3.2

62 6 121
                                    

Yazım yanlışı olabilir kusura bakmayın

Kafeye girmemle birlikte annem ile babamla sarıldım, arkamda Eceleri de gördüklerini fark etmişlerdi çoktan.

"Ece'yi tanıyorum ama bu iki kişi kim?" diye sordu babam.

"Arkadaşlarım Samet ve Sarp, onlarla birlikteydik." diye ifade ettim ama babam Samet'e yaklaşarak kolundan tuttu.

"Kızımın sevgilisi sensin değil mi?" diye sordu birden.

Şok olmuş bir şekilde babama baktım, Sametle aramdaki olan şeyleri babam nereden biliyordu? Onu da geçtim biz sevgili değildik.

"Baba, bu nereden çıktı, kim dedi sana?" diye sordum.

"Siz gelmeden önce Çağdaş diye bir arkadaşın beni aradı, kel ve adı Samet olan birinin seninle yakın olduğunu bu yüzden de sevgili olabileceğini söyledi."

İbne Çağdaş, son dakika golünü atmıştı.

"Saçma-"

"Çağdaş doğru söylemiş efendim, Özüm ile ciddi düşünüyorum." dedi Samet.

Kalbim neden hızlı hızlı atıyordu, Samet az önce ne demişti? Özüm ile ciddi düşünüyorum dedi. Ah, kalbim.

Babam, Samet'e yaklaşıp omzuna dokundu ve bastığını fark ettim çünkü Samet kaşlarını çatmış şekilde babama bakıyordu.

"Kızımı üzersen yamulturum evlat. Seninle çok konuşacak konularımız olacak ama şu an kızların neden burada olmadığını anlamam lazım."

Annemlerle birlikte eve geçtik, uzun zamandır yaşamadığımız için çok kötü kokuyordu.

"Kız Mukadder Özümgiller geldi, gel yetiş."

Ah, Makbule Teyze ah!

"Makbule Teyze, sizi duyuyoruz." diye bağırdım, sinirden gözlerim dolmuştu. Kapının açıldığını duyduğumda Makbule Teyze'ye baktım.

"Kız ne bağrıyorsun, aa sarışın oğlan. Ece'ninkiydi değil miydi bu, Mukadder?" diye sordu Makbule Teyze.

"Evet, hatırlıyorum ben bunu. Çiçek ve çukulata almıştı, çok romantikti. Yanındaki kel oğlan da Özüm'ün sevgili olması gerekiyor. Kız Özüm siz fan fini fon yaptınız mı ya da Ece yaptı mı?" diye sordu Mukadder Teyze.

Gözlerimi devirdim ve aceleyle annemlere girmesini söyledim, evden çıkıp kapıda olan Samet, Ece ve Sarp'ın yanına geçtim onlarda ayakkabılarını çıkartıyordu. Annemlerin zaten birçok sorunun olduğunu biliyordum. Makbule Teyze ve Mukadder Teyze'nin düşük çenelerinden dolayı daha fazla soru soracaklardı.

Samet, Sarp, Ece ve ben kalmıştık kapıda.

"Makbule Teyze, bunları neden soruyorsun? Annemler yanlış anlatacak." dediğimde beni takmadılar ve yüzümüze kapıyı kapattılar.

"Boş ver." dedi Samet.

Bir şey demeyip eve girdim, annem pencereyi açmış evi inceliyordu.

"Şimdi kızlar, doğru düzgün bir şey anlatın bize. Bu ev neden tozlu?" diye sordu annem.

"Biz ayda bir kere evi temizliyoruz anne."

"Pasaklı," diyip bana yaklaştı annem. "Anne lütfen, arkadaşlarımın yanında bu tarz kelimeler kullanma." dediğimde bana yaklaştı, bir anda elleriyle yanaklarıma vurmaya başladı.

"Kızım iyi misin, uyuşturucu falan verdiler mi sana?" diye sorduğunda gözlerimi devirdim. "Saçmalama anne, öyle bir şey yok. Sadece sana karşı geldim o kadar." dediğimde bir şey demeyip babamın yanına gitti.

