Chocolate and Wine Kiss

47.7K 3.5K 10.3K
                                    

Çok hızlı bölüm atıyorum umarım bu hevesimi kaybetmem

Ayrıca bölümler uzun oluyor biraz sıkılıyorsanız söyleyin olur mu

Bissürü yorum istiyorum önceki bölüm çok güzel yorum aldığı için hemencecik bölüm attım bakınnm yani ballarım, aşklarım, güzellerim, ne kadar çok yorum, o kadar hızlı bölüm ;)

İyi okumalar

Sizi maviliyorum

Miyav

"Günaydın." Okulun bahçesinde arkadaşlarının her zaman oturduğu yere geldiğinde,
kolundaki çantası omuzlarından yere doğru düşmüştü. Bahçedeki kalın gövdeli, oldukça büyük bir yer olan çınar ağacının altındaki toprakla tozlanan çantasını umursamadan çimlere oturduğunda ise Andrade, kaşlarını kaldırmıştı. Aynı kendisi gibi sarışın olan çocuk saçlarını geri atıp, yeşil gözlerini esmerin yüzünde gezdirirken ise dudaklarından dökülen cümleye engel olamamıştı.

"Sanki on tur seks yapmışsın da öyle gelmişsin gibi." Demişti, tatlı ancak sert sesiyle. Alfa olmasının ona sağladığı avantajdı bu, sesindeki çekilicik. "Ne bu halin? Üstünden tır mı geçti?"

Taehyung ise, son bir haftadır yaşadığı yorgunluğu, yoğunluğu ve bütün o karmaşayı yeni atlatmış bir şekilde pazartesi günün en erken saatlerinde başını iki yana sallamıştı. Altın sarısı saçlarına düşen güneş ışığı, tutanlarını bir güneş gibi parlatıyor, adeta ışıldıyordu. Masmavi, berrak gözleri ise arkadaşının yeşil gözlerine kenetliydi. "Öyle fena şeyler atlattım ki, yaşadığıma şükrediyorum. Keşke üstümden tır geçseydi." Dedi mayışık sesiyle. Böyle olmasının sebebi sadece yarım saat kadar önce uyanmış olmasıydı.

"Sigaraya ihtiyacım var." Mırıldanışını kendisi bile duymamıştı ama Andrade'in alfa kulakları elbette ki ne dediğini anlamıştı. Lakin, Victoria ondan önce davranıp konuştu. "Gelmediğin günlerin notlarını çıkardım. Ayrıca eğer anlamazsan, anlatabilirim. Sigara istiyorsan da teneffüste eski kızlar tuvaletine gidip içersin. Beş dakika sonra ders başlıyor."

Omega, yerinde sızlanıp alfa arkadaşına doğru yanaşırken, "Derse girmek istemiyorum." diye mızmızlandı. "Dil ve edebiyat beni çok sıkıyor, keşke Fransızca dersimiz olsa."

"Fransızca demişken Taehyung," dedi yeşil gözlü çocuk kucağına yatan arkadaşının saçlarını yavaş bir tutumla okşarken. "Jeon fransızmış." Bu cümleyle, esmerin usulca kapadığı gözleri irice açılmış ve "Putain." diye fısıldamıştı. "Ciddi misin?"

"Evet, geçen derste söyledi. Öyle mükemmel bir Fransızca aksanı var ki, duysaydın keşke." Victoria, hayaller âlemine dalmış gibi konuşurken sesi hülyalı hülyalıydı. "Şey derdin kesin, dersi anlamayacak olsak bilr keşke Fransızca anlatsa bize konuları." Bu sefer Andrade, Taehyung'a atıfta bulunmuştu.

"C'est parfait." Kendi kendine mırıldandı esmer olan, yattığı yerden doğrulurken bir anda Andrade'in diline geçiş yapmış, Victoria anlamasın diye hızlı hızlı konuşmuştu. "Sería bueno comprar un beso francés."

Victoria, birden isyan ederken "Ah, hadi ama!" demişti. "Benim anlayacağım dilde konuşun aptallar. Sinirleniyorum, ne söyledin Taehyung?"

Andrade, kıkırtılarına engel olamazken gözlerin devirmişti arkadaşının bu tavırlarına. "Él es tu maestro." Onu daha da sinirlendirmek için cevabı yine kendi dilinde verdiğinde, Taehyung oflayarak saçlarını çekiştirdi.

NEEDYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin