6. bölüm

7.2K 361 88
                                    

Bölüm şarkısı: Zeynep Bastık- Uslanmıyor Bu

KEYİFLİ OKUMALAR 🍁

*****

"Kayra, hadi kızım kahvaltı hazır. İn aşağı artık,"

Annemin gür sesiyle mırıldanarak yatağımda yan tarafıma döndüm. Ve güm! Tavana yakın monte edilmiş, yerden en az 3 metre yükseklikte olan yatantan merdivenleri kullanmadan inmeyi başarmış olmuştum. Koca bir çığlık patlattım. Kesinlikle kalçamı kırmış olmalıydım yoksa bu kadar ağrıması normal değildi.

Birkaç patırtıdan sonra başıma dikilmiş olan annem, babam ve çok sevgili(!) ikizim Koray'ı gördüm. Bir de hala uçuşmakta olan kuşları...

"Kızım iyi misin, bakayım mı?" Doktor olan babam duruma el atmaya çalışırken psikolog olan annem yine olayı abartarak durum dahil oldu.

"Nasıl hissediyorsun kuzum, ruhen nasılsın?" diyerek gözlerimi devirmeme sebep oldu. Neden normal bir ailem yoktu ki sanki?

"Ruhumu bilmem ama kalçam kırıldı sanırım," Kırık dememle babam eğilmiş, bacağımı ileri geri hareket ettirerek kontrol etmeye başladı.

"Kırık olsa duramazsın, twin." Koray, yine saçma sapan triplere girerek benim sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Şeytan diyor ki al kafasını sürt duvara da kıvılcım çıksın.

"Saçmalamaya devam edersen yerinde duramayan sen olacaksın, Koray." diye hırladım sinirle. Annem, saçlarımı okşamaya başlamıştı. Bu bile rahatlamama yetmişti.

"Kızım, kırık veya çıkık yok. Zedelemişsin sadece, benimle birlikte hastaneye gel. Orada detaylı bakıp bir film çekeriz."

"Tamam baba, peki okul ne olacak? Gitmeyeceğim değil mi?" Ümitli bir şekilde yüzüne bakmaya başladım. Dün anonimle olan konuşmamızdan sonra hiç okula gidesim gelmiyordu. Talha'ya-en yakın arkadaşıma- sinirlenmiş ve haliyle ona patlamıştım. Bunun için biraz pişmandım evet, ama hala beni sevdiğine inanmıyordum. Büyük ihtimalle biri benimle alay ediyordu.

"Tamam kızım, rapor yazarım ben sana. Sen de yarın okula götürüp verirsin müdür beye," Eğer ailenizde bir sağlıkçı varsa çok şanslıydınız. Göründüğü gibi istediğim zaman rapor alabiliyordum.

"Tamam Haluk, kahvaltımızı yapalım çıkarsınız." Annemle babam kendi aralarında konuşarak aşağı inerken çok sevgili(!) ikizim yere yatmış ve götünü yırta yırta gülmeye başlamıştı.

"Çift kişilik yataktan düşmeyi nasıl becerdin acaba geri zekalı?" Sinirlerim iyiden iyiye zıplarken daha fazla dayanamadım ve düşerken kendimle birlikte çektiğim yastığı alıp Koray'a fırlattım. Çevik bir hareketle havada yakaladı ve anıra anıra gülmeye devam etti.

"Koray, defol!"

Neyse ki gitmişti, yoksa kalp krizinden ben gidecektim. Sürüne sürüne giyinme odama gittim ve rahat olabileceğim bir sweat bir de şort alıp dikkatlice giyindim. Yan taraftaki banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım, biraz da makyaj yaptım. Artık hazırdım.

"Koray," Her ne kadar didişsek de birbirimizi çok sever yardımına koşardık. Ve şu an onu çağırmamın sebebi ise beni aşağı indirmesiydi. Merdiven kullanabileceğimi sanmıyordum.

"Ne var, twin?" Okul gömleğinin düğmelerini ilikleyerek odama daldı. Suratıma masum bir ifade yerleştirdim ve dudaklarımı öne doğru büzerek ona bakmaya başladım.

"Aşağı inmeme yardım eder misin, en sevdiğim ikizim?"

Eliyle alnına bir şaplak attı ve bana 'sen harbiden geri zekalısın' dermiş gibi bakmaya başladı.

"Senin benden başka ikizin var da benim niye haberim yok, twin?"

Yine ve yine gözümü devirdim. Önceden hazırladığım çantamı omzuma astım ve ona bakmaya başladım. Öfleyerek yanıma geldi ve beni kucaklayarak aşağı indirdi. Bir yandan da söylenmeyi ihmal etmiyordu.

"Baş belasısın, Kayra. Tam bir baş belasısın,"

Omuz silktim ve boynuna doladığım ellerimden biriyle saçını çekiştirdim. Sabır çekerek mutfaktaki sandalyeye oturttu beni. Onunla uğraşmaya bayılıyordum.

"Acele et biraz kızım, geç kalıyorum."

*****

CİVCİV || TextingWhere stories live. Discover now