-20-

347 67 3
                                    

"Hadi kızlar gidelim artık"dedi Mert.Bıraksak çocuğu fena dağıtırdı.Bana laf atan birine bu kadar sinirlenmişse acaba gerçekten de seviyor muydu beni?

"Ne dersiniz bi cafeye gidip oturalım mı"diyerek yaşananları bir nebze unutturmaya çalıştım.

"Siz de isterseniz gidelim"dedi Mert.Hala sinirliydi.Tabi bu geçmiş hali...

Hep beraber yürüyerek cafeye doğru ilerliyorduk.Ki sağolsun Sude yine bizi yalnız bırakabilmek için karnım ağrıyor,eve gitsem iyi olur yalanını söylemişti.

Ahh bu kız bir alem gerçekten.

"Kendini kötü hissediyorsan ben de gelebilirim tatlım"dedim.

"Yok canım gerek yok ben şurdan giderim hemen"dedi.Mert'e ve bana sarılıp yanımızdan uzaklaştı.

Mert ile yalnız kalmıştık.İkimizden de çıt çıkmıyordu.Acaba ben mi bir konu açsam diye düşündüm.Çocuk o kadar korudu beni.Bir konu açmaktan ne olurdu ki diye söylenirken.Sorumu yönelttim.

"Ailen ne işle meşgul?"bu ne biçim soruydu böyle.Çok aptalım çok.

"Şirketimiz var,senin ailen ne iş yapıyor"dedi.İlk soruda başarılı çıkmıştım.Böyle devam.

"Bizim de şirketimiz var,ailelerimiz meslektaş"diyerek gülümsedim.

"Şirketinizin adı ne"dedi.Beni yakından tanımak istiyordu heralde.

"Öztürk Holding,sizin"diyerek sorumu yönelttim.Ama bir süre cevap gelmedi.Neden olduğunu anlamadım.

"Bir sorun mu var?"şaşkındım.Kötü birşey mi söylemiştim acaba?

"Şey..Birşey yok.Bu arada Arslan Holding"dedi bana.

"Peki."dedim.Ve konuyu kapattım.Çünkü yüzü hala soğuktu.Zaten cafeye gelmiştik bile.

"Garson!Biz ikişer çay alalım"dedi Mert.Garson başını tamam anlamında sallayarak yanımızdan uzaklaştı.

"Bu arada beni bugün koruduğun için teşekkur ederim"dedim.Ve hafifçe tebessüm ettim.Mert'in yanında mutlu mu oluyordum ben?Keşke olabilsem.Keşke...Ben de ondan hoşlanmıyor değilim.Ama tam da değil.Zaten olsam bile büyük bir engelim var.Doruk...

"Rica ederim,benim yerimde kim olsa yapardı"diyerek tebessümüme karşılık verdi.İçim kıpır kıpır oldu.Bana gülümsediğini görmek mutluluk veriyordu.Zaten onun o gamzelerini görebilmek pahabiçilmezdi.

Çaylarımız gelmişti.Garsona teşekkür ettikten sonra çaylarımızı yudumlamaya başladık.Mert'in gülüşü,sıcacık bir çay...Gerçekten ikisi bir arada çok iyiydi.

"Bak Alya,ben sana gerçekten değer veriyorum"dedi ve elimdeki bardağı masaya koyup elimi tuttu.Gözlerini gözlerimden bir dakika olsun ayımadı.

"Ş..şey ben"sözümü keserek beni susturdu.

"Ben hayatımda bir kıza bu kadar değer vermedim Alya,bir kızı görünce içim hiç böyle kıpır kıpır olmadı"dedi.Duyduklarım karşısında şok olmuştum.Bu bir ilanı aşk mıydı?

"Ben seni gerçekten seviyorum,ve sana değer veriyorum.Seni bana değer vermen için zorlamaya hakkım yok.Bana düşünüp bir cevap verirsen mutlu olurum"diyerek gülümsedi.

Bu sözler karşısında Mert'e olan hayranlığım iki katına çıkmıştı.Keşke ona bir cevap verebilsem.Ama Doruk varken nasıl.

Nasıl?...

BİR ÇİFT MUTLULUKWhere stories live. Discover now