beautiful mess | jikook

9. Bölüm 'ᵐ'

𖦞

– Derin Bir Nefes Al –

Jungkook arabayı nasıl sürdüğünü bilmiyordu. Günlerdir hakim olmaya çalıştığı alfasının kontrolünü kaybetmek ise onu tıpkı bir bozguna uğratmıştı. Alfası delirmişti. İstediği tek şey Jimin'di. Jimin'in kokusu, Jimin'in elleri, Jimin'in dudakları, Jimin'in deliği... Her şey bir anda Jimin olmuştu.

Soğuk hava yüzünü yalayıp geçerken adımları ezbere bir şekilde kapıyı buldu. Şifreyi girerken elleri hiç olmadığı kadar titredi. Bu tepkisi neydi bilmiyordu ama omeganın bunun üzerinde çok büyük bir etkisi olduğunu biliyordu.

Derin bir nefes aldı.

Eve girdiğinde ciğerlerine dolup her hücresine yayılan o güzelim portakal kokusu belli etti kendini. Jungkook titredi. Boğazı kurumuş gibi hissetti. Gözleri hiçbir şey görmüyordu sanki. Jimin'in kokusu onu yönetiyordu.

Başını yana sallayarak kendine gelmeye çalıştı ve elini duvara yasladı. Az önce söylediği şeyler kısmen iradesi dışındaydı. Alfası onu yönetiyordu. Bedeni titrerken ve kasıklarındaki acı giderek çoğalırken zorla eski haline geldi ve sola döndü.

Omeganın kokusunu takip etti. Birkaç adım attıktan sonra, yerde, duvara yaslanmış bir şekilde oturan Jimin'i gördü. Omega, başını ellerinin arasına almıştı ve bakışları aşağıdaydı. Jungkook sesli bir şekilde yutkundu. Kendinden korktu kısa bir anlığına. Alfasına hakim olabildiğince olmaya çalıştı.

Jimin hissettiği kokuyla başını kaldırdı. Dakikalardır içine dolan koku daha da netleşince içinden geçip giden titremeye engel olamadı. Yutkunurken başını kaldırdı sakince. Büyük olan birkaç adım önündeydi.

Bakışları birleşince yavaşça ayağa kalktı Jimin. İç güdü, diye geçirdi içinden. Tamamen bir iç güdü... Jungkook ona doğru birkaç adım attı. Jimin sırtına değen duvarı hissedebiliyordu. Elleri iki yanında sallanırken derin bir nefes aldı ve gözlerini kapattı. Alfanın kokusu ciğerlerini yaktı.

O gerçekten rut dönemindeydi. Böyle bir şeyi neden istediğini geçirdi aklından. Bir nedeni yoktu, ya da öyle düşünmek istemiyordu. Gözleri kapalı bir şekilde dururken yutkundu sakince.

Jungkook ona biraz daha yaklaştı. Jimin, alfanın nefesini boynunda hissedebiliyordu. Titredi ve sırtının tamamını duvara yasladı. "Bunu yapmamalıydın," Jungkook sessiz bir şekilde söyledi. Sesi derinden geldi, yoğundu. Jimin titredi ve parmak uçları yavaş bir şekilde büyük olanın baldırlarından yol alarak beline ulaştı.

Jungkook sertleşen aletiyle dişini sıktı. Omega tehlikeliydi.

"Sana dokunmamalıyım Omega..." Jungkook yutkundu ve parmak uçları Jimin'in kolyesinin üzerinden geçti. "Kokun ne kadar cezbedici olsa da," Nefesi omeganın boynunu yalayıp geçti ve yumuşak dudakları beyaz teni buldu.

Jimin, alfanın bel kemiğinde olan ellerini sıktı. İçi titredi ve kasıklarından büyük bir titreşim geçti. Kendini ona bastırma isteğini bastırdı. "Bedenin ve dudakların..." Jungkook, küçük olanın boynuna sakince bir öpücük kondurdu yeniden. Jimin'in elleri ince belden ayrıldı ve kollarından yukarı doğru yol izledi. Omuzlarında durduğunda başını yana yatırdı.

"Resmen beni çağırıyor." Jimin sessiz kaldı. İçi yanıyordu. Alev alevdi.

Jungkook'un hareketleri dediklerine tezattı. "Kendine tezatsın." Jimin sessiz bir şekilde söyledi ve gözlerini açarak birleştirdi alfayla. Jungkook'un siyah ve kırmızıyla harmanlan gözleri midesinin kasılmasına neden oldu.