4. Bölüm

3.6K 348 84
                                    

𖦞

– Çözümü Olmayan Sorunlar..? –


Arkasına yaslanırken derin bir nefes aldı. Bazı şeyleri hâlâ sorguluyordu. Mesela Jungkook'un iki gece önce, mutfakta söylediği birkaç kelime... Ellerini saçlarının arasından geçirdi.

"Al bakalım." Taehyung karşısına, büyük kanepeye, otururken elindeki kupayı uzattı. Taze kahve kokusunu alabiliyordu. Taehyung elinde ise sıcak çikolata vardı. Kahveye alerjisi olduğu için içemiyordu, fakat Yoongi bir kahve aşığı olduğu için evde mutlaka kahve olurdu.

"Teşekkür ederim." Eline aldığı kupadan yükselen kahve kokusunu doldurdu içine. Yoongi, salona girdi. Elinde kendi kupası vardı. Hava kararmak üzereydi. Jimin ise sabahtan gelmişti buraya. Küçük bir evdi burası. Sadece Yoongi ve Taehyung'a yetecek kadar da güzeldi. Jimin burayı seviyordu. Sıcacık hissettiriyordu.

Yoongi, kanepeye oturtarak bacaklarını Taehyung'un bacaklarının üzerine koydu. Jimin onlara gülümserken Taehyung sevgilisinin bacaklarını okşayıp Jimin'e baktı.

"Anlat bakalım güzel omegam." Kurduğu cümleyle Yoongi'nin homurdanmasını duydu ve ona dönerek gülümsedi. Kısaca uzanarak dudaklarını birleştirdi. Bir şey söylemeden geri çekildi. Jimin bu hallerine gülüyordu ikilinin. Yoongi'nin yanakları kuru bir gülün rengini almıştı.

"Aslında," Jimin hâlâ gülümserken kahvesine baktı. Cümlelerini toparlamaya çalışıyordu.

Çiftin bakışları üzerinde dolaşırken başını kaldırdı. "Her şey o kadar garip geliyor ki... Yani nasıl desem,"

Başını tekrar eğdi. Annesi evlendikten sonra her şey değişmeye başlamıştı. Bunun ilk örneği Jungkook'tu elbette. Omegası her ne kadar sakin bir omega olsa da Jungkook onun yanındayken bambaşka oluyordu. Hakim olamıyordu. Karnı geriliyor nasıl davanacağını bilemiyordu. Normalde böyle değildi, bu yüzden son üç haftadır kendinden nefret ediyordu. Jungkook'un yanında her zamanki halinden çıkıyordu ve bambaşka, tanıyamadığı bir Jimin'e dönüşüyordu.

Derin bir nefes alarak konuşmasına devam etti. "Omegam, son üç haftadır beni çok yanıltıyor. Jungkook yanımdayken, midemdeki kasılmalara engel olamıyorum. Fakat bunu yapan değilim, omegam. Normalde çok uysaldır, ama Jungkook yanımda olunca kontrolü kaybediyorum sanki."

Taehyung dikkatlice dinliyordu arkadaşını. Aralarını Yoongi'nin sesi doldurdu. "Hmm, belki de omegan onu alfası olarak seçmiştir?"

Jimin, kahvesinde gezinen bakışlarını kaldırdı yavaşça. Kalbi hızla atmaya başlamıştı duyduğu kelimelerle. Yoongi, şaşkın bir Jimin ile konuşmasına devam etti.

"Taehyung ve ben ilk karşılaştığımızda ben de böyle hissetmiştim. Kurdum, sanki bir anda değişmişti. Bambaşka biriydim sanki. Ve Taehyung'da bunları hissettiğinden bahsederdi." Ayağıyla dikkatle onları izleyen sevgilisini dürttü.

"Bir şeyler söylesene."

Alfa başını sallayarak kendine gelmeye çalıştı. Genelde, Yoongi'yi izlerken böyle olurdu. Sonra diyeceklerini düşünerek Jimin'e döndü. "Evet Jimin, omeganın uysal olduğunu söyledin, ama onun yanındayken bambaşka oluveriyorsa onu eşi olarak seçmiş olabilir."

Başını yana salladı. Saçma geliyordu. Ve ayrıca olabildiğince imkansız... "Bence öyle bir şey değil."

"Ne peki?" Yoongi, kaşlarını çatarken sordu. Jimin omzunu silkti ve bakışlarını tekrar kahvesine indirdi. "Yani, kızgınlığım oldukça yakın. Ve ilk kez kızgınlığıma günler kala bir alfayla aynı evin içindeyim. Bence bu yüzden."

beautiful mess | jikookWhere stories live. Discover now