Can Sıkıntısı 2

59 6 31
                                    

HİLAL'DEN

"Neydi bu çilem, ben ne yaptım da bu eve düştüm?"

Kendi kendime söylendiğim yetmiyormuş gibi Rüveyda'da televizyondan Müge Anlı izliyordu.

"Kanka, yardım edecek misin?"

Abimler evde olmadığı için evin temizliğini biz yapıyorduk daha doğrusu ben yapıyordum, Rüveyda Hanım bana yardım etmiyordu.

"Yio, ben burada çok önemli bir işle meşgulüm."

Kızgın gözlerle ona baktığımda 'ne var?' anlamında bana baktı.

Elimdeki bezi Rüveyda'ya verdiğimde oflayıp televizyonu kapattı.

İçimden sevinç çığlıkları atarken Rüveyda'nın ayağa kalktığını ve saçlarını özenle topladığını görünce Rüveyda'nın mükemmel götüne baktım.

Ne var be, insan kankasının götüne bakamaz mı?

Seksi bakışlarımla Rüveyda'ya baktıktan sonra birlikte salonu temizlemeye başladık.

"Aşko, hem temizlik yapalım hem de dedikodu yapalım. Kanka geçenlerde sahilde karşılaştığım çocukla bir daha karşılaşmak istiyorum."

Gözlerim mükemmel yerlerinden nazikçe çıkarken acaba Rüveyda sahildeki çocuğa aşık mı oldu diye aklımdan geçirdim ama yıllardır abime aşıktı, hemen nasıl unutsun ki?

"Yoksa aşık mı olsun?"

Mükemmel sorumla Rüveyda ultra ultra gözlerini devirdi.

Rüveyda çocuğum yapma gözlerin öyle kalacak.

"Saçmalama Hilal, ben Sarp'tan başka biriyle yakınlaşamam, bana karşı çocuk iyi davrandı ve çok nazikti, o yüzden dedim." dediğinde yav he he bakışımı attım.

"Adı neydi çocuğun, söyledi mi sana hiç?" diye sorduğumda biraz düşündü ve "Adem" dediğini duydum.

Adem ismi neden bu kadar tanıdık geliyordu?

Yakınımda Adem diye biri var mıydı?

Bizim Hikayemiz ŞER//SOKOWhere stories live. Discover now