BİR ÇİFT MUTLULUK

-23-

O arabaya binmeye mecburdum.Yoksa donarak ölebilirdim.

"Hadi bin"dedi ve ön kapıyı açtı.Öne bineceğimi sanıyorsa yanılıyor.Çok bekler.

"Arkada yer var,ben oraya otururum"dedim.Suratına bile bakmaya tenezzül etmiyordum.

"Sen bilirsin"dedi.Ve sürücü koltuğuna oturdu.

En azından öne binmem için ısrar etmemişti.Öküzlükten centilmenliğe doğru ilerliyordu.Ama daha çok yolu vardı.

Arabada kimse konuşmuyordu.Çıt çıkmıyordu desem yeridir.

Sessizlik bozulmadan eve gelmiştik zaten.Direk arabadan indim.Ve eve doğru yürümeye başladım.Zaten kızlar da arkamdan geldiler.Doruk'da çoktan gaza basıp gitmişti.

Eve girdiğimiz gibi ıslanan kıyafetlerimizi çıkardık.

Ezgi bizde kalacaktı.Ona kendi pijamalarımdan biri olan ve çok sevdiğim şort ve atletiyle takım olan pijamamı verdim.Hemen hemen bedenlerimiz aynıydı zaten.

Hepimiz ıslak kıyafetlerimizden kurtulup salona indik.Kendimi mavi tekli koltuğa attım.

"Kızlar ben mısır patlatıyım,sonra da bir film koyar izleriz ne dersiniz?"dedi Sude.Her zaman ortamı ısıtan fikirleri vardı Sude'nin.

"O zaman biz de filmi seçelim"dedi Ezgi.

Ezgi bize çoktan alışmıştı.Yeni ve iyi bir arkadaş edinmiştik.Bu güzel birşeydi.

İnternetten izleyebileceğimiz bir film arıyorduk.Ama her film neredeyse aynıydı.Yani konuları.

En iyisi Titanic'i izlemekti.

"Süper olur,en az 10 kere izledim,ve 100 kere de olsa izlerim"dedi Ezgi.Demek ki o da Titanic'i seviyordu.

Ortak bir özelliğimiz vardı.Bu beni mutlu etmişti.Çünkü Ezgi'yle anlaşabileceğimizi düşünüyordum.

"Mısırlar geldiii"diyerek yanımıza geldi Sude.

"Titanic...hıımm.En iyi seçim"diyerek seçimimizi onayladı.

Filmi başlatmıştık.

İzledikçe aklıma Mert geliyordu.Acaba birgün biz de Rose ve Jack gibi olabilir miyiz?

Onlar gibi bi aşk yaşayabilir miyiz?

Zaten bunları düşünürken film çoktan bitmiş.Ben ise çoktan uyumuştum.

Arkadaşlar Ezgi için multimedia öneriin.