◘30◘ Theseus

4.7K 250 23
                                    

Ve, evet.

Bence bir açıklama yapmak mecburiyetindeyim.

Şöyle başlayayım,

18 yaşında, bir sağlık meslek öğrencisiydim bu sene. Bu şu demek oluYOrdu: Hem okul derslerini, hem yorucu stajı, hem çalışmak zorunda olduğum -ki başka bir alana yönelmek istediğim için daha da zordu- bir üniversite sınavım vardı. Kısacası bu sene benim için çok yoğun geçti.

Bahane mi? Bilmiyorum belki de. Sonuçta son iki yıldır düzenli bölüm yükleyemiyorum. Ama şöyle bir şey de var ki eğer düzenli bölüm yükleyebilseydim bu hikaye çok çabuk bitecekti ve benimle birlikte gelişemeyecekti.

Neyse.

Çok ciddi bir konuşma oldu ve ben sevdiğim insanlarla bu kadar ciddi olmam normalde dskfsklf

Umarım beğenirsiniz, eğer becerebilirsem 5 saat sonra başlayacak olan 16 saatlik yolculuğumda bir bölüm daha yazabilirim.

Hepinizi öpüyorum :***

O DEĞİL DE ŞU KADININ GÜZELLİĞİ NE PEKİ? PERSEPHONE OLMAK İÇİN DOĞMUŞ RESMEN GÜZELİM YA!

Nehire adımı attıktan sonra bedenime katman katman yayılan soğukluk saniyelik vazgeçmemi söylese de inat ederek nehire girmeye devam ettim. Tenimle rüzgar arasına giren tek engel şu anda suydu. Eğer su olmasaydı rüzgar beni kalkansız yakalayacaktı.

Suda ilerleyebildiğim kadar ilerlediğimde su omuzlarımı aşmıyordu. Su üzerime yapışmış yorgunluğun izlerinin üzerine şeffaf bir duvar gibi yapışıyor, sonra duvarla yorgunluğun aynı anda yok oluyordu.

Suyun sıcak olmayışı dikkatimi çekmişti ve aklımın derinliklerine sokulup neden onu görmeye gitmedin diye bir soru yöneltmişti.

Bunun cevabı bildiğim bir şey değildi ama ileride bu tarz küçük şeylerden bile pişman olacağımın bilincindeydim. Hades yeryüzüne bu kadar sık geliyor muydu, yoksa benden sonra mı bu kadar sık gelmeye başladı merak etmiyor değildim. Onu önceleri bu denli sık gördüğümü, hatta gördüğümü bile hatırlamıyordum. Suyun içinde iyice ilerledikten sonra nefesimi tuttum kendimi suyun içine doğru ittim.

Gözlerini suyun altında açtığımda Hades'in sözleri kulağımda çınladı.

"Belki bir gün kafanı kaldırıp bakarsın diye gökyüzü tanrısı olmak, belki denizlerde yüzmek istersin diye denizler tanrısı olmak isterdim."

Elimi kaldırarak boynuma getirdim ve şah damarımın üstünü tuttum. Elimin altında hissettiğim şey sadece kanımın damarlarımdan geçerken ardında bıraktığı ses ya da kalbimin atış sesleri değildi. Orada elime gelen şey Hades'in mühürlediği ılık ve görünmez izdi. Derin bir nefes daha aldığımda suyun altında kabarcıklar oluştu. Kendimi yukarı doğru vererek nefes almam gerektiğini bildiğimden öyle de yaptım. Kendimi yukarı çektim ve derin bir nefes aldım. Bu sırada önüme düşen saçlarımı geriye doğru attım.

Toplantı yarıtanrılarla ilgili olacaktı ama konunun ne olduğunu tam olarak blmiyordum. Hades'in yarıtanrılarla işi ne idi onu da bilmiyordum.

Daha doğrusu dünden sonra Hades'in adı aklımda her çınladığında düşünmeyi unutuyordum. Derin bir nefes daha aldıktan sonra karşı kıyıya yüzmeyi aklımdan geçirdim. Buralar Artemis'in takıldığı yerler olduğu için erkek geçmesi imkansız gibi bir şeydi. Bu denli rahat hareket etmem de bundandı zaten. Aldığım derin nefesin ardından kafamı suyun içine soktum ve karşıya kadar yüzdüm. Suyun altında gördüğüm bir Dryad ile nefesim kesilir gibi olmuşsa da bana gülümserken bakan yüzünden sonra yüzümdeki stresi atmaya çalışarak ben de ona gülümsedim.

Yasak Meyve: Nar.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin