Belki Bir gün (gxg)

Bölüm 8

Kendimi anlamam neden bu kadar uzun sürmüştü bilmiyorum.18 yaşındaydım ve bu zamana kadar kızlardan hoşlandığımı anlamamıştım.Ceren hayatıma girdiğinden beri aldatılma meselesini bir kenara bırakmış sadece onun kendini değerli hissetmesi için uğraşıyordum.Bu hoşlanmamı sayılırdı?

Çocuklar sorularını bitirdiğinde -ki fazla çabuk bitmişti-Sandalye de arkama yaslandım.Konuştuğum kişinin kız olduğunu öğrenince kimse üstelemedi.Homofobik olduklarından değil benden bu zamana kadar böyle bir sinyal almadıklarından.Yani hiç biri benim bir kızdan hoşlanabileceğimi düşünmüyordu.Bu yüzden eski sohbetimize geri döndük.Arada bir sessizlik olunca kahvemi yudumlamaya başladım.

Uzay "Alp piçi ne yapıyor?"dediğinde ona döndüm.

"Bilmiyorum.Bilmekte istemiyorum."

"Senden sonrakini de aldatmış piç."Dedi Hala morali bozuk olan Nazlı.

"Umurumda değil.Gerçekten."diye yanıtladım onu.

Şaşırmışlardı çünkü Alp'i seviyordum ve aldatıldığımı ilk öğrendiğimde evden dışarı adım bile atmadım.Hayattan soyutlanmıştım resmen.Onlarda bunu bildikleri için şaşırmışlardı haliyle.

Konuyu değiştirmek istercesine konuştum.

"Benim aşk hayatımı boşverinde.Sizde işler ne anlatın bakalım."

Onur hemen atladı."seks hayatım mükemmel gidiyor ama aşk hayatım yok.Yani ben aşık olamam abi biliyorsunuz."

Cümlesini bitirdiğinde Nazlı ile göz göze geldik.Ne kadar kırılıp,acı çektiğini tahmin bile edemiyordum ama gözlerinden belli oluyordu.Yorulmuştu,sevmekten.En kötüsü de bu değil mi zaten?.Aşk uzun bir koşu yolu gibi ilerde ne olacağını bilmiyorsun ama durmadan koşuyorsun,yorulsan da koşuyorsun.Nazlı da bu yolda yorulsa da koşuyordu hemde beklentisiz.Onu böyle gördükçe gerçekten üzülüyordum.

"Neden olamıyor muşsun?"Dedim Onura.

"Ben kırarım ki onu.Yani aşık olduğum kişiyi.Hem bağlanamam hemde ya başkasına kayarsa gözüm.Atraksiyona gerek yok ben böyle iyiyim."

"Eğer gerçekten aşık olursan hiç bir şeyin kaymaz başka bir yere merak etme sen."Dedi başak ve gözleri beni buldu.Göz göze gelince çekti gözlerini hemen.Değişik davranışlarına anlam veremiyordum çocukluktan beri.

Sonra Uzay mutlu bir sesle konuştu."Sapım ve sap olmaktan çok mutluyum.Yaşasın özgürlük."

Özgürlük dediği şey her kızın götüne bakabilmekti sanırım.Yer ayırt etmeksizin yapıyordu bunu.

Herkes Başak'a döndüğünde derin bir nefes aldı.

"Uzun süredir birinden hoşlanıyorum hatta daha fazlası.Size adını söylemeyeceğim lütfen soru sormayın zamanı gelince anlatacağım.Söz.

Başağın sözleri üzerine herkes sorularını yutup susmuştu.O kadar şaşırmışlardı ki Nazlıya sormayı bile unutmuşlardı.Bu iyide olmuştu üzgün gözüküyordu çünkü.Masada sessizlik hakim olmuştu.O sırada Başağın sevdiği kişiyi düşündüm.açıkçası şaşırmıştım çünkü birini sevecek bir insan değildi.Kişiliği hep insanlara uzak ve donuk olduğundan beklemiyordum birini seveceğini.Düşüncelerimden Onurun kızgın sesiyle sıyrıldım.

"Uzay ağzını sikim lama mısın sen ya ne püskürtüyorsun çayı üstüme."

"Abi pardon ya çay çok sıkcakmışta ondan şey ettim."

Onur sinirle saatine baktı.

"Millet ben gidiyorum biraz işim var şu salağa biri çay içmeyi öğretsin.Yoksa bağardakla beraber ben içiririm bir daha ki çayı."