Belki Bir gün (gxg)

<<47>>

"Ceren."

Yavaşça seslendim uyanması için,kahvaltıya bekleniyorduk.

"Ceren hadi kalk kahvaltı edeceğiz."

Uyuşuk bir şekilde kalkmaya çalışırken gülümsedim.Tekrar yattığında dank etmişti,sadece pozisyon değiştiriyormuş...

Ellerimi belime koyup bir süre bekledim,ne desem uyanırdı acaba?

Kulağına doğru yaklaştım.

"Uyanmıyorsan eğer biz dünkü doktora gideceğiz Uzayla."

Gözlerini açtı.

"Ne zaman?"

Belli etmemek için gülümsemedim.

"İşte kahvaltıdan sonra."

Ayağa kalktı,yaptıklarını hayretle izliyordum.

"Tamam bende geleyim Uzay yalnız kalmasın."

Muzipçe sırıttım.

"Yalnız değil ki ben varım."

Uykulu gözlerini bana dikti,uykulu gözlerini öpmek istiyordum.

"Olsun olsun geleyim ben ne olur ne olmaz."

Kıkırdadım.

"Niye gülüyorsun tatlı tatlı."

Kızarmadan kaçmam gerekiyordu.Derin bir nefes aldım.

"Görüşürüz."

En fazla 5 dakika sonra görüşecektik zaten ne saçmalıyordum ben.

Bu sefer gülen taraf oydu.

"Tamam hadi git kızardığını görmedim."

Lanet olsun!

Ayaklarımı yere vura vura aşağı doğru inmeye başladım.Patates kızartması kokusu burnuma dolarken saniyeler önce yaşadığım utanç verici şeyler çoktan aklımdan gitmişti.Elimle aldığım patates kızartmasını ağzıma atarken sandalyeye oturdum.

Etrafta gözlerimi gezdirirken herkesin Uzaya baktığını gördüm.Sizce neden bakıyorlardı?

Evet evet yıllardır açmış gibi.Ayağımla ayağına vurdum,gözlerini ne var gibi üstüme dikti.

"Biraz yavaş ye hayvan herif."

Ağzındakileri yaklaşık 3 dakika yutmaya çalıştıktan sonra konuştu.

"Gideceğiz ya ondan hızlı yiyorum,sende hızlı ye hadi."

Ciddi ciddi kadınla kafayı bozmuştu bu galiba.

"Öğlen gitmiyor musunuz siz yazlığa?"

Babaanneme döndüm.

"Evet ama önce hayırlı bir iş için hastaneye gidiyoruz."

"Hastanede nasıl bir hayırlı iş yapabilirsiniz ki?"

Çayımdan bir yudum alıp cevap verdim.

"Çok güzel hayırlı bir iş yapabiliriz babaanne."

Anlamadığı için sustu,kim akıl sır erdirebilirdi ki Uzay gibi birinin kendi şehrinde bile olmadığı bir doktora tutulduğunu.

Uzay daha yavaş yemeye başlarken gülümsedim,heyecanlı gözüküyordu.Kulağıma fısıldanan ses ile titredim.

"Hala mı tatlı tatlı gülüyorsun sen?"

Ceren...

Öksürmeye başladığımda annem su uzattı.Bir dikişte içtiğim suyu şu an kızaran yüzüme de boca etmek istiyordum.