BÖLÜM 34

424 25 0
                                    


A-eee sonuç?
At-sonuç, İrem'in her şeyi anladığını umuyorum
İ-tamam. Yani kısacası Eda yanlışlıkla fotoğrafı atmış ama kesinlikle yanlışlıkla olduğuna inanmıyorum

At-tamam öyle olsun kesin bizi ayırmaya çalışıyo pis Eda

İrem gece boyunca ilk defa güldü. Sonundaaa!
At-barıştın mı?

ve birbirlerine sarıldılar. Neyse ki güzel bir shipi daha kurtardık


Gece boyunca İrem'i mutlu görmek beni de mutlu etti. Güzel bir geceydi. Gerçekten kafamı dağıtmıştım ve bu bana iyi geldi. Eve geldiğimde kendimi yatağa attım. Ama nedensizce hala uyuyamadım. Odayı dolaştım volta attım sanki kafamda savaş veren bir şeyler vardı. Arkadaşlıklarımı,geçmişimi düşündüm. Masamın üzerinde duran annemin çerçeveli fotoğrafına baktım. Çok güzel bir kadındı. Pencereye baktığımda ayı hala göremedim. Sadece dolunay zamanlarında penceremin tam önünde oluyordu. Işığı açtım ve eskiden yazılar yazdığım defterlere baktım. Çok masum, hayattan habersiz, güzel yazılardı. Şarkı defterimi elime aldım ve en arkalara yazdığım günlük türü yazımı okudum. Odamdaki dolabı karıştırırken başka bir defterimi buldum. Bu... annemin öldüğü zamanlar yazdığım yazılardı. Hemen ilk sayfasını açıp okumaya başladım.
Meleğimin ölümünden tam 1 ay geçti. Halamlar ile kalıyorum. Babam görünürde yok. Muhtemelen içki içiyordur. Bazen eve sarhoş geliyor. Yumruğumu sıkıp sakin kalmaya çalışıyorum. Çünkü onun sarhoşluğundan da ondan da nefret ediyorum. Yemek yemiyorum. Çünkü yiyemiyorum. Halam iyileşir psikolojik diyor ama iyileşmeyeceğim. Çevremdeki herkesten nefret ediyorum. Dışarı çıkıp sokakta boş boş dolaşmak istiyorum. Ama dışarı çıkartmıyorlar beni. Duvarlar arasında kalmış hiçbir şey demeden öylece oturuyorum. Kendi kendime konuşayım bari diyorum,yapamıyorum. Sadece susarak öylece oturuyorum. Annemin kaza yaptığı haberini duyunca 20 dakika boyunca ayakta öylece durmuştum. Eğer bu yazıyı da yazmazsam muhtemelen sinir krizinden öleceğim. Sinir krizleri geçirip duruyorum. Psikolojim yerle bir olmuş. Okula gitmeye başladım. Baran hep yanımda. Ama diğerleri acıyan gözlerle bakıyor bana. Herkes baş sağlığı diliyor. Hocalarım hep yanıma gelip "iyi misin?" diye soruyor. Çünkü okulda da hiçbir şey demeden oturuyorum. Dersleri anlamıyorum. Hocamın sorduklarına cevap veremiyorum. Sesim çıkmıyor. İyi değilim demek istiyorum ama sadece kafa sallıyorum. Rehber öğretmeni beni odasına çağırıp boş boş konuşuyor. Dinlesem de anlamıyorum. Ağlamak istiyorum,yapamıyorum. Bir gözyaşı bile düşmüyor. İçimde yangınlar var ve bunu sadece gözyaşı söndürebilirken gözyaşım olmuyor. Hayatım bu işte. Yakında ölür müyüm bilmem. Bunu yırtıp atar mıyım defterde saklar mıyım onu bile bilemem. Sadece şunu biliyorum annemi birdaha göremeyeceğim ve sanırım onsuz yaşayamayacağım.

Umutsuzluk... Diğer sayfalara da bir şeyler yazmışım ama hepsini yırtmışım. Kötü zamanlardı. Bir çocuğun psikolojisini açıkça vuruyordu. O zamanlar bu tramvayı atlatamayacağımı düşünüyordum. Diğer defterleri okurken anılarım gözümde canlandı. Yüzüm istemsizce tebessüm ediyordu. Baran'dan çok bahsetmişim yazılarımda. Gözlerim kapanmaya başlayınca hepsini yerine koyup uykuya daldım.


Sabah kahvaltımı etmiş öylece otururken Ahmet beni aradı
A-alo Zeynep bebek bakmayı biliyon mu?

arkada ağlayan bir bebek sesi olduğundan hiçbir şey duymuyordum
Z-ne?

A-hayatında hiç bebek baktın mı?

Z-evet?

A- o zaman acil eve gel

neden bahsettiğini anlamadım ama acil dediği için hemen evine fırladım. Eve geldiğimde kapıyı Candan abla yerine kucağında ağlayan bir bebek tutmuş Ahmet açtı. Açıkçası gerçekten çok komik bir haldeydi
A-seri geç içeri elini yıka 

dediğini yaptım ve bebeği kucağıma aldım. Zorda olsa sakinleştirmeyi başardım
Z-kimin bebeği la bu?

A-Candan ablanın kızı fena hastalanmış bu da onun torunu, kızının yanına gitti torununa ben bakarım dedim ne diyim yani?

Z-bebek bakmayı bilmemene rağmen ben bakarım mı dedin?

A-kolay sanmıştım

Z-peki neden bunla ben uğraşıyorum? Senin sorunun

A-lütfen ya 

Z-tamam ağlama yardım ederim sana.Adı ne bu minnoşun?

A- Ada

Z-neyse ki çocuklarla aram iyidir

çook tatlı bir bebekti. Onunla iyi anlaşacağımı düşünüyorum.  Biraz onu oyaladıktan sonra mama saati geldiğinde onu Ahmet'e verdim. Ben mamasını hazırlarken çok iyi anlaştıklarını gördüm. Ahmet'in bir bebekle oynadığını görmemiştim. Ada gülüp duruyordu. Bebek kahkası kadar güzel şey yok. Mamasını hazırlayıp yedirdik ve onu uyutmaya çalıştım ama UYUMADI. 
A-tamam bana ver ben uyuturum

Z-hadi ya?

A-ver ver

salona geçip biraz oyalandım. Uyuttu mu diye bakmak istedim. O yüzden odaya sessizce girdim ve harika bir manzara gördüm. Ada ile Ahmet beraber uyumuşlar. O kadar tatlılardı ki anlatamam. Telefonumu alıp fotoğraflarını çektim. Moralim bozulduğunda bakarım artık. 



Candan abla eve geldiğinde Ada'yı ona verdik
C-sorun çıkarmadı değil mi?

Z-yok yok çok usluydu

C-tamam çok teşekkür ederim 

A-ne demek her zaman

Ada ile vedalaştıktan sonra bende eve gitmek için yola koyuldum.
A-Zeynep

Z-he?

A-he değil efendim

Z-pardon. Efendim canımın içi?

A-teşekkürler, yardım ettiğin için

Z-ben ne yaptım ki?

A-olsun

Z-haha rica ederim


5 GÜN SONRA

bugün keman kursu için keman çalmam gerekecek. Parçama hazırlansam da içimde daha büyük bir heyecan vardı. Ahmet beni evimden aldı ve kursun önüne geldik. Kemanımla içeri girdim. Ve söyledikleri odaya yöneldim
A-heyecanlı mısın?

Z-evet çok

bana sarılıp yanağımdan öptü
A-şans öpücüğü

Z-umarım şans getirir

A-şüphen olmasın

heyecanımı bastırıp odaya girdim. Hocalara selam verip kemanımı hazırladım.Notamı nota sehpama koyup yayımı hafifçe 2. tele koydum. Ve çalmaya başladım...


İyi okumalar


Boş ver ... (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now