Strawberries and Cigarettes

47.5K 3K 10K
                                    

Merhabalar upuzun ve çok ateşli bir bölümle geldim

Bolca, bu bölüme gerçekten BOLCA yorum istiyorum çünkü çok özendim ve açıkçası şu anda çift görüyorum ekranı bu yüzden lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen bissssürü yorum yapıp sevindirin beni bebeklerim, değerlilerim 🤍🖤🤍🖤

Bölümün arasına sıkıştırdığım ufacık bir not var, o konuda da mazur görün, etiketli kişi benden öyle yapmamı istedi kendisi ablam ama bana çok aşık falan işte

+Bölüm sonundaki fotolara aşığım

+Veee, arada spoiler almak isterseniz, spoiler paylaştığım, benimle sohbet etmek falan isterseniz, bolca doru cevap yaptığım ve özelden gelen her mesaja cevap verdiğim, güzel hesabıma beklerim sizi, kapım size her zaman açık! Bu yüzden Instagram hesabımı veriyorum:
mizeleia__mm
(İki tane alt tire var hehe)

+Yazdığım Brother Kisses adlı oldukça eğlenceli olan textingime de beklerim hepinizi! Çok eğleniyorum orda ehehehe


Şimdi bölüme geçelim

YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN ÜZÜMLERİM

Sizi maviliyorum 💙

İyi okumalar ^^

Miyav

Yasaklar, her zaman dikkat çekici olmuştu. Kurallar, çiğnerken en eğleneceğiniz şeylerden biriydi. Size konulan kuralları ve yasakları yok saydığınızda farklı hissederdiniz. Bu size özgür hissettirirdi, sebebi ise normal olanın dışına çıkmanız olurdu.

Ama Taehyung, gariptir ki buna ihtiyaç duymuyordu. Kuralları çiğnemezdi, yasaklara uyar ve asla yanlış olduğu şeyleri arzulamazdı. Özgür hissetme ihtiyacı yoktu.

Çünkü Kim Taehyung, kendi kurallarını kendi koyar, kendi yasaklarını kendi çizer, kendi doğrularını belirlerdi. Başkasının koyduğu kurallarla oynamazdı. Onun hayatı, onun kurallarına göre işlerdi. Onun yasakları, kesindi. Diğerleri gibi çiğnenebilecek yasaklar değillerdi. Doğruları, sadece kendisi için doğruydu. Yanlışlarından bazıları, halkın doğrularıydı. Taehyung, özgürdü. Özgür hissetmeye bu yüzden ihtiyacı yoktu. Asla kafesteki bir kuş gibi olmamıştı.

İşte tam da bu yüzden, gittikçe dengesiz hale gelen bu bedeni kontrol edemiyor olmak onu sinirlendiriyordu. Kendine sahip çıkmak için bir alfaya gitmek zorunda kalması gururuna dokunuyordu. Muhtaç hissetmek, kurallarını yıkıyordu. Bir alfanın tek dokunuşu ile mayışmak garip hissettiriyordu. Böyle değildi, böyle olmak istemiyordu.

O, dışarıdan bakıldığında bir alfa sanılabilecek kadar sert biriydi. Asla soğuk biri olmamıştı, sadece belli mesafe kuralları vardı. Alfaların kendisine dokunmasına izin vermezdi, alfalara dokunmazdı. Tanımadığı insanlarla sohbete girişmezdi, öğretmenlerine karşı her zaman saygısını ve mesafesini korurdu. Belki şimdi hislerini ifade edebilecek gücü kendinde bulamıyordu ama o bir kalede yaşayan prens olmak istemiyordu. O bir Lord olmak istiyordu, bir şövalye, bir savaşçı olmayı arzuluyordu. Kimse onu sahip olunabilecek bir eşya olarak görmeyecekti, bir alfaya ait olmayacaktı. İdealleri böyleydi onun.

Şimdi ise, yaklaşık iki buçuk haftadır hayatında olan bu alfaya, Jeon Jeongguk'a karşı çok zayıf hissediyordu. Onun yanında olunca aklı gidiyor, mantığı onu terk ediyordu. Bu yüzdendi belkide günlerdir yanına uğramayışı. Derslerine girmiyor, bir bahaneyle kaçıyor ve notları Victoria'dan alıyordu. Onunla karşılaşmak istemiyordu, o gün revirde kucağında uyuduktan sonra, evde iyice düşünerek buna karar vermişti. Uzak kalmak istiyordu, zayıflık göstermek istemiyordu. Birinin karşısında en zayıf yönünü sunmak ona göre değildi.

NEEDYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin