24. bölüm

2.8K 180 72
                                    

Bölüm Şarkısı: Halsey - him & i

Arkadaşlar, ufak bir düşüşteyiz.

Rica ediyorum, özellikle bu bölümde oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin. ^^

Yeni kurgum olan GÜL GÜZELİ'ne profilimden ulaşabilirsiniz.

Keyifli okumalar dilerim.

*****

"Nisa, sen niye bu kadar konuşkansın?"

Helin'e göz devirip yarım bıraktığım limonatamı yudumlamaya devam ettim. Nisa, Helin ve ben daha yakından tanışmak için okul çıkışı sürekli olarak geldiğimiz kafeye gelmiştik. Nisa, sürekli utandığı için konuşmaya çekiniyor, Helinse onu konuşturmak için şekilden şekile giriyordu. Ya konuyu Koray'a getiriyor ya da değişik sorular soruyordu.

Sonuç: Bir adet utanan Nisa.

"Nasıl tanıştınız Nisa?" Nisa, yine ve yine kızarıp bana bakmaya başladı. Beyaz tenli olmanın zararlarından biri işte. Tüm duyguların ön planda. Neyse ki ben Nisa kadar kızarmıyordum.

Ellerini birbirine kenetleyip yaslandığı sandalyeden doğruldu. "Şey... Biz çarpıştık." Gerçekten inanılmaz derecede açıklayıcısın Nisa. "Nasıl bir çarpışma? Koridorun köşesinden dönerken çarpışıp elinizdeki kitapları düşürmediniz herhalde."

Helin'in sorusuyla Nisa mahçupça gülümsedi. Başını aşağı yukarı sallayarak onayladı. "Tam olarak öyle tanıştık, Helin. İnsanın duyunca yok artık, diyesi geliyor ama öyle işte."

Ben hâlâ olayın şokundaydım. Şimdi onlar baya baya filmlerdeki meşhur çiftler gibi çarpışıp tanışmıştı. Koray, da işini biliyormuş. Bahse varım kızı görüp bilerek çarpmıştır. Göt.

"Sonra ne oldu? Yani Koray mı geldi yanına konuşmak için? Gerçi Koray'ın kolay kolay ilk adımı attığını görmedik ama. Ne yaptın kız? Büyücüye gidip ayin yaparak Koray'ı nikahına mı aldın?" Nisa, Helin'e göz devirip önüne döndü. Bu görüntü beni güldürmüştü. Helin, kızı ne kadar bezdirdiyse tüm naifliğini bırakıp bıkmış gibi göz devirmişti. En azından kızarmaktan başka bir tepki vermişti. Gelişme var.

Bize alışmasını isterdim. Koray, ona kalbinin kapılarını açtıysa yanımızda yeri var demektir.

"Biz öyle çarpışınca kitaplarımız falan hep yere saçılmıştı. Tam okul çıkışı olduğu için de alelacele toplamıştım kitapları. Eve geçince çantamda farklı bir defter görünce fark etmiştim. Kitabı bende kalmıştı. Diğer gün sınıfına gidip verdim deft-" Nisa'nın sözünü kesen tabi kide Helin olmuştu. "Sınıfını da biliyor. Ship ki ship yani."

Elimle alnıma bir şaplak atıp sabahtan beri susmayan Helin'e döndüm. "Helin, ne olursun bir sus artık ya. Bırak kız anlatsın. Bak geliyorlar bana!"

Elini masumca dudaklarına götürüp hayali bir fermuar çekti. Bu görüntü bizi güldürmüştü. "Ben defteri verdikten bir iki gün sonra Koray, benim sınıfıma gelmişti. Benimle önemli bir şey konuşacağını söyleyip kantine çağırmıştı. Ve hiçbir şey söylememişti. Sonrasında biz sosyal medyadan falan konuşmaya başladık. İş ne ara buraya geldi farkında bile değildik yani."

Gülüpseyip telefonumu elime aldım ve Koray'ı kaydettiğim numarayı tuşladım.

Gönderilen: 47 Kromozomlu

Kayra: Demek bir şey konuşacağız ayağına kızı çağırıp hiçbir şey söylemeyip onu meraklandırarak seni düşünmesini sağladın.

CİVCİV || TextingWhere stories live. Discover now