4.2

29 3 46
                                    

ÖZÜM'DEN

Gecenin ilerleyen zamanlarda alkolün etkisinden dolayı midem bulanmaya başlamıştı, artık farklı bir Özüm vardı Samet'in karşısında; Sarp'ın hastaneden çıkmasının şerefine düzenlediğimiz partide sarhoş Özüm'den kat be kat daha da sarhoştum.

"Samet?"

"Efendim güzelim?" dedi nazik tonuna hayran kaldığım Samet.

Mezuniyetimizin yarısından çoğunluğunu hem dans etmiş hem de votka içmiştik, etrafımdaki kızlara Samet'in benim olduğuna dair sinirli bakışlar atıyordum ama kaşlarımı uzun bir süre çatamadığım için yorulduğum sıralarda Samet'in yanağından öpmeyi ihmal etmiyordum; Samet ise bu halimden memnun gibi davranıyordu.

Omzumdaki kaslı koldan destek alarak yürüyorduk, barmenin yanına gitmeye çalışıyordum ama Samet beni farklı bir yere götürmeye çalışıyordu.

"Neden barmenin yanına gidemiyorum?" diye sordum istemsizce.

"Yürümüyorsun ki canım hem çok içtin sen, yarın içersin." diyerek beni farklı bir yöne çevirdi.

"Hayatım, Kötü Çocuk'ta bir bar tarzında bir şey vardı; orada kişiye özel oda kiralanıyordu, anlarsın ya. Biz de gidelim mi oraya? Uyuyalım." diye mırıldandım ama yüksekten dolayı çok duymadı.

"Sadece uyuyacak mıyız?"

Sandığımdan daha çok duymuştu fakat sorusu beni cezbetmişti, dayanamayarak yanağından öptüm.

"Artık hamilesin, helalim oldun." diyerek güldüm.

"Hemen Murat Abiye söylemem lazım, 'Özüm beni hamile bıraktı' diye o da seni pompalı ile kovalar."

"Hakan Abi sadece pompalı ile beni kovalayabilir tamam mı?" diyerek saçma bir soru sordum.

Samet'in oturması ile birlikte ben de Samet'in kucağına oturdum, koltuk bana göre değildi; Samet'in kaslı kollarının arasında olmayacaksam neden Samet ile sevgili oldum ki?

"Sameettt Wattpad'de bir kitap vardı ama adını hatırlamıyorum, onu canlandırmak istiyorum sana ama birbirimizi tanımıyormuş gibi yapalım." dediğimde başını olumlu bir şekilde salladı.

"Şimdi senin adın Ateş Hanedaroğulları olsun benim de Narin Tatlı olsun, sen mafya ol ama taşşaklı bir mafyasın ve şirketin var; ben de üniversiteden yeni mezun olmuş ve iş arayan bir minik kızım, iş başvurusu yapmışım bu yüzden de ben ve arkadaşlarım kutlama yapmak için buraya geliyoruz. Ben çok sarhoş oluyorum ve bir uyanıyorum ki seninle sevişmişiz, sen uyanmadan ben hemen gidiyorum; o sırada telefonum çalıyor, sana bahsettiğim iş görüşmesinden arıyorlar. Son bir kez patronun karşısında mülakat tarzında bir şey olacakmış, şirkete gidiyorum; bir de ne göreyim sen patronumsun ve en önemlisi de ben senden hamileyim." diyerek esnedim.

Uykum gelmişti, gözlerim yavaş yavaş kapanırken Ela'nın bizim tarafa doğru geldiğini görmüştüm; bana mı yoksa Samet'e mi bir şey diyecekti?

Bunu anlamak için gözlerimi kapatıp Ela'nın konuşmasını bekledim.

"Selam, Özüm uyudu mu?"

Hayır, uyumadım; bir sorun mu var bilader?

"Galiba uyudu, ne oldu? Neden geldin?" diye sordu aşkından öldüğüm çocuk.

"Seni tanımak istiyorum da o yüzden geldim, Özüm birkaç güne unutur seni ama ben seni unutmam." dediğinde mimiklerimi oynatmamak için kendimi zor tuttum.

Önemli olan Samet'in ne diyeceği idi.

"Ben sevgilime sadık bir insanım Ela, başka ile birlikte olman daha mantıklı." dediğinde Ela'nın yüz ifadesini merak ediyordum ama gözlerimi açamıyordum, kör mü olmuştum ya da beynim artık gözlerimi açamıyor muydu?

"Ama sevgilin sana sadık değil Samet, benden söylemesi sonra benim kollarımda tedavini bulma." dediği an gözlerimi açtım.

Gözlerimi açmayı unutmuşum.

"Ne diyorsun be? Sen kimsin ki bana iftira atıyorsun pis yelloz, Ece demişti bunlarla yakın olma diye; dinlemeliydim onu. Bir de sevgilime sadık değilmişim, sen nereden biliyorsun, daha Samet'i tanıyalı bir gün bile olmadı. Bırak beni Samet, döveceğim bu kızı." diye bağırdım ve Ela'nın saçlarını çekmeye başladım.

"Özüm sakin ol."

"Bana Özüm deme, eğer Ela'nın teklifini kabul etseydin Hakan Abi'nin pompalısını alıp vururdum." dedim fakat pozisyonumuz bozulmuştu.

Ela'nın iğrenç saçlarını yere atıp Samet'in yanına oturdum, sinirlenmiştim fakat dayanamayarak gözlerimi kapattım.

*****

"Ne kadar saklayacağız Özüm'den olayları?" diye sordu karşısındaki adama.

"Bunu bilmemeli Özüm, bu kadar yaklaşmışken ondan uzaklaşamam anlamıyor musun?" diye sordu cevap olarak genç adam.

"Onca şeyden sonra seni nasıl affedecek peki?" diye sordu bu sefer her ne kadar karşısındaki adama acısa da bunu belli etmemeye çalışıyordu.

"Aradan kaç yıl geçmiş, ona nasıl diyeceğim?"

"Çok basit, ben senin abinim; bazı şerefsizler beni senden ayırdı de." diyebildi sadece.

Bizim Hikayemiz ŞER//SOKOWhere stories live. Discover now