Karanlığın Doğuşu

19

Karşısındaki tabloya şaşkınlıkla bakıyordu çocuk, yutkundu ve duvardaki yazıyı tekrar incelemeye başladı, kanla yazılmıştı.

"Sırlar Odası Açıldı Varisin Düşmanları Kendinizi Kollayın"

Hiçbir saptırma olmayan tehtid mesajıydı, yazıyı biraz daha inceledikten sonra adım sesleri duymaya başladı, seslerin kendisine yaklaşmasıyla yanına aldığı pelerini giyerek saklandı ve büyük salona gitmeye başladı koridorun sonuna yaklaştığında gelen kişilerin Filch, Dumbledore ve Mcgonnagal olduğunu fark etti, aralarında fısıltıyla konuşuyorlardı çocuk merakına yenik düşerek onlara yaklaştı ve dinlemeye başladı.

"Albus tarih tekerrür ediyor öğrenciler tehlikede "

"Merak etme Minevra aynı şeyler olmayacak "

"Nereden biliyorsun eğer gerçekten açıldıysa öğrenciler tehlike altında olmalı "

"Açılmamışta olabilir Minevra şuanda kimseyi telaşlandırmaya gerek yok bu olay Profesörlerin arasında kalacak"

Minevra sıkkın bir biçimde nefesini verdi, karşısındaki adam her zamanki gibi kendi bildiğini okuyordu, bir gün bu huyu başına dert olacaktı...

Harry konuşmaları bitinceye kadar onları dinledi. Sırlar odasını biliyordu daha önce de çok kez gitmişti ama okulda çatalağız olan tek kişi kendisiydi ve bu demek oluyordu ki okulda Salazar'ın soyundan gelen biri daha vardı ama kim olabilirdi ki... Çocuk büyük salona inmeden önce odasına gitmiş ve Marvoloya iki satırdan oluşan bir mektup yazmıştı, mektubu kendisinin göndermesi tehlikeli olacağı için mektubu Draco göndericekti.

Büyük salona vardığında yüzüne bir sırıtış yerleşti yakın hat ölüm yiyenlerin varisleri onu ayakta oturmamış bir biçimde bekliyordu hem onlar hemde ona saygı duyan kişiler. Onların ayakta ne yaptığına anlam veremeyen birinci sınıflarsa onlara boş gözlerle bakıyordu. Aynı zamanda Profesörlerde değişik bakıyordu şu zamana karar Masaya oturunca elindeki mektubu Draco'ya verdi ve buraya gelmeden önce gördüğü şeyleri O ve Pansy'e anlattı, onların çılgın teorilerini dinlerken, Masanın sonlarında oturan kişi gürültülü bir biçimde kalkarak Salondan koşarak çıktı, Harry arkasından baktığında kapı kapanmadan önce uçuşan kızıl saçları gördü kasları çatıldı onunla bu yıl neredeyse hiç konuşmamıştı yanındakilere bir şey söylemeden kızılın arkasından gitmeye başladı, adım seslerini takip ediyordu biraz daha ilerledikten sonra adım seslerinin yanında farklı seslerde duymaya başladı.

"Öldürme zamanı"

"Kan istiyorum"

"Zamanı geldi"

Köşeyi döndüğünde karşılaşmayı beklediği kızıl saçlar yerine taşlaşmış bir biçimde duran Neredeyse kafasız Nick ve Hogwarts'taki ikinci yılı başladığından beri peşinde kamerasıyla dolanan küçük çocuk vardı. Burada hiç bulunmamış gibi hızlıca geldiği koridoru terk etti. Bir günde iki olay bu kesinlikle Hogwarts için iyi bir şey değildi ne kadar o yaşlı bunağın başına iş açılmasına sevinsede bunun okul için iyi olmaması onu korkutuyordu, bu okul onun evi gibiydi ve bu olaylar devam ederse Hogwarts kapanabilirdi ve bu hiçte iyi olmazdı.

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•

Aradan iki hafta geçmişti ve Marvolo'dan sadece tek bir mektup almıştı ondada sadece tek bir cümle yazıyordu.

"Zamanı gelince Lucius sizi alıcak"

İki hafta geçmişti fakat Lucius Malfoy hâlâ gelmemişti bu iki hafta da sadece en küçük erkek weasley taşlaşmıştı ilk başta bu durumu düzeltebilmek için
Basilisk ile konuşmuştu fakat basilisk efendisini asla satmayacağını ve ne olursa olsun dediği her şeyi yapacağını söylemiş ve onu açık bir biçimde kovmuştu, Harry bu duruma her ne kadar sinirlensede bir şey dememişti.

