-31-

413 55 7
                                    

Keyifli okumalar...

Mert'in ağzından..

Pencereden odama süzülen ışığın gözlerime vurmasıyla beraber uyanmıştım.Saat 08.00 civarıydı.Zor da olsa doğrularak banyoya gittim.Elimi yüzümü yıkadıktan sonra dün giymek için ayırdığım mavi tişört ve gri kapriyi giyindim.

Kahvaltıya indiğimde masada kimse yoktu.Şaşırmamıştım.Çünkü;ben bu ortama çok alışmıştım.Annem babam ben küçükken de evde olmazlardı.Onlar için önemli olan tek şey para,mal,mülk,şan,şöhret ve soyadlarıydı.

KALE soyadına laf getirmemek için herşeyi yaparlardı.

Ama soyadlarına ve paraya verdikleri değeri bir kez olsun çocuklarına vermezlerdi.İşte ben böyle bir ortamda büyüdüm ve böyle biri oldum.Sevgiden yoksun biriydim.

Ta ki Alya'yı görene kadar.Onun içimi heyecanlandıran gülüşüne aşık olmuştum ben. Ama ailem onu da elimden almıştı.

Sevdiğim kızın hayatıyla oynadım ben.Ailemin zorlaması bu raddeye gelebiliyordu işte.Ama ben bu zorlamalara boyun eğmeyecek,ne olursa olsun Alya'dan vazgeçmeyecektim.

"Mert oğlum,kahvaltı hazırlamamı ister misin"diyen yardımcımızın sesiyle irkildim.

Neriman Teyze 60 yaşlarında,hafif kilolu bir kadındı.Doğruyu söylemek gerekirse annemden çok severdim onu.

Annemden çok emeği vardı üstümde.

Annem iş yemeklerine giderken Neriman Teyze bakardı bana.Gerçek annemdi adeta.

"Benim çıkmam lazım Neriman Teyze.Ama geldiğimde ıspanaklı böreğini yerim"dedim ve yanaklarından öperek evden çıktım.

Arabama bindim ve ilerlemeye başladım.Sahile gelmiştim.Durdum ve arabadan indim.

Temiz havayı içime çekerken bir yandan da Alya'yı düşünüyordum.Onunla konuşmak ve herşeyi defalarca anlatmak istiyordum.Kaç kez anlatsam da inanmayacağını bildiğim halde.

Aşk dedikleri bu olsa gerek.Ondan vazgeçememek,onu görünce mal gibi kalakalmak.

Ben aşkımı elde etmek için herşeyi yapacaktım.Şuan Alya'nın yanımda olmasını o kadar çok isterdim ki.

Fakat arasam da gelmeyeceğini biliyordum.En iyi fikir Sude'yi aramaktı.Onun ağzından laf alabilirdim.

"Alo?"

"Efendim Mert?"dedi Sude.

"Sude,ben sahildeyim.Her zaman geldiğimiz yerde.Konuşmalıyız gelebilir misin?"dedim ve yanıt bekledim.

"Alya'yla mı ilgili?"dedi.

"Evet.Lütfen gel."dedim ve telefonu kapattım.Geleceğine emindim.

Yani gelirdi umarım.Alya'nın tüm yaşananları Sude'ye anlatmış olması gerekirdi.Ve kesinlikle anlatmıştır.Bunları Sude'nin ağzından dinlemek işimizi kolaylaştırabilirdi.

Yaklaşık 20 dakika bekledikten sonra Sude'nin bir taksiden inerek yanıma doğru geldiğini gördüm.

"Hoşgeldin naber?"dedim ve sarıldım Sude'ye.

"Nasıl olsun iyi işte sen?"dedi Sude.Biraz soğuktu.Ki bu gayet normaldi.

O da haklı olarak kuzeninin tarafındaydı.

"Neyse konumuz bu değil.Konumuz Alya."dedim ve denize baktım.

Kıyıya doğru yükselen dalgalar,hafif bir rüzgar ve İstanbul'un müthiş simgesi Kız Kulesi'ne bakarken içim ferahlıyordu.

"Tamam dinliyorum"dedi Sude.Ve ellerini göğsünde birleştirerek pür dikkat bana odaklandı.

"Bak Sude.Sen benim en yakınlarımdansın.İçimi dışımı bilirsin.Nasıl bir ailede ve ortamda yetiştiğimi de biliyorsun.Ben bu ortam yüzünden bunu yaptım.Göz göre göre Alya'ya zarar verdim.Doğru...Fakat bunların tek suçlusu ailem.Ben değilim."dedim içimi boşaltırcasına.Derin bir nefes alarak Sude'ye döndüm.

"Mert seni anlıyorum.Ailenin ne kadar zorba insanlar olduklarını da biliyorum.Fakat burada herkesten mağdur olan tek kişi Alya.Ve senin bu yaptıklarını kaldıramıyor Mert.Lütfen onu anlamaya çalış."dedi Sude.

"Şu dünyada tek değer verdiğim kişi o zaten.Ondan başka birşey geçmiyor aklımdan.Her anımda o var.Ve ben ona aşığım Sude."dedim.Kafamı ellerimin arasına alarak düşünmeye başladım.

"Mert..Aslında sadece bunlar yaşansa Alya böyle tepki vermezdi."dedi Sude.Başka ne olmuştu ki?Her ne olmuşsa benim bilmediğim birşeydi.

"Daha ne yaşadı ki?Neler oluyor Sude!?"diye bağırdım.

"Sakin ol.Fakat bu söyleyeceklerimi bilmelisin Mert."dedi ve merakımı bin kat arttırdı Sude.

"Ne Sude ne anlat!!"dedim yerimden kalkarak.Sinirlenmiştim.Neler dönüyordu burada?

"Doruk...Doruk ve Alya'nın bir haftalık ilişkileri olmuş.Bak lütfen sinirlenme.Zaten o sırada sen yoktun.Sinirlenme bak."dedi Sude.

Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü.Sevdiğim kız ve kardeşim demek ki çıkmışlardı.Bu ne demekti böyle?

"Saçmalık bu.Saçmalama Sude!"diyerek bağırdım.Ve Sude'nin oturduğu banka bir tekme attım.

"Sana sakin ol dedim.Zaten bir haftalık birşeydi.Ve Alya ona karşı hiçbirşey hissetmiyordu.Tamamen arkadaş baskısıydı.Alya için Doruk hiç yoktu Mert.Fakat Doruk için aynısını söyleyemeyeceğim."Bu da ne demekti şimdi?

Düşündüğüm şey olamazdı.Olmamalıydı.

"Doruk hala Alya'ya aşık.Ve ona iğrenç bir teklifte bulundu.Nasıl söyleyebilirim bilmiyorum.Ama..Şey.Doruk Alya'nın onunla olmasına karşılık,ona eski hayatını verebileceğini söyledi."

Sude'nin bu söyledikleri harfi harfine beynime işlemişti.Benim kardeşim nasıl yapardı bunu nasıl?Ama artık eski Mert yok.Herkes benden korksun.Herşey yeni başlıyor.

"Heey!Nereye?"diye bağıran Sude'nin sözlerine aldırmadan arabama binip oradan uzaklaştım.

Aşkım için kardeşimi bile gözden çıkarabilirdim.Tabi ona kardeş denirse...

BİR ÇİFT MUTLULUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin