51

384 18 4
                                    

Önce voteleri verin sonra rahat rahat okuyun :D (Multide Lisa var)

''Anlatsana Marcel.''dedi imalı bi şekilde. Onun bu havası beni iyice huzursuzlaştırmıştı.

''Evet Marcel senden bi açıklama bekliyorum.''

''Önemli bişey yok gerçekten.''dedi kekeleyerek, Robin'e döndüğümde sinirli bi şekilde Lisa'ya bakıyordu.

''Hadi ama Marcel anlat gitsin işte.''dedi Lisa alay ederek.

''Ben biraz hastayım da Lisa sadece bitki çayı yaptı, üzerine yanlışlıkla dökülünce de yıkamak zorunda kaldı.''

''Yıkamayı biraz abartmış duşa girmiş bu resmen.''dedim Marcel'in kulağına sessizce.

''Şşş duyucak.''dedi Marcel gülerek ama hala sinirliydim zaten bu Lisa'dan hiç haz etmem, Reus'un kardeşi olmasa yapacağını biliyorum ama...

''Gel Lisa biz şu bitki çayından bi tane daha yapalım da Marcel içsin.''dedi Robin. Anlamadığım Robin en az benim kadar sinirliydi, bunu anlayabiliyordum bizden gizlemeye çalışsa da..

Lisa zorla da olsa Robin'le birlikte mutfağa geçti. Bizde içeriye. Yalnız kaldığımızı fırsat bilerek konuşmaya başladım.

''Seni aradım ama kapalıydı, keşke haber verseydin, bitki çayını şu an benim yapmam gerekmez miydi?''

''Tanrı aşkına Lisa'yı kıskanacak değilsin herhalde.''diyerek tebessüm edip elimi tuttu.

''Kesinlikle hayır, ama onu sevmediğimi biliyosun Marcel, Reus'un kardeşi olduğu için bütün yaptıklarına sabrettiğimi de..''

''Biliyorum, aslında önceden saçma geliyodu bana ama biraz düşününce senin haklı olduğunun farkına vardım hayatım, aslına bakarsan Lisa iyi biri sana neden bu kadar zıt davrandığını inan bende bilmiyorum. Merak etme onunla konuşucam.''

''Hayır istemiyorum, onunla olabildiğince muhatap olmak istemiyorum.''

''Merak etme ben hallederim.''diyip göz kırptı, ardından öksürmeye başladı.

''İyi misin, sen şifayı kapmışsın gerçekten Marcel.''

''Ne dedin, anlamadım.''

''Şifayı şifayı, yani şey nasıl anlatsam hasta olmuşsun gibisinden hani onu anlatmak istedim :)''

''Bana iyi geldin.''dedi ve yanağımdan öptü.

-Robin'in Anlatımı-

''Napmaya çalışıyosun sen Lisa, senin amacın ne?? Sana mesaj atmıştım oysaki bana burada olduğunu neden söylemedin!!''

''Sen nasıl bişeysin Robin ya.. Özge'yi Marcel'le görmeye nasıl dayanıyorsun anlamıyorum.''

''Senin gibi önden başka arkadan başka olmak yerine, onları o şekil görmeyi tercih ederim Lisa. Bana bak bi daha böyle numaralar yapmaya çalışma.''

''Merak etme zaten arkadaşın çok sadık sevdiğine..''

''Ne demek istiyosun sen?''

''Özge'yi seviyo diyorum, ihanet edeceğini de düşünmüyorum!''

''Sakın Lisa sakın!! O aklından geçeni asla uygulama. Marcel'i elde etmeye çalışmak için  Özge'nin ihanete uğramasına neden olma.''

''Zorda kalırsam neden olmasın.''

''Bana bak!!

''Ee yaptınız mı bitki çayını.''dedi Özge içeri girerek.

''Yapıyoruz.''dedim telaşlı bi şekilde.

-Merve'nin Anlatımı-

Reus'la birlikte eve gelmiştik. Evde kimse yoktu. Oturma odasında masanın üzerine kahve bardakları vardı. Demek Özge gelmişti eve önceden ama diğeri kimdi.

Çok kurcalamadan ben yukarı çıkıp üzerimdekileri değiştirme aşağı geri döndüğümde Reus televizyon izliyordu daha doğrusu magazin haberleri..

''Napıyosun bakalım ayaklı gazete :)''diyerek dalga geçtim.

''Ayaklı gazete mi??''

''Hı hı ayaklı gazete :)''

''O ne demek ki.''

''Seni her gördüğümde ya sosyal medyada takılıyosun ya da magazin haberleri izliyosun giderek herşeyden haber almaya başlıyosun bende sana o yüzden ayaklı gazete dedim :)''

''Ya gündemden de mi haberimiz olmasın yani inatçı.''

''İyi tamam karışmıyorum ben :)''dedim ve magazin haberlerini izlemeye devam ettik. Sıra sıra haberlere bakarken televizyonda şöyle bir haber çıktı.

(Almanca söylenir farzedin shjshsjjs iyice magazin muhabiri oldum ajsjsjs)

"Olay! Olay! Olay! Ünlü futbolcu Marco Reus'un manken sevgilisi ünlü bi restauranttan erkek arkadaşıyla çıkarken görüntülendi.''

''Bu ne lann!!''diyerek ayağa kalktı Reus.

''Aşkım bi dakka sen yanlış anladın sana açıklayabilirim beni dinle.''

''Bu dallama kim lan!!''

''Bu benim şey hani yeni bi proje vardı ya sana anlatmıştım oradan işte iş görüşmesi gibi.''

''İş görüşmesi mi, demek iş görüşmesi.. Senin ağzından ben ilk defa iş görüşmesi lafının çıktığını duyuyorum Merve, bana şık bi restaurantta elin adamıyla yemek yiyeceğini söylememiştin!!''

''Hayır Reus sen gerçekten yanlış anladın o benim aynı zamanda arkadaşım seninle tanıştıracaktım zaten.''

''İstemiyorum lan tanışmak felan, arkadaşımmış senin buradaki arkadaşların benimde tanıdığım arkadaşlarım oluyo, bu nerden çıktı.''

''Reus sesinin tonuna dikkat eder misin lütfen hem neden bu kadar büyüttün ki bu kadar sadece bi yemek herşeyi bi kenara bırak sıradan bi yemek olarak say.''

''Hiçbişey sayamam ben tamam mı bi de magazinlerde görüntülenmemiş mi delirecem ya erkek arkadaşıyla çıkarken görüntülendi de ne demek!!''

''Reus bağırma bana tamam mı!!''

''Bağırttıracak şeyler yapma o zaman..''

''Naptım ben ya!!''dedim o sırada zil çaldı. Kapıya doğru yürüdüğümde Reus arkamdan hala konuşuyordu.

''Eğer gelenler Özge'lerse başka bi yere gidecez bu konuyu bana açıklayacaksın!!''

''Bağırma Reus!! Sus!!''dedi ve kapıyı açtım. İnanmıyorum böyle bi olayın üzerine..

Bölüm sonu.

NOTHİNG LİKE USजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें