Me Too=36

5.5K 344 899
                                    

+18 Smutlu bölüm.. yarım smut. Smutu tamamlamak istiyordum sonra dedim ki.. aga senin gibi ponçik birini yarım smutla da severler.. düzenlemeden de severler.. yanlışlarla da severler.. ahahaha...

Çikraliçe güzel okumalar diler..

.....

Seokjin...

"Ben yokken ne yaptın bakalım?"
Gözlerimi açmamış ve kıpırdamadan kokusunu daha derinime çekmiştim.
Sanki ona bağımlıydım ve bir haftadır yaşadığımız şeyler onun beni uyuşturucu gibi kendine bağladığını fark etmeme neden olmuştu.

Dün yaşadığımız o korkunç anlardan sonra Namjoon ve Jackson'u hastaneye götürmüştük. Bir kaç çizik ve morarıktan başka bir şeyleri olmadığı için eve gitmelerine izin vermişlerdi.

Eve gelir gelmez ona yemek hazırlamıştım. Karnını güzelce doyurduktan sonra ise duş almasına yardım etmiştim. Sonra da birlikte yatmış ve uyumuştuk. Yaklaşık 28 saattir yatağın içindeydik.

"Hatırlamak istemiyorum, asıl sen neler yaptın? Güzelce dinledin mi kafanı?"
Dediğim de yorgunca gülmüştü. Sesim de özlemle birlikte azarlamaya hazırlanan bir ton bulunuyordu.

Ergenler gibi atarlanıp giderse başına böyle şeyler tabiki gelirdi.

"Her şey o kadar hızlı gerçekleşti ki.. bu bir hafta içerisin de öleceğimden emin olmuştum. Dae bir kaç adamıyla arabamın önünü kesti. Üstelik her şeyi öğrendiğimiz gündü. O eve getirildiğim de Jackson'un baygın olduğunu gördüm. Her şeyi planladığı çok belliydi. Üstelik delirmiş gibiydi. Jackson'u bile öldürebilirdi. Bir hafta boyunca ölmeden önce seni görebilmek için evrene güzel mesajlar yollamaya çalıştım."
Gözlerimi açarak yüzümü kaldırdığım da yüz yüze gelmiştik.

Çizikler ve küçük yaraların bulunduğu omzuna parmaklarımla masaj yapmış ve onu azarlamayı boş vererek gülümsemiştim.

"Peki.. Jackson ile aranız düzeldi mi?"
Bakışları sertleşmiş yüzünü başka tarafa çevirmişti.

"Ne olursa olsun onunla kardeşsiniz-"

"Bana gerçekleri yıllarca anlatmadı."

"Namjoon.. gerçekleri anlatmış olsaydı bu hafta yaşadığın şeyleri yıllar önce yaşayacaktın. O sadece bunu geciktirmek için uğraştı."
Diye tane tane konuştuğum da kollarını benden çekerek doğrulmuştu.
Oflamış ve ben de onunla birlikte doğrulmuş oturur pozisyona geçmiştim.

"Bunu biliyorum, hayatta kalırsam yapacağım bir çok şey olduğunu düşündüm. Ve hepsini tek tek gerçekleştireceğim. Birlikteyken acı çekmek yerine mutlu olmamızı sağlayacağım. Öncelikle sen.."
Bakışlarını bana çevirerek ellerimi tuttuğun da gülümsemiştim.

"Seninle mutlu olmak istiyorum. Ve buraya taşınmanı istiyorum."

"N-nasıl?"

"Evim büyük, benimle burada yaşa. Lütfen hiç gitme Seokjin, senden bir gün daha ayrı kalmak istemiyorum."
Ne diyeceğimi bilememiş ve bir süre yüzünü izlemiştim. Anlayışla gülümsemişti parmaklarımı tutarak dudaklarına götürürken.

"Bunu düşünmeni istiyorum ve-"
Duyduğumuz kapı sesi yüzünden duraksamıştı. Parmaklarımı ondan uzaklaştırmış ve kapıya odaklanmıştım.

"Ş-şey çocuklar.."
Annesinin kapının arkasından seslendiğini duyduğum da Namjoon'a bakmıştım.

Annesi dün geldiğimiz de evdeydi ve Namjoon ile baya duygusal anlar yaşamışlardı. Namjoon'un ona karşı olan öfkesini kaybettiğinin farkındaydım.

Me Too Where stories live. Discover now