Bay Sevgilim (Bay Odun 2)

6. Bölüm

Kitabı unutmadınız di mi len? AJSKKAKJSJKAJSSDE

Ateş Kandemir...

Hava aydınlandığında yanımda kıpırdanan Arya yüzünden gözlerimi araladım. O uyuyordu fakat sırtı göğsümle karnıma yaslıydı ve sürekli kıpırdandığı için ben uyuyamıyordum. Arkası bana dönük olduğu için beline sardığım kollarımı yavaşça belinden ayırdım. Başımı yastıktan kaldırıp biraz öne doğru eğildim ve güzel yüzüne inceledim. Kaşlarını, gözlerini, burnunu, dudaklarını...

Gülümseyerek başımı yüzüne eğdim ve gözlerimi kapattım. Burnumu boynuna sürtüp derin bir nefes aldım. Kokladığım yeri öptükten sonra geri çekilip gözlerimi açtım ve saçının bir tutamını kulağının arkasına sıkıştırdım. Onunla ilk karşılaştığım an aklıma geldi birden. Elimde olsa bir kaşık suda boğabilirdim o zamanlar Arya'yı. Şimdiyse güzel yüzünü izlemeye, kokusunu içime çekmeye doyamıyordum.

Arya tekrar yerinde kıpırdandığında elimi yanağının üzerine koyup başparmağımla yanağını okşamaya başladım. Uzun bir süre yanağını okşayarak yüzünü inceledikten sonra geri çekilip duvardaki saate baktım. 08.25.

Başımı tekrar yastığa koyduktan sonra sırtüstü uzandım. Ellerimi başımın altında birleştirip tavanı izlemeye başladım. Nedense bunu çok sık yapıyordum.

Sağ tarafımdaki hareketlenme yüzünden başımı çevirdim. Arya bana doğru dönmüştü. Hafifçe gülümseyerek vücudumu ona doğru çevirdim. Ona biraz daha yaklaştım. Burunlarımız birbirine değerken derin bir nefes aldım. Tam o sırada yanıma koyduğum telefonumun titremeye başlamasıyla içimden küfrederek ayrıldım Arya'dan. Telefonumu elime alıp kimin aradığına baktığımda... Ne?

Ekranda Gamze arıyor... yazısını görmek kaşlarımı çatmama neden olmuştu. Yavaşça koltuktan kalkıp Arya'dan en uzak olan köşeye gittim. Derin bir nefes alıp parmağımı yeşil ekranda kaydırdıktan sonra telefonu kulağıma götürdüm.

"Bu saatte niye arıyorsun?" dedim sesimi olabildiğince alçak tutmaya çalışarak. "Daha doğrusu, beni niye arıyorsun?"

Gamze'nin burnunu çektiğini duydum. Ağlıyor muydu? Ayrılışımız onun için zordu, biliyordum fakat bu ayrılık sürpriz değildi. Ona davranışlarımdan bile onu sevmediğimi belli ediyordum.

"Seni özledim." Kelimeleri yuvarlayarak konuştuğundan dolayı sarhoş olduğunu anladım. Bu saatte sarhoş olması garibime gitmişti.

"Beni her istediğinde arayamazsın Gamze," dedim. "Senin için zor olduğunu biliyorum ama farkındaysan benim bir ilişkim var."

Telefondan hıçkırık sesi duyduğumda derin bir nefes aldım. "Sana deli gibi âşığım ben," dedi. Ardından bağırarak konuşmaya başladı. "O kızla mutlu olduğunuzu gördükçe acı çekiyorum! O kızın yanındayken mutlu, benim yanımdayken üzgün olduğunu bildikçe acı çekiyor, kendimi geri zekâlı gibi hissediyorum! O kızla öpüştüğünü, hatta belki de seviştiğini bildikçe acı çekiyorum! Bir kere bile koklayamadığım kokunu gün içerisinde sürekli kokladığını bildikçe acı çekiyorum! Ben o kız yüzünden acı çekiyorum, gözünün önünde ölüyorum!" Tekrar hıçkırdı. "Benim bütün hayallerimi yaşıyor o kız. O kadar şanslı ki..." Ne diyeceğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

Birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra, "Ne dediğini bilmiyorsun Gamze," dedim oldukça sert ses tonumla. Arya'ya Hayatında hiçbir önem taşımayan insanlara benim gibi duygusuz, taş kalpli ol derken ciddiydim. "Git uyu, kendine gel. Kapatıyorum ben. Bir daha beni arama." Aramayı ve telefonu kapattıktan sonra telefonumu eşofmanımın cebine koydum. Başımı sağa sola eğerek boynumu kıtlattıktan sonra arkamı döndüm. Tam o sırada Arya'yı koltukta bağdaş kurarak oturmuş, kaşlarını çatmış bir şekilde beni izlerken gördüm.