakıp yanıma geldiğinde burnumu çektim. Merdivenleri çıkarken bacaklarımın ve ellerimin titrediğini fark ettim.

Odama girdiğimizde ben yatağa ilerlerken babam kapıyı kapattı.

"Niye yaptı bunu?" dedim. Babam gelip karşıma otururken, "Ne gördün?" diye sordu.

"Parkta eski sevgilisiyle öpüşürken gördüm!" dedim hiddetle.

Babam birkaç saniye ne diyeceğini bilemedi. Sonunda, "Ateş'den beklemezdim," diyebildi. Onun da Ateş'e sinirlendiğini anlamıştım.

Ellerimle yüzümü kapatıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladığımda babam bana sımsıkı sarılıp, "Her şey yoluna girecek," dedi. Hıçkırıklarım asla kesilmiyordu. Avuçlarım ıslandığında kollarımı yine babamın boynuna sardım.

Artık sığınacağım bir sevgilim yoktu. Göğsünde uyuyacağım bir sevgilim yoktu. Şirinlikler yapacağım bir sevgilim yoktu. Öpüp koklayacağım bir sevgilim yoktu. Artık Ateş yoktu...

Bunları düşündükçe daha çok ağladım. Her şeyin yalan olduğunu düşündükçe ağlamaktan bir ara nefes bile alamadım. Keşke bu bir rüya olsaydı... Sıçrayarak yatakta uyandığımda Ateş 'Rüya gördün güzelim, geçti...' diyerek beni sakinleştirseydi...

*****

Ateş Kandemir...

Arabayı beceriksizce park ederken direksiyonu tutan ellerim titriyordu. El frenini çekip kollarımı direksiyona yasladıktan sonra alnımı da kollarıma yasladım.

Uzun bir süre öylece durdum. Babamın anlamaması için kendime gelmeye çalıştım fakat bu imkânsızdı.

Arabadan inip eve adımlarken sıkıntılı bir nefes alıp verdim.

Kapıyı çaldıktan beş saniye sonra babam kapıyı açtı.

Babam kaşlarını çatıp, "Ne oldu?" diye sorduğunda başımı sağa sola sallayıp, "Bir şey yok," dedim. "Odamdayım ben."

Odama çıkıp kapıyı arkamdan kapattıktan sonra başımı ve sırtımı kapıya yasladım.

Dinlememişti beni... Yanlış anladığı saçma sapan bir durum yüzünden ikimizi de yaralamıştı. Sözlerimin hiçbir etkisi yok muydu yani? Bana güvenmemiş miydi?

Çalışma masamın üzerindeki bardağı elime alıp içindeki suyu bitirdim. Bardağı dudaklarımdan çektiğimde Gamze'ye olan sinirim yüzünden bardağı sıkmaya başladım. Nefret ediyordum o kızdan!