13.Bölüm.

6.9K 211 14
                                    

Bu bölüm Cengzgnysu adlı arkadaşıma ithafendir.

Multimedia da Miraç var.

Lizzie'nin Jay'e aşık olduğunu öğrendiğimden beri kafam allak bullaktı. Yeni edindiğim arkadaşıma ihanet edemezdim. Üstelik ben Jay'i sevmeyi bırakın hoşlanmıyordum bile. Fakat Lizzie Jay'in benimle -sahte de olsa- ilgilendiğini duyarsa üzülür diye düşündüğümden hiçbir şey söylemedim. Jay'in bu durumdan haberi var mıydı? Belki de vardı ama ego yığınının bunu umursayacağını sanmıyordum.

"Donup kaldın cevap vermeyecek misin?" Lizzie'nin sesiyle tekrar kendime geldim. "Jay'i çok tanımıyorum fakat iyi biri değil gibi." Umarım ondan hoşlandığımı falan düşünmezdi.

"Ah, bu yüzden ondan hoşlanıyorum." Aha çattık ya bu da mı kötü çocuklardan hoşlanıyordu?

"Umarım senin adına güzel şeyler olur." dedim ve Jay konusunu kapattım. Miraç'ın odasından bilgisayar oyunu sesleri geliyordu. 

"Miraç'a bir merhaba demek isterim"

"Aptal oyunlarıyla meşgul." dediğim halde "olsun" deyip pat diye odasına daldı. Miraç oyunundan kafasını kaldırmadığı için odasına dalanın ben olduğunu düşünüp; "Sana odama izinsiz girme demedim mi ?" diye bağırdı. Benden cevap gelmeyince kafasını kaldırdı ve Lizzie'yi gördü. Gözleri kocaman açıldı. Miraç bana Türkçe olarak "Bu fıstık kim?" diye sorunca susması için işaretler yaptım.

"Hey! Türkçe konuşmayalım lütfen." diye bizi uyarırken Miraç'a doğru elini uzattı ve "Merhaba ben Lizzie. Ablanın yakın arkadaşıyım." dedi ve tüm güzelliği ile Miraç'ı büyüledi. Miraç aptal aptal sırıtırken Lizzie gülmemek için kendini zor tutuyordu.

"Merhaba ben de Mi-Miraç" diye kekelediğinde abartılı bir şekilde gözlerimi devirdim.

"Tanıştığıma memnun oldum yakışıklı." İkisini mide bulantısı ile izliyordum. Miraç ile aramızda iki yaş bile sayılmayacak kadar bir fark vardı. Lizzie benden ay olarak küçüktü. Yani Miraç ile daha yakındı yaşları.

"İstersen film izlemeye gidelim artık Lizzie." diye onu uyardım. Tam odadan çıkacakken Miraç; "Bende sizinle film izleyebilir miyim?" diye sordu. Tam hayır demek için ağzımı açacaktım ki Lizzie'nin "Neden olmasın." dediğini duydum. Olanlar içimde kusma isteği oluşturmuştu.

Lizzie, Lizzie'yi hayran hayran izleyen kardeşim ve ben kolalarımızı yudumlarken korku filminin dehşetine kapılmıştık. Üçlü koltukta, ortada Lizzie, sağında ben, solunda ise Miraç oturuyordu. Filmin en heyecanlı yerinde masanın üzerinde duran telefonum çaldı. Ekranda Jay yazsını gördüğümde panik oldum ve Lizzie görmesin diye telefonu kaptığım gibi odama çıktım. Telefon hala ısrarlı bir şekilde çalıyordu.

"Ne var?"

"Çok kabasın Uzaylı"

"Bir şey mi oldu? Neden aramıştın?"

"Sesini özledim" çok güzel rol yapıyordu. Gerçekten fazla iyiydi. Beni kandırmak için elinden geleni yapacağını bilmesem inanırdım.

"Ben ne seni ne de sesini özlemedim ama onu ne yapacağız?" diye alacı bir sesle sordum.

"O da senin sorunun Uzaylı. Sen olmazsan başkası olur." dedi ve telefonu suratıma kapattı. Çok ta umrumdaydı sanki aptal şey!

Sinirli ve hızlı bir şekilde merdivenleri inerken birden duraksadım. Film bitmişti ve Lizzie Miraç'ın kollarının arasında uyuya kalmıştı. Gözümün önündeki sahne her ne kadar komik olsa da sinirlerimi bastıramadı. Sessizce ikisinin yanına yaklaştım. Miraç sırıtarak bana bakıyordu. Tam Lizzie'yi uyandıracaktım ki Miraç engel oldu. "Ben böyle iyiyim. Rahatımı bozma" diyerek beni tersledi. Tamam Miraç yakışıklı bir gençti. Kaslıydı. Kendine bakıyordu. Güzel giyiniyordu ama benim yakın arkadaşımdan hoşlanmazdı. İmkansız bir şeydi bu.

ZORAKİ (Tamamlandı)Where stories live. Discover now