I Need You

21.8K 1.3K 3.4K
                                    

Selamlar.

Needy için özel bir Spotify çalma listesi oluşturdum linki profilimdeki bioya bırakıyorum. Still With You okuyanlar için, swy'nun çalma listesi de profilimde. Ulaşamayan Insragram'dan bana mesaj atarsa linki onunla da paylaşabilirim. Hikayeme attım listeleri. Eğer kendiniz arayıp bulmak isterseniz ise isimlerini aşağıya bırakıyorum.

Needy çalma listesinin adı: "i admit that i'm a lil' messed up."🤏🥀

Still With You çalma listesinin ismi: 🍁"yalnız dans etsem bile yağmur yağar."✨

+Downstairs isimli bir fic yayınladım. Komik, eğlenceli ve genel olarak kaos içermeyen en fazla 20-25 bölüm olacak olan bir texting+düzyazı hikayesi. Konusu ise yanlışlıkla üst kattaki Jeongguk'un kapısını çalan Taehyung.

+Eğer aranızdan Brother Kisses'ı hatırlayan varsa yeniden yayımda olduğunu bildirmek istedim. (Konusu: arkadaş ama öpüşmeyi ve koklaşmayı seven bff taekook)

Yorum yapın bolca çünkü eski tempoyu yakalamaya çalışıyorum, bu demek ki ne kadar çok yorum o kadar hızlı bölüm. 🍁

Sizi maviliyorum. 💫

İyi okumalar ^^

Miyav

Pazartesi gününün, akşamüstü demleriydi. Güneş ışıkları batıya doğru iyiden iyiye kaymış, gölgelerin uzunlukları yükselmişti. İnsanlar okuldan veya işlerinden çıkmış, evlerine dönüyordu. Belki de bu güne ait son güneş ışıklarını yakalamak umurlarında bile değildi şimdi. Çevrelerine bakmadan öylece yürüyor, araba sürüyor veya gelecek durakta inmek içi bekliyorlardı. Oysa ne güzel görünüyordu nehrin üzerine vuran son ışıklar... 

 Ve Jeongguk, bütün o telaşın arasında Bier Markt'ta dışarıdaki kırmızı minderlerle rahat bir şekilde döşenmiş koltuklardan birinde otururken bir yandan sipariş ettiği kahveyi yudumluyordu. Sparks caddesinin kenarında, işlek bir yerde olan bu hoş restoran şu sıralar favorisiydi. Bu yüzden kendisine birden bire mesaj atan kişiyle burada buluşmayı seçmişti. Elbette onu görmeyi çok istediğinden falan değildi ancak, önemli bir şey olduğunu söylediği için buradaydı. Bundan dolayı öylece yanından yürüyüp giden insanları izleyerek arkasına yaslandı. Herkesin saçma bir telaş içinde göründüğünü düşünüyordu. 

Geleli on beş dakika kadar olduğundan bir şeyler sipariş vermesi gerektiği için az önce isteksiz bir şekilde menüden seçtiği merchant burger gelene kadar kahvesini bitirmeye çalışıyordu. Tam o sırada karşısındaki sandalyelerden birisi çekilmiş, üç yıla yakındır görmediği güzel kadın oturmuştu karşısına. Simsiyah rengi arasındaki kıpkırmızı tutamlar ve dibi hafiften gelmiş yeni kestirdiği belli olan omuzlarının hemen üstünde biten saçları ile buradaydı işte. Yüzü hala aynıydı lakin, öyle solgun, öyle ölü gibi görünüyordu ki Jeongguk ne olduğunu sormak için yerinde hareketlenmişti. Natalie ise yorgun bir şekilde gülümseyerek "Selam Lancelot." demişti sakince. Sesi kısıktı. 

"Selam." Diye karşılık verdi saçlarının uçlarını yeniden maviye boyattığı için biraz daha canlı duran alfa. Karşısındaki kadını tanıdığından beri ilk defa böylesine çökmüş görüyordu. Yüzünde tek bir makyaj  izi yoktu, bembeyaz teni ölü gibiydi ve eskiden kıpkırmızı olan güzel yanakları gitmişti. Üstündeki siyah sade tişört, siyah hırka ile yasta gibi görünüyordu. "Görüşmeyeli epey oldu ha?" Konuşurken geriye yaslandı zayıf kız. Köprücük kemikleri zayıfladığından dolayı oldukça çıkıktı ve taktığı ince kolyenin zinciri sayesinde az da olsa hoş görünüyordu. Lancelot, sakince başını salladı. Şaşkındı, gerçekten şaşkındı. 

NEEDYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin