17: Truth

7.1K 591 2.6K
                                    

"Aslında ben bunu patates püresiyle severim, keşke püre de olsaydı." dedi Louis çatalıyla önündeki garnitürü karıştırırken. "Hastane yemeklerini seviyorum ama hep en güzel yemekleri püresiz veriyorlar."

Harry gülerek "Senin canın püre mi çekti?" diye sordu. Yemek tepsilerini ellerine aldıklarından beri Louis patates püresinden bahsediyordu.

"Hayır, canım çekmedi, ama çok sevdiğim iki şey vardır ve bunlardan-"

"Biri beşamel sos, diğeri patates püresi. Doğru mu?"

Louis kıkırdayarak ellerini yanaklarına koydu, dirseklerini masaya yasladı. "Ne güzel hatırladın!"

Harry "İşten çıkınca patates püresi yemeye gidelim mi?" diye teklif etti. "Gidelim bir yere oturalım, sadece patates püresi sipariş edelim. "

"Yaaa!"

"Olur mu?"

"Olur! Çok tatlısın, bir tanecik öpebilir miyim?" 

Alfa göz ucuyla etrafa baktı. Hastanenin yemekhanesinde, dışı camla kaplı olan teras tarafında oturuyorlardı. "Burada pek etik olmaz."

"Keşke olsaydı."

"Ama olmaz. Ee, arkadaşın nerede kaldı?"

"Bilmiyorum ya, hep yemekhaneye benden önce gelirdi o. Mesaj atayım." Louis telefonunu cebinden çıkarıp mesajlaşma uygulamasını açtı ve Liam'a seni bekliyoruz nerede kaldın  yazıp yaklaşık sekiz tane ünlem ile soru işareti koydu.

Tam mesajı gönderme tuşuna bastığı anda Liam elinde yemek tepsisiyle birlikte onların olduğu masaya geldi, tepsiyi Louis'ninkinin yanına koydu. "Geç kaldım, özür dilerim! Bugün bizim bölüm çok yoğun."

"Ben de tam sana mesaj atmıştım, otursana."

"Merhaba, Doktor Styles." Liam oturmadan önce elini doktora uzattı. Biraz gergin hissediyordu. Bunun ilk sebebi, Louis'nin uzun zamandır anlattığı Harry'nin asabi doktor  imajıydı. İkinci sebebi, karşısında duran adamın gerçek bir doktor olmasıydı, yani Liam'dan daha üst statüdeydi. Üçüncü ve son sebep ise Louis'nin söylediğine göre kıskanç bir alfa olmasıydı.

Ama Harry onu şaşırtacak kibarlıkta onunla tokalaşırken "Merhaba," dedi. "Yarı kedi olduğunu sanıyordum."

"Efendim? Kusura bakmayın, anlayamadım."

"Louis bana senin bir kuyruğun olduğunu ve miyavladığını söylemişti," dedi Harry. Yüzünde muzip bir sırıtma vardı. Louis ise utançla ellerini yüzüne kapatmıştı. 

Liam bunun onlar arasında bir şaka olduğunu anlayıp hafifçe tebessüm ederken arkadaşının yanındaki sandalyeye oturdu. Harry de ona "Beni sana anlattığını ağzından kaçırdı, sonra ben Liam kim diye sorunca da hayali arkadaşım dedi." diyerek durumu açıkladı.

"Off, Louis, benim hakkımda söylemediğin yalan kaldı mı? Babasına da benim alfa bir kardeşim olduğunu söylemiş ama öyle bir şey yok. Yani aynı sürüdeyiz ve babası bizim-"

"Babam onların ailesini tanır." diyerek Liam'ın sözünü kesti Louis. Tam zamanında müdahale etmese, Liam neredeyse Louis'nin babasının sürü lideri olduğunu söyleyecekti!

"Neden böyle bir şey söyledin?" diye sordu Harry. Louis "Babam senin kokunu sormuştu." diye cevap verdi.

"Eee, aileleriniz birbirini tanıyorsa baban bu alfa kardeş olayına nasıl inandı?"

"Tanrı'ya şükür ki bunu daha sonradan fark edip anneme sormuş. Liam'ın kardeşi yok ki, demiş. Annem de aslında Liam'ın kuzeninden bahsettiğimi ama o an dilimin sürçtüğünü falan söyleyerek kıvırmış."

INTERNWhere stories live. Discover now