BÖLÜM 21

809 47 4
                                    

A-o kursa gitmen gerek Zeynep
Z-nasıl?
A-seni ben göndereceğim
Z-hayır Ahmet sakı-
A-şşt konu kapandı
Bunu yapmasına izin veremezdim. Ama bunları düşünecek halim yoktu. Ahmet'in kollarında uykuya daldım...

Sabah olduğunda yanımda Ahmet'i görünce bir şoka uğrayıp hemen kalktım. Birazcık düşündükten sonra herşeyi tekrar hatırladım. Ben gece gider diye düşünmüştüm. Ama burda uyumuş. Birazcık yüzünü inceledim ama insanlar uykudayken bire izlendiklerini anladığı için bakışlarımı başka bir yöne çevirdim. Yana dönüp ayaklarımı yataktan sarkıttım. Tam kalkacaktım ki bir kol beni çekti ve tekrar sert bir şekilde yattım.
A-uyu daha alarmın çalmasına 1 buçuk saat var
Z-1 saat 28 dakka
Diyerek düzelttim. Hiçbirşey demedi. Kolunu üzerimden çekemiyordum. Birazcık daha uğraşsam çekerdim ama uğraşmak istemiyordum.
Z-yarım saat yatarım sonra güzel bir kahvaltı hazırlarım
A-taam
Taam ne lan. Hala gözleri kapalıydı. Birazcık öfledikten sonra beni kendine çekti.
A-bi uyutmuyosun ya
Z-napim uyuyamıyorum
Gözlerini açtı ve beni biraz daha kendine çekti. Hiçbirşey demeden gözlerime baktı. Tabi ben gözlerimi hep kaçırıyordum orası ayrı. Gözlerini kapattıktan sonra bende kapattım. Beni izliyordu. Hissedebiliyordum. Gülmemek için kendimi zor tuttum. Ve hafifte olsa uykuya daldım. Gözlerimi açtığımda Ahmet uyuyordu. Saate baktığımda alarmın çalmasına 52 dakka kalmış. Rahat rahat hazırlanırım bu sürede. Kıyafetlerimi alıp kısa bir duş aldım. Rahatlamıştım. Daha sonra krep yapmaya karar verdim. Malzemeleri çıkarıp yapmaya başladım. O sırada iki el belimi kavradı. Biraz gıdıklandığım için gülümsedim. Burnunu omzuma koydu ve kokuyu içine çekti.
A- çok güzel kokuyorsun
Z-eyvallah
Romantizmin içine eden ben.Her zamanki gibi mükemmelim. Gülümseyip saçımı okşadı sonra geri çekilip masaya oturdu. Krepleri hazırlayıp masaya koyduk. İlk lokmasını ağzına aldığında sordum
Z-nasıl?
A-çok güzel
Z-hadi canım yalancı
A-valla çok güzel
Engel olamadığım şekilde salakça gülümsüyordum. Yüz kaslarım ağrıdı. Kahvaltı bittikten sonra dişimi fırçalamak için banyoya gittim
Z-birtane yedekte yeni diş fırçam vardı onu kullan
A-seninkini de kullanabilirdim
Z-iğrençsin
Şu sinsi sırıtışından yaptı. Paketi açılmamış diş fırçasını verdim ve dişlerimi fırçaladım. O fırçalarken de hazırlandım. Normalde hep sweat ve tayt giysemde bu sefer pantolon ile tişört giymeyi tercih ettim. Hazırlanıp çıktığımda Ahmet arabasının önünde beni bekliyordu. Beğendiğini gösteren ıslık çaldı. Yiaaa salak şey. Demedim tabi ki. Arabaya binip okula gittik. Ve aklınızda bir soru. Bunlar okul forması giymiyor mu lan? Evet özel olduğu için giymiyoruz. Bende ilk bu kuralı duyduğumda şaşırmıştım. Okula geldiğimizde herkes bizi süzdü. Yeliz gözlerini devirdi. Sınıfa geçtiğimizde koridorda olan İrem ile Ateş'i gördük. Yanlarına gittiğimizde Ateşle Ahmet tokalaştılar. Bizde İrem'le sarıldık. En sevdiğim dörtlü. Ateşle de selamlaşıp konuşmaya başladık
Z-eee ne var ne yok
İ-hiç haftasonu buluştuk işte,sizde ne oldu
Ne olmadı ki. Kaçırıldım mesela. Bunları söylemeyecektik tabi ki.
Z-bizde de bişeyler yok. Sabah beni Ahmet evden aldı o kadar.
At-siz şimdi tam olarak ne oluyorsunuz?
Bu soruyla Ahmet ile birbirmize baktık. Ben onun cevap vermesini o benim cevap vermemi bekliyordu
Z-bilmiyorum ki. Bir teklif almadım. O kadar teklif meraklısı da değilim aslında burda bile sorsa kabul ederdim
Ve Ahmet dudağının kenarından gülümsedi. Sonra da zil çaldı. Sınıflara dağıldık. Keşke İrem bizim sınıfta olsaydı! Bir günü de saçma derslerle atlattık. Okul çıkışı bizim dörtlü sinemaya gittik. Hepimiz aynı filmi seçtik. Aksiyon filmiydi . Romantikler de gözümüz yoktu. Film bittikten sonra evlere dağıldık. Ateş İrem'i bırakacaktı. Ahmet ise beni. Evime doğru giderken birden mahallede düğün sesleri duyduk. Evime gidebilmek için düğünün olduğu yerden geçmek lazımdı. Oraya geldiğimizde  gördüklerimle gözlerime inanamadım.
Z-Arabayı durdur hemen!
Ahmet arabayı durdurduğunda hemen inip gördüklerimden emin oldum. Telefonumu çıkarıp Doruğu aradım
Z-alo Doruk?
D-efendim Zeyno
Z-şuan nerelerdesiniz?
D-mahalledeyiz neden?
Z-tamam hemen parkın buraya gel
D- Zeyno noldu?
Z- Ayşegül meselesi
D-noldu Ayşegül e?
Z-evlendiriliyor
D-nası lan dövmedik mi biz onun babasını?
Z- akıllanmamış işte. Topla adamları gel
D-uçuyoruzz
Telefonu kapattığımda kızgın gözlerle bana bakan Ahmet'i gördüm. Ne yapacağımı düşünüp volta atıyordum. Ahmet beni bir yerde sabitleyip konuşmaya başladı
A-ne oluyor Zeynep?
Z-Ayşegül adlı kız daha 14 yaşında ama onu Zengin bir adama satıp evlendiriyorlar!
A-nası la
Z-babasını dövmüştük yapmasın diye ama yapmış işte!
A-tamam sakin ol
Sinirden elim ayağım titriyordu. Ahmet beni sakinleştirdi. Bizimkiler gelince kısa bir selamlaşma yaptık. 
D-eee napcaz?
Z-direk dalalım
D-güzel fikir
ve dediğimiz gibi direk daldık. Masada evet hayır denirken Ayeşgül'e gelmişti sıra. Tam zamanında gelmişiz. Evlenen adamı bir güzel dövdük. Sonra Ayşegül'ü yanıma aldım. Bu sırada da polisi aradık küçük kız evlendirme diye. Polis geldiğinde hepimizin ifadesini alıp Ayşegül'e bir aile bulacaklarını söylediler. Yetimhaneye götürdük. Ve vedalaştık. Bana sarıldı
Ay-çok teşekkür ederim Zeynep abla. Sen olmasam o adamla evlendiriliyordum

Z-seni orda bırakmak tabi ki olmazdı. At bunları kafandan . Yeni aile bulup yeni bir sayfa açıcaz sana

bu sırada da gözyaşlarını sildim. Görevlilerle berarber yetimhaneden içeri girdi. Mutluydu. Yeni ailesi ona çok iyi bakacaktır. Ahmet ise bana bakıyordu. Birbirimize sarıldık. En azından küçük bir kızı mutlu edebilmiştim...


İyi okumalar...🖤🖤🖤🖤



Boş ver ... (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin