◘7◘ Anne?

11.1K 513 26
                                    

Uzun bir bölüm ile karşınızdayım. 

Yorum yapan çok ama çok sevgili okuyucularımdan heyecan istediklerini farkındayım.

Bu bölümde isteğinizi tam yerine getirememiş olsam da sanırım hikayem, iki seriden oluşan bir kitap olacak gibi.

Öncelerde insanı sıksa dahi, sonradan okuyacağı her kelime de ilk başlara daha çok bağlanacağı türden.

Tabi buna ben değil siz karar verirsiniz.

Herneyse.

Olayar büyük ihtimalle bundan sonra gelişir.

Ağzımda ki iğrenç tadın gitmesi için elimden gelen bir kaç şey varken bu sıcaktan kurtulmam için elimden gelen hiçbir şey yoktu. Alışmama gereken şeylerden bir tanesiydi, aslında alışmasamda olur dediğim şeylerden bir tanesiydi. Hades ile uyudum diye kaçmaktan vazgeçmiş değildim.

Kafamı bulunduğum yere bastırarak yerini daha da sabitleştirdikten sonra biraz homurdandım ama sonra bulunduğum konum aklıma gelince hızla gözlerimi açarak kafamı da dikleştirdim. Ben Hades'in göğsünde uyuyordum. Kaşlarımı çatarak dudaklarımı da araladım ve dün gece olanları kafamda tarttım.

Ciddi ciddi Hades ile birlikte uyumuştum. Bir kaç saniye boyunca ne yapıpı yapmam gerektiğini tattıktan sonra Hades'in hala uyumasından yüz bularak göğsüne tekrar yavaşça sokuldum. Ani hareketlerim yüzünden herhangi bir uyanma tepkimesi de vermemişti zaten.

Bir erkeğin göğsünün bana bu kadar rahat geleceğini daha önce hiçbir erkeğin göğsünde uyumadığım için bilmiyordum. Bunları bana genelde Afrodit anlatırdı. Çoğu erkekle birikte olduğu için uzman olduğu bir konuydu. Afrodit bunları bana her ne kadar abarta abarta anlatsa da buna inanmıyordum. Afrodit aşk ve şehvet tanrıçasıydı bu yüzden bazı konuları abartıyordu. Bunun da abarttığı konular arasında olduğunu düşünürdüm.

Ama şu anda Hades'in göğsünde uyuyor olmamdan rahatlık nedeniyle fazla memnundum. Zırhını ne zaman çıkardı bilmiyordum ama bir de onun çıplak göğsünde yatıyor olmam beni utandırıyordu. Sırtından bulunan simsiyah dövmeler göğsüne kadar ulaşmasa da tam kalbinin üzerinde anlamını bilmediğim bir figür vardı.

Elimi hafifçe kaldırarak kalbinin üstüne getirdim. Dokunup dokunmamak kousunda emin değildim. Uyumuyor ve hareketlerimi bekliyor olabilrdi. Kafamı kaldırarak yüzüne bakım. Nefesleri hafifçe suratımı okşuyordu. Simsiyah ve uzun kirpikleri gözleri kapalı olduğundan gözlerinin hemen önünde gölge oluşturuyordu. Pembe dudaklarını birbirine bastırmıştı. Çok güzeldi o. Hades çok çok güzeldi.

Uyuduğundan kanaat getirerek elime bakmaya başladım. Hemen kalbinin üzerine duran elim dokunmaya hazır olduğu kadar titremeye de hazırdı. Elimi yavaşça indirdim ve figürün tam ortasına parmağımı koydum. Korkuyla tekrar yüzüne dönüp bakmaya başladım. Hala huzurla uyuyordu fakat kaşlarını çatmıştı.

Dudaklarımı dişlerimin arasına alarak ısırdım ve nefesimi tutarak parmağımı figürün üzerinde hareket ettirdim. Her bir noktanın üzerinden yavaşça geçiyordum, dövmeyle kaplanmış her bir hücresinin üzerinden geçerek imzamı bıraktım. Derin bir nefes bıraktığımda nefesim gidip Hades'in çıplak göğsüne çarptı.

Tekrar Hades'e dönerek uyanıyor mu diye baktım ama hala uyuyordu. Derin bir nefes alarak gözlerimi de kapattım. Bu yaptığım bencillikten başka bir şey dğildi. Elimi göğsünden yavaşça ayırarak kendime doğru çektim. Hades uyandı mı uyandımı bilmiyordum ama şu an yüzünü inclerken aklıma gelen tek şey burada, Hades'in göğsünde durup durmamam gerektiğiydi.

Yasak Meyve: Nar.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin