0.8

87 14 41
                                    

ECE'DEN

Kalbimin hızını saniyeler içinde fark ettim. Karnında oluşan değişik şeyler de nelerdi?

Heyecanlıydım ve yanaklarım kızarıyordu.

Tam öpüşeceğimiz sırada kossskocaman bir örümcek görmüştüm. Haliyle Sarp'ın üstünden kalkıp yüksek bir yer arıyordum ve sonunda ağaca hızlıca çıktım.

Hızlı nefes alıp verirken korkudan ne yaptığımı bilmediğim için ağaca çıktıktan sonra toparlanabilmiştim.

Ama sorun şuydu ki ben nasıl inecektim?

Ah aptal kafam ah

Sarp'a baktığımda yerde uzanmış bana bakıyordu. El salladım gülümseyerek.

Allah'ım ben nasıl ineceğim? Sen sabır ver bana.

Aşağa baktım. Kurumuş yapraklarla ve toprakla bakıştık.

Tekrardan Sarp'a baktığımda bana piç gülsemesiyle bakarken birden ayağa kalktı ve bileklerimi okşadı. Hemen ayaklarımı kendime çekmeye çalıştım hem de ağaca sarıldım.

"Birileri burada mahsur kalmış."

"Kurcan mı lan beni?" diye sordum.

Tınneeee

"Tabii küçük tavşan."

*****

Mükemmel ötesi Sarp'ın kurtarma operasyonu başarıyla sonlanmıştır ve Sarp'ın kolunu sıka sıka yolumuza devam ediyorduk.

Aradan birkaç saat geçmişti fakat hasteneye varamamıştık tabii acıkmış ve susamıştım. Sarp'ta aynı şekilde her halinden belli oluyordu.

Sarp birdenbire durdu ve bana baktı. "Ece gözlerine kalacağım." dediğinde bir an durup ona baktım.

"Neden?"

"Karışma sen bakayım, büyüklerin işine karışma." diyip bir anda gözlerimi kapattı.

Biraz yürüdükten sonra Sarp'ın durduğunu hissettim bende durdum.

Kızım senin başına neler geldi aq. Sen saf değildin lan, Özüm'e kök söktürürdün şimdi ondan daha safsın. Aşk karın doyurmuyor.

'Sevgili iç sesim aşk karın doyurmasa da Özüm gibi at etinden zehirlenmemekten daha iyidir.'

Gözlerim açıldığında bir evin bahçede duruyordum. Sorun burası kimindi?

Sarpa baktığımda Beni sesi gitmeyecek bir şekilde gülümsüyordu fakat aradan birkaç saniye geçmesine rağmen hâlâ gülümseye devam ediyordu.

Neden güldüğünü bilmiyordum çok anormal bir şekilde gariplik seziyordum bu durumdan.

Kesin profesör falan yoktu bir oyun işlenmişti ve bu oyunun içinde Sarp'ta vardı.

Kesin.

Tam Sarp'a ne olduğunu soracaktım ki birilerin 'iyi ki doğdun Ece. İyi ki doğdun, iyi doğdun...' dediğini duyar duymaz sesin geldiği yerden baktım.

Özüm'ün elinde pasta vardı. Adem, Doruk, Cihan abi ve Doruk'un Özüm'ün arkasında durduklarını gördüm.

Zaten görür görmez gözlerim doldu.

*****

ÖZÜM'DEN

"Demek benim doğum günüm için bunu yaptınız. Yerim ben sizi." dedi Ece ve heyecanla bana sarıldı.

Adem'in bana kebap ısmarlayışından sonra yerken Ece'nin doğum günü aklıma gelmiş bunu Adem'e söylemiştim. O da WhatsApp grubu kurup Ece'nin doğum günü için plan yapmıştık.

Bunun sayesinde Samet'in numarasını almıştım 😈😈

Eve gidince Ece'nin alnından öpecektim.

Birden aklıma gelen soru ile Samet'e döndüm. "Çakma Johnny Depp, sizin yerinize kim çalışıyor?" diye sorduğumda Samet güldü.

"Diğer çalışanlar."

Bir şey demedim. O sırada Cihan Abi'nin geldiğini gördüm ağır adımlarla bize doğru gelirken peşinden gelen beyaz kedisi dikkat çekiyordu.

"Cihan sana kaç defa dedim kendini mafya zannetme, sen mafya değilsin." Dediğinde Adem kahkaha attım.

Cihan Abi'nin çakma mafya hallere benim hoşuma gidiyordu. Eğer mafya olunacaksa Cihan abi çok güzel olurdu genellikle Adem'in olmadığı yerlerde sözü geçiyordu fakat Adem tam olarak görevi ne yedin bir müdür müydü bilmiyordum ama sözü geçen biriydi.

Samet ile samimi olduktan sonra sorardım bunu.

Birden Ece ile Sarp'ın göz göze geldi daha sonra hemen gözlerini kaçırmasını gördüm kesin buraya gelirken başlarına bir şey gelmişti eve gider gitmez önceden bunu soracaktım.

Cihan abi koltuğa oturduktan sonra kucağına direkt beyaz kedisi oturdu.

Şu anlık mutluydum fakat başımıza bir boklar geleceğini gördüm çünkü sürekli geliyordu.

Bizim Hikayemiz ŞER//SOKOUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum