13. bölüm

4.3K 234 87
                                    

Bölüm Şarkısı: Adamlar - Koca Yaşlı Şişko Dünya

*****

Kayra: Bu saatte uyanık değilsindir muhtemelen
(03.48)

Kayra: Yani yazacaklarımı da bölmemiş olursun

Kayra: Anonim bu yazdıklarım sana umut veriyormuş gibi olmasın

Kayra: Tamamıyla hissettilerimi yazacağım

Kayra: Seninle konuşmak güzel anonim

Kayra: Eğleniyorum ama bu seni kullandığım anlamına da gelmesin

Kayra: Ben hayatımın bir döneminde ağır bir darbe aldım zaten sen de biliyorsun bunu

Kayra: Hayatımın çöküs dönemi gibiydi

Kayra: Sana onu anlatmak gibi hir aptallık yapmayacağım ama

Kayra: Onun bendeki yeri çok çok farklı

Kayra: Evet o beni bırakıp gitti

Kayra: Fakat maalesef bu hiçbir şeyi değiştirmiyor

Kayra: Unutamıyorum.

Kayra: Ama şundan da eminim

Kayra: Ona aşık değilim

Kayra: Seni görmediğim halde duygularını hissedebiliyorum

Kayra: Sana senin istediğin anlamda bir şans veremem

Kayra: Buna hazır olduğumu sanmıyorum

Kayra: Ama bugün bir arkadaşım bana bir şey söyledi

Kayra: Ve bende bunu uygulayacağım

Kayra: Ne kaybederim ki

Kayra: Konuşalım

Kayra: Sen hazır hissedene kadar bana tanıt kendini

Kayra: Ama ben açmayana kadar onun konusu geçmesin tamam mı?

Kayra: Onu unutacağım

Kayra: Ve sende bana yardımcı olacaksın

Kayra çevrimdışı...

Telefonu uçuş moduna alıp yatağımın yanındaki komodine koydum. Ellerimi başımın altına koyup her gece yaptığım gibi tavanla bakışmaya başladım.

Bugün Dorukla fazlasıyla konuşmuştuk. Önce güvenmek konusunda dikkatli olmam gerektiğiyle ilgili nutuk çekmiş sonra ise benim anlatmamı dinlemişti. Ona baştan sona her şeyi anlatıp birkaç mesajı okuduğumda seni gerçekten seviyor sanırım, demişti. Onu onayladığımda ise umut vermemeye dikkat etmemi ve artık Sarp defterini kapatıp önüme bakmamı söylemişti. Göz devirip söylemesi kolay dediğimde ise yalnız olmayacağımı ve bana her zaman yardım edebileceğini söylemişti.

Sonra beni eve bırakmıştı. Tam eve girecekken ise bana seslenip ne kaybedersin ki, demişti. Ve yine bir cümlesiyle beni ayağa kaldırmıştı.

Odamın kapısının çalınmasıyla irkildim. Yatakta oturur pozisyona gelince "Gir!" diye bağırdım.

Koray, elinde yastığı ile odama girince yüzüme bir tebessüm yayıldı. Uykulu gözlerini ovuşturup "Yanında bana yer var mı?" Elimle gel gel işareti yaptım ve yatağın sol tarafına kaydım.

Koray, yatağa girince bende yerimde kayıp uzandım. O bana dönük yatarken ben yine tavanla bakışıyordum.

"Kayra,"

"Koray, bana Kayra deme geriliyorum. Twin'e ne oldu?" Benimle ciddi bir şey konuşacağı zaman ismimi kullanırdı. Ve buda beni inanılmaz bir şekilde geriyordu. Yıllardır bana twin dediği için şu an gerilmem gayet doğaldı.

"Neyin var? Unutmuş gibiydin," diye fısıldadı mutsuz bir ses tonuyla. O gittiginde ben de Koray da çok yıpranmıştık. Benim gülmediğim zamanlar suratını asar şekilden şekile girip beni mutlu etmeye çalışırdı.

Sarpla kardeş gibilerdi, çok iyi anlaşırlardı. Ama o gittiğinde benim düştüğüm durum Koray'ı da değiştirmişti. Her zamanki alaycı tavrı hala üzerindeydi ama hiç olmadığı kadar ılımlı ve anlayışlı bir kardeş olmuştu. Tepeden tırnağa bir abi gibiydi...

"Kolay değilmiş..." Derin bir nefes aldım. "Yani, hayatının merkezine taht kurmuş birini söküp atmak kolay değilmiş."

O da benim yaptığım gibi tavana bakmaya başladı. Hiçbir şey söylemiş olmadı beni meraklandırırken sessiz olmayı yeğledi. "Mesefaler aşka engel değil derler bir de, yalan! Baştan sona yalan. Eğer mesafeler bize engel olmasaydı şu an onunla konuşuyor olurdum."

"Onunla konuşmayı istiyor musun?"

Kaygılı ses tonuyla bakışlarım ona odaklandı. Kaşlarını çatıp bu durumu kabullenmediğini göstermişti. "Sarp yok, Koray. Beni bırakıp gitti. Geri gelse bile ben bıraktığı yerde olmayacağım."

"Ama onun olmasına, varlığına o kadar alışığım ki..." Sesim sonlara doğru titremişti. Bunu fark eden Koray hızla yerinde doğrulup beni göğsüne çekti. "Şşş, geçecek güzelim. Beraber atlatacağız. Ağlama,"

Ağlamam iç çekişlere döndüğünde kafamı gömdüğüm boyun girintisinden çekip dolu dolu olan gözlerine baktım. Onun ağlamasını istemediğim için elimle gözyaşlarımı silip burukça gülümdedim. "Ağlamıyorum, gözlerim işiyor."

Güldüğünü görünce ona sıkıca sarıldım. Kollarıyla beni boğmaya başladığında huysuzlanıp geri çekildim. İki parmağıyla burnumu sıktı. "Sulu göz tabancası," Bu bana taktığı kaçıncı lakaptı acaba?

Yataktan çıkıp tavan ve duvarların bir kısmına yapıştırdığımız yıldızların düğmesine bastı. Oda bir anda aydınlanırken Koray, gülümseyip tekrar yatağa girdi.

"Senin için yıldız topladım." Kıkırdayarak aklıma eski anıları getirdim. Küçükken sürekli yıldızlara uzanmak isterdim. Bu yüzden çatıya çıkmışlığım ve merdivenden düşmüşlüğüm bile vardı. Hal böyle olunca annemlerin aklına bu yapay yıldızlar gelmişti. Babam ve Koray, dışarı çıkıp bunları almışlardı. Ve Koray, sevinçle odama gelip "Senin için yıldız topladım." demişti.

Gülümseyip minnetle gözümü yumdum ve Koray'a sarıldım. Tek dileğim Koray'ın da onun gibi beni bırakıp gitmemesiydi...

*****

Öbtüm, bb

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Öbtüm, bb.

CİVCİV || TextingWhere stories live. Discover now