Bizim Hikayemiz ŞER//SOKO

4.9

Aşklarım selam, yaklaşık elli bölümden fazla yazdım ve sonunda zurnanın zart dediği yere geldik; her şeyin bir bitişi vardır. 5.0 bölümde kitabının final bölümünü yazmaya karar verdim ama final bölümü iki part olarak yayınlanacağı için biraz da olsa ertelemeye karar verdim. Bu kitaba vedalaşma kararımı erteliyor bu sayede flğdlğd

Özüm Demirer

Aşkından öldüğüm kurt bakışlımla son bir kez daha öpüştükten sonra ondan ayrılmak zorunda kalmıştım çünkü aşkından öldüğüm kurt bakışlımla ayrılmamı sebep olan kişi Murat Abiydi.

Onunla zaman geçirmem gerektiğini ve Samet ile çok zaman geçirdiğim için onunla çok fazla vakit geçirmediğimi söylemişti ama ne yapacağım hakkında herhangi  bir fikrim yoktu; sadece birkaç saatliğinle onunla vakit geçirecektim.

"Aşkım ne güzel olmuşsun." dedi Ufuk gülümseyerek.

"Senin aşkın değilim Ufuk, kabul et artık bunu."

"Sus konuşma inanırım."

Gözlerimi devirip evin kapısını kapattıktan sonra arkamdan gelen Ufuk ile ofladım, sülük gibi yapışmıştı. 

Ani bir kararla Doruk İngiltere'ye gitmişti, orada eğitim alacağını söylemişti ve aramızdan ayrılmak zorunda kalmıştı; evsiz kalan Ufuk Çağdaş'a onunla kalmak istediğini söylemişti ve istediği olmuştu.

Uzun bir zamandır kiralık olan üst daire Çağdaş ve Ufuk tarafından tutulmuştu, Çağdaş'ın evden kovulmasının sebebi de Ufuk'tu; normal şartlarda Çağdaş'ın evinde kalacaktı. 

Zengin olmasına rağmen eğlence olsun diye kirada oturuyordu aptal, aynı apartmanda oturduğumuz için de Ufuk sabah akşam kapımızda oturuyor; ara sırada Mukaddes Teyze ile Makbule Teyze ile dedikodu yapıyorlardı. İlginç olanı da Çağdaş'ta bu sohbetlere ara sıra katılıyordu.

"Bebeğim sana dedikodu anlatmam gerekiyor."

"Neymiş bu dedikodu Ufuk?" diye sordum merakla.

İşte bu merak yüzünden bir gün başıma bir şey gelecekti, Ufuk'u her ne kadar o gözle bakmasam da Ufuk'la geçirdiğim zamanlar; Doruk ile bir zamanlar yaptığım dedikoduları andırıyordu. Boşu boşuna kuzen değiller.

"Makbule Teyze'nin Norveç'te yaşayan bir yeğeni vardı ya, o geldi; Çağdaş ile tanışmışlar. Flörtleşiyorlar, biliyor musun kızın neler yaptığını bile bakmıyor. Anı yaşıyor."

"OHA, hani bizim tanıdığımız Çağdaş; hani yedi yirmi dört bizi izleyen Çağdaş Aksoy'dan bahsediyorsun." dediğimde Ufuk beni onayladı.

"O zaman Çağdaş gidici."

"He valla, yine ev arkadaşım gidecek bir yerlere; ev arkadaşım olur musun?" diye sordu bir anda.

"Bir kere de ciddi kal ya, ben burada önemli bir şey konuşuyorum; sen diyorsun ki ev arkadaşım ol. Ayrıca Murat Abi'yi karşına alacak bir cesaret varsa olur." dediğimde sırıttı.

"Ona abi bile demiyorsun, ondan korkum yok artık."

"Onunla buluşacağım, beni alacak; yüzüne karşı diyebilirsin." dediğimde bir şey demedi ve indiğimiz merdivenlerde durdu.

"Ne oldu Ufuk'cum?" diyerek arkama baktım.

"Benim evde işlerim vardı ya, temizlik yapmam gerekiyor; seni yarı yolda bırakmak istemezdim biliyorsun Özüm aşkım. Bir de ev temizliğinden sonra buzdolabımızı değiştirmem gerekiyor, Ceyda'nın evine gideceğim daha; onun buzdolabının modeli daha iyi diyor Çağdaş. Sırtlayıp alacağız."