2. Bölüm

4.1K 389 89
                                    

𖦞

Yeni Ev ve Karşılıklı Odalar –



İzliyordu, yorulmuştu. Çünkü sabahtan bu yana evlerinden gelen eşyaların yerleştirmesi henüz bitmemişti. Nikahın üzerinden bir hafta geçmişti. Eşyalar yeni yeni geliyordu. Yatağının gelmesini çok istemişti ama yeni babası Kangwoo onun için daha güzel bir yatak ayarladığından bahsedip durmuştu.

Annesi çok mutluydu, Bay Jeon'da öyle. Evi yeni satın almışlardı ve gerçekten büyük bir evdi. Böyle evleri sadece dramalarda görüyordu. Pek de hoşuna gitmiyordu açıkçası.

Yeni odasındaki görevlilere baktı. Büyük yatağı, kendi isteği üzerine, tavandan tabana duvarı kaplayan camın yanına kuruyorlardı. Nasıl alışacağını hiç bilmiyordu. Omegası çoktan huzursuzlanmaya başlamıştı.

Derin bir nefes alarak saçlarını geriye taradı. Telefonu çaldığı sırada odadan dışarı adımlamıştı bile.

"Evet?"

Sesi öyle bıkkın çıkmıştı ki karşıdaki kişi şaşırmasına engel olamadı. "Jimin? İyi misin?"

"Ne kadar iyi olabilirim ben de bilmiyorum Taemin. Naber?"

Karşıdaki ses gülümsedi, bu Jimin'in de gülümsemesini sağladı. "Yeni babacığın nasıl?" Sesindeki dalga kahkaha atmasını sağladı.

"Kes saçmalamayı. İşe gelmek istiyorum ben." İlk cümlesini gülücüklerle söylerken sonlara doğru mızmızlanmıştı.

"Şirketteki en iyi yazılımcı sensin Jimin. Sadece odaklanıp bitir o yazılımı ve iki hafta sonra geri gel." Taemin, arkadaşına destek olarak söylendi.

Taemin ile üniversitede tanışmışlardı. Yaklaşık üç yıldır ise araları gayet iyiydi. Hatta, Taemin'in amcasının şirketinde birlikte çalışmaya başlamışlardı. Şimdi elindeki iş ise oldukça önemli bir işti. Hatta şirketin hisseleri bile bu işe bağlıydı.

"Bazen bu can sıkıcı oluyor. Daha üç gün oldu ama ortamımızı özledim bile."

Taemin tekrar gülümsedi. Sesinde yapmacık bir hüzün vardı. "Evet, sensiz gerçekten hiç zevkli değil buralar. Ama en iyisini yapıp geleceksin eminim ben. Sadece biraz dişini sık."

Jimin başını sallarken sıkıntıyla nefes verdi. Taemin, Jimin'in yüzünü hayal edebiliyordu. Gülümsedi ve elindeki kağıtları masasına koydu.

"Park Jimin her zaman en iyisidir. Sızlanmayı bırak bakalım."

Jimin kıkırdadı ve arkadaşına teşekkür ederek telefonu kapattı. Gözleri yeni odasını buldu. Yatağı kurulmuştu. Görevliler dolabını kuruyordu şimdi. Güneş, batmaya başlamıştı. Odası büyüktü, içinde bir banyo bile vardı.

Birden eski odasına olan özlem kabardı içinde. Camın yanındaki, tek kişilik ve yumuşak yatağı geldi gözlerinin önüne. Çalışma masasının üzerindeki küçük kaktüsleri özledi birden. Sahi onları niye getirmiyordu ki?

Hızla odasından dışarı çıktı ve büyük evde annesini aramaya başladı. Daha sonra bahçenin önünde buldu orta yaşlı kadını. Bahçe takımını düzeltiyordu. Yanında ise Bay Jeon vardı.

beautiful mess | jikookWhere stories live. Discover now