"Anlatın bakalım, bu saatte ne işiniz vardı?" diye sordu babam.

"Şimdi babacığım seni ayrı severim, annem iyidir hoştur ama bana çok kızar. O yüzden de sen bana kızmak yerine hep destek olsun. Babaların babasısın o yüzden de seni çok seviyorum, iyi varsın." diyip lafı uzatmaya çalışıyordum. Sarp'ın bildiği fikrini bulduğum için ne diyeceğimi de bilmiyordum.

"Uzatma Özüm, anlat hemen." dediğinde babam, Ece araya girdi hemen.

"Yasin Amca, Özüm sizi görünce biraz duygusallaştı, uzun zamandır sizi görmediği için böyle yapıyor, Özüm yerine ben anlatmak istiyorum izin verirseniz. Temizliği çok fazla yapamadığımız e biraz pis, kusura bakmayın lütfen. Size önemli bir şey anlatacağız, lütfen oturun.(o sırada annem ile babam oturdular) Sarp benim sevgilim, Samet'te Özüm'ün. Biliyorsunuz ki üniversite hayatı çok zor o yüzden de biraz eğlenelim diye düşündük ve dışarı çıktık. Makbule Teyzelerin anlattığı olay maalesef gerçek ama lütfen üzülmeyin. İkimizi de bir şey olmadı. Bize saldıran kişi kardeşini öldüren ve hapis yatan Eser diye biri. Cezaevindeyken görüştüğü Psikolog Hanım   Özüm çok benziyor ve Eser de psikolog hanıma aşık, yoldayken Özüm'le karşılaşmış ve Özüm'ü baya rahatsız etmiş. Samet'in çalıştığı mağazanın önünde yaşandığı için olay, Samet'te  Özüm'e  yardım ediyor ama Eser Samet'i biraz hırpalamış. Eser, bu olaydan sonra daha fazla hırslanıp Özüm ile benim yaşadığım bu evi bulmuş. Valla inanır mısınız her gün eve çiçek, isimsiz notlar falan gelmeye başladı. İkimizde çok rahatsız oluyorduk, günlerden bir gün Özüm ile ben Samet'in çalıştığı mağazaya gittik; o sırada Samet'in patronu Murat Bey'i gördük, Samet Eser ile tartıştığını o gün patronuna söylemiş, bizi görünce de Murat Bey bizimle biraz ilgilendi. Eser'in bizi rahatsız ettiğini söyledik çünkü ondan başka kim çiçekler, isimsiz notlar gönderirdi ki? Murat Bey biraz karanlık biri, eli kolu uzun biri olduğu için Eser'i buluyor. Eser'i normal bir şekil uyarıyor ama adam rahatsız etmeye devam etti, Özüm'ün kararlılığından dolayı adam gece yarısında silah bulmuş. Her yere sıktı, çok korktuk. Polisler falan geldi ve kısa bir sürede Eser'i yakaladık. Adam buluna kadar bizde Sametlerin evinde kaldık, bu sürece kadar sevgili olmuştuk çoktan, evi çok fazla kullanmadığımız için ev biraz pis kaldı, sizlere söylemediğimiz için özür dileriz.  Özüm'ün sizden saklamasının sebebi sizin bu olanlara kızmanızdan korkuyordu ve siz bunu duyunca panik yapacaktınız."

Güzel bir kurgu olmuştu, Ece'ye buradan tebrik ediyordum.

Annem ve babam kaç dakika sessiz kaldılar ne zaman kendilerine geleceklerine dair hiçbir fikrim yoktu.

"Biz size kızmazdık, neden kızalım ki?"

Babamın sertti sesiyle birlikte bir şey diyemedim.

O sırada telefonum çaldı ve arayan kişinin tanımadığım bir numaraydı. Hemen açtım.

"Alo."

"Merhabalar ben Ertuğ Şevket, Doruk Bey şu an hastanede. Bıçaklandı da, sizi aramamı istedi."

"Ne!"

*****

Bizim Hikayemiz ŞER//SOKOWhere stories live. Discover now