Me Too=14

7.7K 510 1.4K
                                    

Sıkıcı ve kötü bir bölüm oldu. Üzgünüm. Sanırım ilham gelmiyor.
Sizi bekletmek istemiyorum bu yüzden hızlı ve iyi yazmaya çalışıyorum. İşallah beceriyorumdur💜

Baksır; Genelde erkeklerin tercih ettiği külot çeşididir.
(İç sesler; noliyi aq)lxwinxşdm
Bu bölüm baksır kelimesini çok kullanmışım sonradan farkettim.

.....

Jimin...

"Beni hiç bir zaman sevmedi.. arkadaş olarak dahi görmedi. Acı çektim.. başkaları ile aramı yapmaya çalıştı. Ağladım görmemezlikten geldi."
Elimdeki şişeyi kafama dikmiş ve burnumu çekmiştim. Gerçeklik namına pek birşey hissettiğim söylenemezdi. Çoktan sarhoş olduğumu biliyor yinede ısrarla daha fazla sarhoş olmak istiyordum. İnsanlar sarhoş olunca mal mal gülerdi. Ben ise sarhoşken dahi acı çekiyordum..

"O sana çok değer veriyor. Sadece seni üzmek istemediği için bunları yaptı ve biraz batırdı."

Burnumu çekmiş ve Jungkook'a bakmıştım. Taehyung gittikten yarım saat kadar sonra kapım çalmıştı. Açmak istememiştim fakat ısrarla çalınca açmış ve Jungkook olduğunu görünce çok şaşırmıştım. Evimin adresini bildiğini bilmiyordum.
Bir şey dememişti. Bende dememiş içki içmekte olduğum ve sinirle dağıttığım salona gelerek koltuğa oturmuştum. Arkamdan o da gelmiş ve yanıma oturmuştu. Bir nevi bana eşlik etmiş ve içki içmişti. Fakat sarhoş değildi. Temkinli ve yavaş içiyordu, sarhoş olmak istemiyor gibiydi. Yaklaşık bir saattir ona Taehyung'a olan aşkımı anlatıyordum.
Sıkılmıyordu. Sadece beni dinliyor ve düşüncelerime mantıklı cevaplar vererek sinirlerimi bozuyordu.

"Sen onu mu savunuyorsun? Dur bir dakika! O mu yolladı seni buraya!"
Diye bağırdığımdaki bana sadece göz devirmiş ve sırtını koltuğa daha rahat bir biçimde yaslayıp

"O sadece aradı. Kendim istemesem asla gelmezdim."
Diye mırıldanmıştı. Ve yanlızlığım birkez daha çarpmıştı suratıma. Şu durumda dahi Jungkook ile aramı yapmaya çalışıyordu. Fakat tüm bunlara sinirlenemeyecek kadar sarhoş ve mutsuzdum.

"Jungkook.."
Burnumu çekmiş ve elimle gözlerimi silmiştim.

"Ben.. ben çok acı çekiyorum galiba. Kalbim sızlıyor. Böyle.. sanki damarlarımdan kaynar sular geçiyor gibi, geçtiği yeri yakıyor gibi. Arkadaşlığımız da bitti.."
Hiçbirşey dememiş ve düz bir şekilde suratıma bakmaya devam etmişti, ben de devam etmiştim

"Her şeyimi ona sakladım ben, yıllarca onu bekledim.. yıllarca.. ilk öpücüğümü.. ilkimi.. herşeyimin ilki o olacaktı. Ben.. ben öpülmeyecek kadar çirkinmiyim?"
Derken elimdeki içki şişesini yere bırakmış ve ağlamaktan belki de şişmiş olan gözlerimi ona çevirmiştim.
Kaşları çatılmıştı.

"Onu niye bekledim ki ben? Beni seveceğini düşünerek yıllarca ne bekledim? Yıllarca niye herşey için onu bekledim? Ben çirkinim."

"Çirkin değilsin."
Demişti sadece. Belki de bundan cesaret almış ve zar zor ayağa kalkmıştım. Tam önünde dikildiğimdeki hala kaşları çatıktı.

"İlkimi bana sen vereceksin."
Çatık kaşları havalanmıştı. Birkaç saniye suratıma bakmış ardından gülmüştü

"Sarhoşsun Jimin, ben gitsem iyi olacak."
Kalkmak için hareketlendiği an omuzlarından onu geri itmiş ve kucağına oturmuştum. Gözleri şaşkınlıkla açılmıştı.

"Daha fazla bakleyemem. Onu daha fazla bekleyemem."

"Jimin... kalk üstümden."

"Ben öpülmeyecek kadar çirkinmiyim? Öpsene beni.."

Me Too Donde viven las historias. Descúbrelo ahora