-19-

406 69 5
                                    

Multimedia Sude.

Gerçekten dilim tutulmuştu.Mert beni seviyordu.Bu doğru olamazdı.Eski sevgilimin abisi nasıl olur da beni severdi.

"Sen..sen ne saçmalıyorsun"sesim fazlasıyla titrek çıkmıştı.Yüzümün kızardığına emindim.

"Ne dediğimi gayet iyi duydun Alya,şimdi benden ayrılmasaydın belki de bunlar yaşanmazdi.Lanet olasıca ilişkimizi bitirdin ve umarım şimdi mutlusundur".Sesi beni dövecek gibi çıkmıştı.Söylediği her söz iliklerime kadar işledi.Ağlamamak için zor tuttum.Dişlerimi sıktım.Ne cevap verecektim şimdi.

"Bak Doruk,bu yaşananları senden ayrılmamla bağdaştıramazsın.Seni sevmiyordum Doruk sevmiyordum.Sevmediğim bir insanla beraber olmak istemiyordum.Hepsi bu".

"Siz ne konuşuyorsunuz böyle,denize gelsenize çok eğlenceli."Sude'nin sesini duyduğumda rahatladım.Bir an önce bu kasvetli havadan kurtulmam lazımdı.

"Peki tatlım geliyorum"diyerek Sude'yi onayladım.

"Doruk,sen de gelsene"dedi Sude.Ama Doruk'un denize gelip de eğlenecek bir havası yoktu.

"Hayır,siz eğlencenize bakın,ben gidiyorum zaten"dedi.Onu üzmüştüm.Evet üzmüştüm.Onu sevmesem bile bu kadar yüzüne vurmama gerek yoktu.Ama demiştim birkere.Ve burda kalmak istememesi gayet normaldi.

"Alya hadi Mert'in yanına gidelim,ayıp oldu çocuğa yalnız bıraktık".

"Tamam canım"dedim.Artık daha fazla güneşlenmeye takatim kalmamıştı.Biran önce denize girip serinlemek istiyordum.

Denize doğru ilerlerken arkama dönüp baktığımda Doruk'un plajdan çıktığını gördüm.Başımı öne eğip ayağımı sahilin o yumuşacık kumlarına vura vura denize yürüyordum.

"Ahh soğuuuk"diye bağırdım.Biraz daha kalınca ısınacağımı bilsem de ilk denize girişimde hep böyle tepki verirdim.

"Çok mu üşüdün?"diye tebessüm etti Mert.Acaba ona yakınlasmalı mıydım yoksa ondan uzak mı durmalıydım.Ne yapacağımı bilmiyordum.

"Hayır,geçti teşekkür ederim"dedim.Ve sesimin mesafeli olmasına özen gösterdim.

"Ee voleybol oynayalım mı,ben bayılırım."dedi Sude.Ortamı ısıtma gibi bir çabası vardı.

"Ben deniz topunu alıp geliyorum o zaman."diyerek uzaklaştı Mert.Şezlongunun yanında duran deniz topunu şişirerek yanımıza geldi.Yüzünce daha tatlı gözüküyordu.Tüm vücut kasları ortaya çıkıyordu.Islanan saçları daha çok ilgi odağım oluyordu.Ama bir yandan da ondan uzak durmalıyım diyordum.

"Hadi başlayalım"diye bağırdı Sude.Gerçekten eğlenceli gidiyordu.Deniz havası biran olsun yaşadıklarımı unutmaya yetmişti.O sırada topu tutamadım ve arkamızda voleybol oynayan gurubun olduğu tarafa kaçtı.

"Been alırım"dedim ye topun olduğu yere doğru yüzmeye başladım.

Topu tam alacakken sarı saçlı,mavi gözlü-aynı zamanda fazlasıyla yakışıklı-bir çocuk topu eline aldı.

"Verir misin"diyerek nazikçe topu istedim.

"Bilmem,versem mi acaba"dalga mı geçiyordu bu benimle.

"İstemiyorum,vermeni emrediyorum"diye bağırdım.

"Aaa küçük arkadaşımız fazla mı sinirli acaba"diyerek benimle dalga geçmeye devam etti.Bu çocuğu boğacaktım en sonunda.

"Salaklık yapmayı bırakıp şu topu verecek misin,yoksa?"diyerek sinirimi belli etmeye çalıştım.

"Yoksa ne?Yoksa beni döver misin?Gerçekten çok korktum."diyerek dalga geçmeye devam ederken suratına aldığı darbeyle denizin dibini boyladı.

İnanmıyorum.Mert beni korumuştu.Yani bana değer veriyordu herhalde.Yoksa neden çocuğa yumruk atsın ki?

"Sen kim olduğunu zannediyorsun,kime yumruk attığını biliyor musun sen ha".Bu çocuk artistlik yapmayı alışkanlık haline getirmiş herhalde.Ne kadar kendini beğenmiş,ukala birşey.Iyy hiç hoşlanmam.

"Bana bak gerizekalı,bu kıza sen veya bir başkası laf atar veya onu incitirse bedelini ödetirim,anlamışsındır herhalde".Mert'in dedikleri karşısında mutlu olmuştum.Çünkü beni koruyordu,önemsiyordu.

"Hadi artik gitsek iyi olacak,yoksa birilerinin yüzü fena halde dağılacak".Ahh Mert nasıl da cesurdu.

BİR ÇİFT MUTLULUKWhere stories live. Discover now