Ve Robin konuşmaya devam etti. ''Sanırım Reus kendine zarar verecek. Yani onun için endişeleniyoruz Merve. Kendini çok suçlu hissediyor, sana yaptıklarından, senin başına açtığı o belalardan dolayı kendini suçlu hissediyor. Onunla konuşmak ister misin?''diye sordu.
Aslında Robin'in söylediklerine bakılırsa Reus dersini çabuk almıştı. Gidip onunla konuşma fikri hiçte fena bir fikir değildi. Ama bilmiyorum.
Ben sanırım dün geceden sonra Reus'a olan güvenimi, yakınlığımı kaybetmiştim. Ya da kendimi kandırıyordum. Ama onunla nasıl konuşabilirdim ki. Dün hiç değilse sarhoştu, şimdi ise herşeyin farkında...
Sanırım konuşmak istemiyordum. Yani evet evet konuşmayacam. Bunu yapamam. ''Robin ben onunla konuşmak istemiyorum. Yani biraz zamana ihtiyacım var. Dün olanlardan sonra bugün onunla konuşmam pek iyi olmaz.''
''Ah hayır Merve bunu yapma lütfen. Reus çok pişman. Ha yanlış anlama o göndermedi bizi biz kendi isteğimizle geldik. Bunu ona yapma lütfen. Konuşarak halledebilirsiniz.''dedi Marcel araya girerek.
''Marcel kararım kesin ben biraz zaman istiyorum tamam mı yani onunla konuşmak istemiyorum. Biraz zaman geçerse Reus'da kendine gelecektir bundan emin olabilirsiniz.''dedim.
''Ya kendine zarar verirse. Gizlemenin bi anlamı yok artık dün herşey ortaya çıktı o seni seviyor. Ve sana yaptığı şeyden sonra kendini suçlu hissetmesi çok normal ve kendini suçlu hissedip bişey yaparsa eğer sonucu hepimizi etkileyecek.''dedi Marcel.
''Benim işlerim var halletmem gerekiyor Marcel. Eminim biraz düşündükten sonra bana hak vereceksiniz. Zorlamanın bir anlamı yok ona söyleyin kendini suçlu hissetmesin. Neyse ben yukarı çıkıp hazırlanmalıyım. Sonra görüşürüz.''dedim ve tam yukarı odama çıkacakken Marcel
''Bunu ona yapma. Reus'u ilk defa böyle gördüm. O ilk defa birine aşık oldu, sende kabul et ona karşı birşeyler hissediyorsun. İkinizde aptalın tekisiniz. Biraz cesur olup Reus'u sevdiğini neden söylemiyorsun?''dedi öfkeyle.
''Marcel emin ol cesur olup aşkını itiraf et cümlesini söylemesi gereken en son kişi sensin. Aslında baksana bu cümleyi bi kaç kez kendine söylersen eğer, cesur olması gereken kişilerin arasında kendi isminin de olduğunu anlayacaksın. Cesur olmayıp bana cesurluktan bahsetme.''diyip yukarı çıktım.
Onlarda gittiler zaten. Haklıyım ama. Sende Özge'yi seviyosun söylemiyosun ve gelip bana cesur ol diyosun. Odama çıktığımda kapımı kilitledim. Özge arkamdan geldi kapıyı açamayınca vurmaya başladı.
''Merve aç kapıyı konuşalım lütfen.'' ''Özge bana biraz izin ver yanlız kalmak istiyorum.''dedim ve ses çıkmadı. Yanlız kalmaya ihtiyacım vardı.
-Marco'nun anlatımı-
Ben aşkta hiçbir zaman mutlu olmadım. Her zaman ya bi engel çıktı ya da... Ya da yine bi engel çıktı. İlk defa bu kadar bağlanmıştım, anlamsızca. Kendimi ona bırakmıştım. Dün kafamdan geçenleri uygularsam belki çok mutlu olacam demiştim. Uyguladım ve... Ah hayır ben onu kaybedemem. Daha onu tanıyalı 1 ay bile olmamışken ona bu kadar bağlanmam çok saçma...
