ARKADASLAE YANLİSLİKLA BOLUMU SİLDİM AMK
Ozur dilerim
Selamlsr yeniden... Onceki bolum hic yorum yoktu bu bolum 0 falan olur...
Instagram canli yayinlarimi ve spoilerlari takip etmek isterseniz: mizeleia_mm
Obéir diye bi omegaverse yayinladim, deltaxalfa bakabilirsiniz.
Disperdam te diye esi benzeri olmayan 23klik bi smutoneshotum var. Bakabilirsiniz
Bolumu sildigim icin kafami sikeyim olan yorumlar da gitti bu yuzden rica etsem yeniden yorum yapabilir misiniz ak, cok uzuluyorum az yorum gordukce..
Maviledim sizi
İki okumalar
Miyav
Kimsesiz kaldığı zaman, hayatın değerini anlayanlardan biriydi Jeongguk Lancelot Jeon.
Belki de çocukluğundan beri üstünde olan baskı, ya da sahip olmadığı sağlıklı ilişkiler yüzünden bu hâldeydi. Çokça nefret doluydu, öfkeli ve kırgındı. Pekâlâ, abartılacak kadar kötü şeyler yaşamadığını düşünse de kolay şeyler atlatmadığının farkındaydı.
Hayatı boyunca, birilerini kendisinin önüne koymuş, kendi sağlığının ya da refahını hiç düşünmeden birilerini kurtarmak için öne atılmıştı. Yıllarca çalışmıştı sahip olduğu yeteneği kontrol etmek için. Bitirmişti, bütün gücünü buna harcasa ve hayatını bu uğurda feda etse bile bitirmişti eğitimini. Çok şey kaybetmişti, pek fazla şey kazanmamıştı.
Biraz bencillik yapma hakkı olmasını istedi.
Sokakta oynayan çocukları izlerken, biraz bencillik yapmak ve ben neden böyle değilim diye isyan etmek istedi. Yapamadı çünkü anlayış göstermeliydi. Kendisinden nefret etmesi yersizdi ayrıca, böyle şeyler yaşanabilirdi. Bazen bu hayatın fazla acımasız olduğunu düşünse de kimsenin gerçekten mutlu olmadığını hatırlardı. Saçlarını tarayıp ören, şarkılar söyleyen annesi de mutlu değildi. Oyuncakları ile oynayan kız kardeşi de mutlu değildi. Babası da memnun değildi bir şeylerden.
Hayattaki tek mutsuz ve yorgun kişi olmadığını bildiği için hiç şikayet etmemişti. Her şeye göğüs gerebilirdi. Kendini feda etmeye ve kurşun yemeye alışkındı o. Birileri için çabalamak, kendi hayatından bir parçayı yok etmek pahasına bile olsa denileni yapmaktı onun görevi. İyi yaptığı tek şey buydu çünkü, yapabilecek olduğu tek iyi şeydi bu.
Bu yüzden Natalie'nin söylediklerini duyduğunda, Taehyung'u düşünmek istememişti. Bu yüzden bencillik yapmıştı. Çünkü hayatı boyunca kendisinden önce onu düşünen tek bir kişi bile tanımamıştı. Çevresindeki kimse kendini ateşe atmamıştı onun için. Bunu neden yapmak zorundaydı ki? Böyle düşünmüştü, bir kez bencillik yapıp kendi refahını düşünse çok mu kötü bir insan olurdu ki? Olsa bile, ne kadar kötü olabilirdi?
İlk hafta, böyle geçti.
O gün sınıfta Taehyung'un kafasını vurduğu ana kadar düşüncelerini sürekli sorgulama halindeydi. Ondan biraz uzak duruyordu çünkü adam akıllı düşünmeye ihtiyacı vardı. Lâkin çıkan o 'küt' sesi, her şeyi tersine çevirmişti.
Cevabı aldıktan sonra soruyu açıklamak için tahtaya dönmüştü ki, keskin kulaklarına dolmuştu sesi. Acı dolu bir inilti ile aynı anda bakışları endişeyle kimin vurduğunu görmek için sınıfta dolanmış, Taehyung'un acıyla başını tuttuğunu gördüğünde nefesi kesilmişti. O kadar korkmuştu ki kanayan burnunu gördüğünde, ilk başta duvara vurmuş olduğunu unutmuş, yeniden o krizlerden birini yaşadığını sanmıştı. Sert adımlarıyla yanına varıp yüzünü kavradığında ise göz göze geldiği bedenin bakışları, içinde bir yerleri kavurmuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEEDY
WerewolfTaehyung, Jeongguk'un dokunuşlarına olan muhtaçlığının farkında değildi. !omegaverse¡ [170320]