Me Too=27

6.3K 452 1.6K
                                    

Ortalığı karıştırdım azıcık. Minnacık. Mini mini.

Çikraliçe güzel okumalar diler.. :)
Hehe çok hoşuma gitti bu isim. Sizce? 💜
Bana çikraliçe olmalar yaraşırr... jelwndlemd

Düzenlemedim ve yayımlama konusun da hiç emin değildim. Umarım beğenirsiniz.

.....

Jimin...

"Jimin!"
Adımı duyduğum da etrafa bakınmayı bırakmış ve Jungkook'a dönerek ona doğru adımlamıştım.
Yoğun bir gün geçirmiştik.
Bunun yorgunluğu üzerine Jungkook'un arkadaşı ile tanışmak için beni davet ettiği yere gelmiştim.

Oldum olası aşırı elit ve şık restaurantlardan hoşlanmazdım ki Kore'nin en ünlü otellerinden birinin restaurant katındaydım.
En azından bunu tahmin ettiğim için şık giyinmiştim.

"Erken mi geldim?"
Diye sorduğum esna da vücudunu süzmeden edememiş ve gerçekten aşırı şık olduğunu fark etmiştim.

Vücudu gerçekten iyi görünüyordu.

"Hayır, seni tanıştıracağım kişi bu otel de kalıyor. Gelmek üzeredir gel biz oturalım."
Onu başımla onaylamış ve garsonların beklediği masaya oturmuştuk.
Masanın kenarların da ayakta beklemekte olan garsonlar aşırı sinirlerimi bozsa da çaktırmamış ve Jungkook'a yönelmiştim.

"Böyle yerleri sevmediğini biliyorum ama o buralı değil ve dışarıya çıkma konusuna pek sıcak bakmadı."
Bana açıklama yapmasına şaşırsam da yine belli etmemiş ve onu onaylamıştım.

"Önemli değil, böyle yerleri sevmiyorum çünkü.. baksana bizi izliyorlar."
Masaya eğilerek kaş göz işareti ile ayakta beklemekte olan iki garsonu göstererek sessizce fısıldamıştım.
Neden o kadar ciddi duruyorlardı?

Jungkook dediğim şeye gülmüş ve garsonlara dönerek
"Biz ihtiyacımız olduğun da sizi çağıracağız."
Diye söylenmişti. Garsonlar onu onaylayarak masadan uzaklaşırken biraz da olsa rahatlayarak sırtımı arkama yaslamıştım. Bu esna da Jungkook yüzümü izliyor ve gülümsüyordu.

"Neden gülümsüyorsun?"
Bana gülümsediğini sanarak sorduğum sorunun ardına bakışkarını git gide yukarı çıkarmış ve ayağa kalkarak bakışlarımı baktığı yere çevirmeme neden olmuştu.

Benden baya uzun ve aşırı güzel bir kadın masamızın yanına gelerek ikimize selam vermişti. Üstelik Koreli olmadığı gayet belliydi. Jungkook gülümseyerek onu elinden tutmuş ve parmakları üzerine zarif bir öpücük bırakarak sandalyesini çekmişti.
Kadın gülümseyerek bana döndüğün de ağzımı yavaşca kapatmış ve oturduğum yerden kalkarak ona selam vermiştim.

Çok uzundu.
Benden uzundu.

"Edwina sevgilim, sevgilim bu da arkadaşım Jimin."
Sevgilim dediği kısım beynim de yüzlerce defa tekrar ederken gözlerimi direk Jungkook'a çevirmiş ve şaşkınlığımı gizlemek adına bir bok yapamamıştım.

Jungkook'un bir sevgilisi mi vardı?

"Merhaba Jimin, tanıştığıma memnun oldum."
Bakışlarımı Jungkook'tan yarım korecesi ile elini bana uzatan kadının eline çevirmiştim.

Hey.. bana neler oluyordu?
Neden omuzlarıma tonlarca yük bırakılmış gibi hissediyordum?
Tanrım ağlayacak mıydım?

"Jimin?"
Jungkook sevgilisinin eline bakarak bana seslendiğin de yutkunamamış ardından bakışlarımı tekrar kadına çevirmiştim. Endişe ili yüzümü incelemiş ardından Jungkook'a bakmıştı.

"Arkadaşın iyi mi? Hasta görünüyor?"
Başımı iki yana sallamış ağzımı kapatarak elini tutmuş ve onunla selamlaşmıştım.

"B-ben özür dilerim, b-bilmiyordum-yani kiminle tanışacağımı-üzgünüm."

Me Too Where stories live. Discover now