21. Bölüm 𖦞 Son

2.6K 209 64
                                    

𖦞

– Sonsuz Aşk –

Birkaç hafta olmuştu. Jimin'in yarası neredeyse tamamen iyileşmişti. Bu süre içinde karnı daha da büyümüştü bu da hareketlerini biraz daha kısıtlıyordu. Bu kendini kötü hissettirse de az bir süre kaldığını düşünüp rahatlıyordu. Belki doğumdan sonra Jungkook onunla güzelce ilgilenmeye devam edecekti.

"Nasıl hissediyorsun?" Jungkook yaslandığı korkulukta arkasını dönerek belini yasladı ve eşine bakmaya başladı. Jimin akan nehri izliyordu, hava oldukça güzeldi. Omzunu silkti ve dudaklarını büzdü. "Sabırsız," Tek kelimede söyledi sakince. Jungkook ona gülümsedi ve başını eğdi.

Az bir süre kalmıştı, bebeklerine kavuşabileceklerdi ve her şey güzel olacaktı. Kollarını onun büyümüş karnına sardı ve başını omzunun üzerine koyarak gözlerini kapattı. Bir süre sakince nefes aldı ve o huzurlu omuzda dinlendi.

"Jimin," dedi usulca. Jimin elini onun elinin üzerine götürdü ve başını başına yasladı. "Hmm," Mırıltısı mayışık ve sakin çıktı. "Bebeklerimize ad düşünmedik." Jungkook başını ona doğru eğerken söyledi. Jimin bir süre durup ona döndü usulca.

"Aklında bir şeyler var mı?" Jungkook biraz geri çekilerek ellerini birleştirdi bu defa. Omzunu silkti usulca. "Açıkçası çok fazla var ama, Sol ve Dal..?" Jimin bir süre durdu ve kaşlarını kaldırdı.

"Çam ve Ay," Jimin bir süre düşünmeye devam etti. "Evet anlamları bunlar ama senin ne düşündüğünü merak ediyorum."

"Nabi?" Jimin biraz tedirgin bir şekilde söyledi. "Onu yani ilk bebeğimizden haberdar olunca aklıma yalnızca Kelebek geldi." Jungkook'un parmaklarıyla oynamaya başladı. "Eğer istersen," Jungkook başını salladı ve kıkırdadı.

"Nabi'ye bayıldım." Jimin gözlerini ona dikti ve bakmaya başladı. Gözleri ortamın güzelliğiyle dolarken Jungkook onu kendine çekti ve sakince sardı. "Başka bir isim daha düşünmeliyiz."

"İkiz oldukları için uyumlu olmak zorunda mı? Çünkü Sol hoşuma gitmişti." Jungkook kıkırdadı ve omzunu silkti. "Bence öyle bir zorunluluğumuz yok," Jimin kıkırdadı ve gözlerini kapatıp parmak uçlarına yükseldi. "Yine de her ihtimale karşı bunu biraz daha detaylı konuşalım, bebekler büyüyünce buna itiraz edebilir..."

Jungkook başını salladı ve burnunu onun koku bezlerine yasladı. Mutluluğundan saçılan feremonları içindeki alfayı bayıltmak üzereydi. Onu daha sıkı sardı ve o an şükretti. Jimin mükemmel bir aileydi.


***

"Tanrım!" Jimin ağzına attığı meyveli ve çikolatalı pastayı çiğnerken sevinçle inledi. "Mükemmel bir şey bu," Ağlamaklı çıkan sesi içeride ikisine güzel bir bitki çayı hazırlayan eşini güldürmüştü.

Hamileliğin son haftalarındaydı ve yerinden kalkmak ciddi anlamda zordu, ayrıca buna fazlasıyla üşeniyordu. "Jung-kooook," Jimin uzunca söyleyerek yutkundu. Ağzına dağılan çilek, muz, kivi ve çikolatanın tadı efsanevi derecede güzeldi.

"Sevgiliimm," Jungkook'da onun gibi uzatarak konuştuğunda Jimin kıkırdadı ve pastadan bir çatal daha almadan önce "Gel hadi," diye söylendi. Jungkook doldurduğu cam kupaları alarak eşinin yanına yürüdü. Kokusu feci derecede tatlı geliyordu ve her zaman kendini onun boynuna öpücük kondurmaktan alıkoyamıyordu.

beautiful mess | jikookWhere stories live. Discover now