[Instagram hesabım: mizeleia_mm]
Selamlar.
Uzatmayacağım, telefonum olmadığı için uzun zamandır bölüm atamıyordum. Sizin için bilgisayarımı alır almaz hızlı hızlı yazdım.
Dün doğum günümdü, bu yüzden aslında dün atacaktım ama yetişmedi ne yazık ki. (Doğum günümü kutlayacak olan varsa hala şimdiden teşekkürler. Ekim ayında doğmuş herkesin de doğum günüsü kutlu olsun.)
Şimdi şöyle bir isteğim var ki, uzun süre bölüm atamadığım için yorum ve okunma oranları çoook düştü. Okunma çok önemli değil ama eskisi gibi bol bol yorum yapmanızı istiyorum. Çünkü muhtemelen bundan sonra elimden geldiğince hızlı yazacağım bölümleri ve eski tempoyu yakalamak istiyorum. Beni kırmazsınız herhalde?
Demem o ki, yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.
Sizi maviliyorum.
İyi okumalar ^^
Miyav
Hayatınız boyunca, hiç beklemediğiniz bir anda aldığınız bazı haberler bütün hayatınızın gidişatını değiştirebilirdi. İyi bir haber, hayatınız eğer kötü bir yoldaysa onu güzelleştirirdi. Kötü bir haber, iyi hayatlar için ölüm cezası gibi olurdu. Ancak hayatınız zaten gittikçe kötüye doğru gidiyor gibi bir yoldaysa ve içinizde zaten kötü bir şey olacak hissi varsa yaşadığınız yaşamın nasıl olduğu pek bir önem arz etmezdi. Çünkü, bu düşünceye sahip olmak bir şeyin olacağı yoksa bile muhtemelen onun olmasını sağlardı.Taehyung, neredeyse son iki aydır içinde buna benzer bir hisle dolanıyordu çünkü alışık olmadığı bütün bu şeyler onu rahatsız ediyordu. Belki bu kader eşi mevzusuydu onu rahatsız eden. Başka bir şey de olabilirdi, tam olarak kestiremiyor olsa da bu hisse sahip olduğu kesindi. Ve bu hissin kaynağını kendisine bağlıyordu. Böyle hissetmesinin suçu kendisiydi.
Yine de, teyzesinin daha dört yıl kadar önce evlenmiş bir kadın olması ve böylesi genç bir yaşta olduğu gerçeği, öldüğünü kabullenmesini zorlaştırıyordu. Sanki kendisi çekmişti bunu, sürekli bir kötü haber beklemekte olduğu için olduğunu düşünüyordu.
İçten içe böyle olmadığını bilse de, suçlayacak kimsesi yoktu. Kim olduğunu bile bilmediği eşini mi suçlayacaktı? Sadece yüzünü hatırladığı bir kadını suçlamak için nedeni yoktu. Ayrıca kim kendi kader eşini biler isteye öldürürdü ki? Kader eşinin ölümüne sebep olanlara ne olduğunu bilirdi herkes, nasıl günden güne öldükleri her zaman anlatılan bir hikayeydi.
Ölüm, çok farklı bir şeydi. Özellikle daha önce kimseyi kaybetmemiş bu omega için öyle yeniydi ki, neden oturduğu yerde telefonundan teyzesini aradığını bilmiyordu. Jeongguk, hastaneden çağrıldığı için gitmek zorunda kalmıştı. Biliyordu neden gittiğini, telefonda konuşurken kendisine bakan gözlerinden anlamıştı çağırılma sebebini. Annesinin de ondan hemen sonra birlikte gidelim demesinin başka bir anlamı olamazdı.
Nasıl öldürüldüğünü bilmiyordu. Nedenini de bilmiyordu. Ev telefonu aranmıştı, polislerin sesini duyduğunda ne yapacağını bile bilememişti. Gerçek bir şok geçiriyordu ve yanda telefonda konuşan annesinin nasıl bir tepki vermeden durduğunu anlamak için fazla durgundu. Kızgınlığı tamamen bitmiş miydi yoksa şokun etkisi ile bastırılmış mıydı ondan bile emin değildi.
Bu yüzden, çalan ama açılmayan numarayı yedinci arayışı olduğunu fark etmiyordu. İnatla, kapandığı zaman yeniden arıyor ve öylece ekrana bakıyordu. Ağlamıyordu bile, koltukta oturmuş duruyordu. Ne hissetmesi gerekirdi? Biri öldüğünde ne yapılırdı? Böyle yorgun hissetmesi doğal mıydı?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEEDY
WerewolfTaehyung, Jeongguk'un dokunuşlarına olan muhtaçlığının farkında değildi. !omegaverse¡ [170320]