[28]

1.1K 144 37
                                    


Hoseok araya girerken sert bir rüzgar Yoongi'yi geriye savurmuştu. Sırtı yere çarpan Yoongi'nin dudaklarının arasından belli belirsiz bir inilti çıktı. Her an hazırlıklı olan kendisi için bile bu beklenmedikti.

''Ne yapıyorsun sen?''

Hoseok çocuğun önüne geçerken derin bir nefes aldı. Yoongi'nin yoluna çıkma cesaretini göstermişti, ilk kez. ''O bir çocuk!'' dedi, sesi titremeye başlamıştı. ''Neler olduğunu bile bilmiyoruz. Onu öylece öldüremezsin!'' Omuzunun üstünden çamura ve yapışkan bir sıvıya batmış olan çocuğa baktı. Yüzü neredeyse görünmez haldeydi. Her bir yanından uzanan ahtapotumsu kollarla bir insan olduğunu bile söylemek güçtü.

''Sonra da öğrenebiliriz.''

Hoseok'un ona karşı gelmesi Yoongi'yi sinirlendirmeye başlamıştı. Diğerleri gibi Hoseok da şu ana dek yaptığı hiçbir şeyi sorgulamamıştı. Çünkü o hiçbir zaman mantıksız bir hamle yapmazdı, en kötü anda bile.

''Bunu yapamazsın,'' Hoseok Yoongi'ye doğru bir adım attı. ''Ne olursa olsun, o bir çocuk. Bak ona!'' Yoongi sessiz kaldı. Hoseok'un haksız olmadığının farkında olsa da tehlikeyi ortadan kaldırmak zorundaydı.

''Kenara çekil.'' dedi, sakinliğini korumaya çalışıyordu. Birbirlerinden başka bir şeye sahip değilken kavgaya tutuşmaları mantıksızdı.

''Bana karşı şansın yok. Yaralanmanı istemiyorum.''

Hoseok'a doğru yürümeye başladığında hareket eden kollardan birine bileğinde sarılı olan son bıçağı saplamıştı. Çocuk acı dolu bir çığlık atarken kollar duvarlara ve yere çarpmaya başladı. ''Ağzı kapalıyken nasıl nefes alabiliyor?'' dedi, merak duygusunun harekete geçtiğini hissedebiliyordu.

''Yoongi, yapma!''

''Bundan çok daha kötüsünü gördün.'' dedi Hoseok'u omuzundan yakalarken. ''Aklını başına toplamaya devam etmezsen görmeye de devam edeceksin.''

Silahını çocuğa doğrulturken Jimin'in zihinindeki belli belirsiz sesini duyabiliyordu. ''Bunun için bağışla beni.'' dedi Jimin'e.

''Yoongi!''

Hoseok'un bedeni kaskatı kesilirken yapabileceği tek şey liderine, arkadaşına seslenmek olmuştu. Saniyeler sonra silah sesi duyulurken gözlerini kapatmıştı, görmeye alışık olduğu bir sahneyi tekrar görmemek için.

''Şunu görüyor musun, lanet bok.''

Taehyung aşağıya atladığında kirlenen üstünü temizlemeye çalışırken söylendi.

''Bu bok dolu yerde ne halt yiyorsunuz?''

''Konuşma şekline dikkat et.'' dedi Yoongi hedefine doğru ilerlerken. Bunu kimin yaptığını öğrenmesi gerekiyordu, tüm bu kirliliği temizledikten hemen sonra.

''Jimin'e kötü örnek olacaksın.''

''Jimin mi? Ona karşı ne kadar iyi olduğumu görmüyor musun?'' Yoongi'yle uğraşmak işemişse de Hoseok'u fark ettiğinde bundan vazgeçerek diğerine doğru yürüdü.

''Hey, Hoseok!''

Hoseok Taehyung'un sesini duyduğunda tereddüt ile açmıştı gözlerini.

''Neyin var? Bir şey mi oldu?''

''Bir şey yok.'' dedi Hoseok. Yoongi'nin olduğu yöne bakmamak için kafasını çevirmişti.

Taehyung onun yalan söylediğini anlamıştı. Hoseok'u diğerlerinden daha iyi tanıyordu. Yoongi ile aralarında bir şey yaşanmış olmalıydı ya da düşmanlarıyla ilgili bir sorun vardı. Yine de onun kaçındığı şeyin ne olduğunu öğrenmek için Yoongi'ye yaklaştı.

X-Force - YoonminWhere stories live. Discover now