Okula başladıklarından beri Ginny ile pek görüşmemişti arada birbirlerine selam veriyorlardı fakat ilk yılki yakınlıklarından eser kalmamıştı artık. O olaydan sonra Ginny onu her gördüğünde yolunu değiştirmeye başlamıştı.

"Bay Potter, bay Potter"

Harry daldığının farkına vararak usulca kafasını kaldırdı ve kendisine seslenen profesöre baktı, yüzünü buruşturmamak için kendini zor tuttu, karşısındaki adama profesör demek bile saçmaydı adam ego düşkünü bir aptaldan başka bir şey değildi, neredeyse tüm binalar -Slytherin hariç- bu adama tapıyordu oysa adam düzenbazdan başka bir şey değildi, yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirdi göz ucuyla tahtaya baktığında çok kolay bir büyü olduğunu gördü ve gözlerini karşısında ukala bir biçimde ona bakan profesöre çevirdi. Bu adamı cidden sevmemişti.

"Efendim Profesör"

"Üzgünüm Potter biliyorum ileride benim kadar ünlü olmak istiyorsun fakat yaşın daha cok kü-"

Gilderoy Lockhart öğrencilerin kendisine olan bakışlarını fark etmiş ve bir anlığına durmuştu, Slytherinliler - Potter hariç - sinirli bir şekilde bakarken anlamlandırmadığı şekilde Ravenclaw'lar hem boş hemde seni sevmiyoruz havasında bakıyorlardı ki bu nasıl mümkün oluyorsa, Slytherinliler lordlarına saygısızlık edildiği için kızgınlardı, Ravenclaw'larsa Harry Potter'ın karşısında olmadıklarını belirtmek istedikleri için bu şekilde bakıyorlardı... Ravenclaw'ların neredeyse hepsi Harry'nin ilk yılında yaptığı çoğu gösteriyi biliyordu ilk elden izlemişlerdi ve böyle bir gücü karşılarına alacak kadar aptal değillerdi.

"Emin olun Profesör sizin kadar ünlü olmak istemiyorum ayrıca bu kadar kolay bir büyü için tüm dersi harcamanız ne kadar doğru efendim"

Lockhart transtan çıkmış gibi başını salladı ve karşısında saygılı bir biçimde konuşuyor gibi görünen çocuğa baktı.

"Bu zor bir büyü Potter emin ol yapmak için çok çalışman gerekebilir"

"Çalışmama hiç gerek yok profesör"

"Madem öyle o zaman büyüyü benim üzerimde denemekten çekinmezsiniz"

Harry cevap olarak ayağa kalktı v sınıfın ortasına geçti eline asasını almaya gerek bile duymamıştı, elinde asası olmadığını fark eden Lockhart kibirli bir şekilde güldü.

"Potter asan olmadan büyü yapamazsın"

"Sizi bekliyorum profesör"

Lockhart çocuğun onu görmezden gelmesine sinirlenerek hızla sınıfın ortasına doğru yürüdü karanlık sanatlar da iyi değildi bunu kendiside biliyordu fakat bir öğrencisine elinde asası bile olmayan bir öğrencisine yenilecek değildi ya asasını kaldırdı ve düello pozisyonu aldı, o an karşısındaki çocuğun düello kurallarını ve pozisyonunu nasıl bildiğini dâhi sorgulamadı. Üçe kadar saydılar ve düello başladı. Harry Karşısındaki adam daha asasını kaldıramadan elini ona doğru uzattı ve sözsüz bir biçimde adamın asasını aldı, Lockhart elinden asasının gittiğini fark ettiğinde gözleri şokla açıldı, Lockhart'ın bilmediği şeyse karşısındaki çocuğu Lord Voldemort'un eğittiğiydi. Çoğu öğrenci ona bakıp gülerken ağzında dersin bittiğiyle ilgili bir şeyler geveleyerek sınıftan çıktı.

Draco ve Pansy ile beraber koridorda gezerken profesör Dumbledore ile konuşan Lucius'u görünce yanındakilere işaret verdi ve onların yanına gittiler.

Merhaba geç attığım için özür dilerim fizik sınavım var yakında 20 Ekim'de okula gidip sınav olucaz :'( çok saçma ben mutsuzum O yüzden Harry'yide üzücem ileride normalde buradada dram katardım ama bölümün yarısını yapmıştım neysem

Artemis 🌠☄️