Hayatımda bu kadar utandığım bir an olmamıştı.
Taehyungun beni şaka yoluyla ellediği zamanlar, içten içe utansam da dişli olduğumu göstermek için ona yakın temasta bulunduğum zamanlar ya da kendime dokunurken onu düşlediğim için utandığım zamanlar şu anda hissettiğim utancın yanından bile geçemezdi.
Çünkü resmen dün gece Taehyungun evinde, onun banyosunda, onu düşünerek kendimi rahatlatmıştım. Üstelik o da her şeyin farkındaydı.
Taehyung yardım etmeyi teklif etmemişti. Etseydi de muhtemelen kabul etmezdim çünkü her ne kadar cinsellik adına bir adım atsak da bana fazla gelebilirdi. Resmi olarak sevgili olmadan önce gerçekten çok daha rahattım bu cinsellik konusunda ama nedense şimdi o kadar rahat hissetmiyordum. Evet, hala deli gibi istiyordum fakat bir korku oluşmuştu içimde. Tatmin edememe korkusu.
Benim ağlamaklı ifademi izledikten sonra rahatlamam adına yanağıma, dudağımın altındaki bene ve dudaklarıma tatlı öpücükler bırakıp banyoya gidebileceğimi, beni burada bekleyeceğini söylemişti. Ben de kabul etmiş ve utana sıkıla yataktan kalktıktan sonra banyoya gitmiştim. Minjaenin evde olmaması gerçekten büyük bir şanstı benim içim.
Banyoda dakikalarımı onu düşünerek geçirmiş ve gerçekten şiddetli bir şekilde boşalmıştım. Öyle ki normalde bu tür durumlardan sonra enerjimden pek bir şey kaybetmeyen ben, kendimi yorgun hissetmiştim.
Banyodan çıktığımda Taehyung dediği gibi odasındaydı. Öylece yatağında uzanıyordu ve gözleri ben odaya girene kadar da kapalıydı. İçeriye girdiğimde gözlerini açarak güzelce gülümsemiş, kızardığım için benimle dalga bile geçmemişti.
Bana temiz kıyafetler verdikten sonra henüz havluma sarılıyken yanıma gelerek bana arkamdan sarıldığında bir elimle yanağını kavramış ve diğer yanağına bir öpücük vermiştim. Her ne kadar utansam da alışmam gerektiğini biliyordum ki zaten sadece biraz zamana ihtiyacım vardı.
Babam beni alana kadar vakit benim için biraz yavaş geçmişti. Benden sonra Taehyung banyoya girmişti ve çıktığında hiçbir şey olmamış gibi davranmaya başlamıştı. Bana sürekli sarılmış, kızdırmış, utandırmış ve gülmeme neden olup durmuştu. Kısacası kafamı dağıtmak istemiş ve bunu da başarmıştı.
Fakat Taehyung her ne kadar beni sakinleştirmek adına bir şeyler yapsa da günün sonunda inşa ettiği duvarı yıkmayı adet edindiğini bana hatırlatmayı ihmal etmemişti. Babam gelip beni arayarak aşağıda olduğunu söylediğinde ona veda etmek için boynuna sarılmıştım ve tam da o anda boynuma uzun bir öpücük bırakıp bir eli belimi sararken diğer elini kalçamın üzerinde dinlendirmişti.
"Bugün için teşekkür ederim" demişti gülerek benden ayrıldığı sırada. Ardından da dudaklarıma bir öpücük vermeden önce eklemişti. "Çok zevkliydi. Umarım bunu en kısa sürede üstüne bir şeyler katarak tekrarlarız"
Mızmızlanarak ondan ayrılıp evden çıkmıştım fakat içten içe midem kasılmıştı. Aklıma doluşmasını engelleyemediğim görüntüler ellerimi terletmiş, kasıklarımı karıncalandırmıştı ki eve gittiğimde bir kez daha duş almam gerekmişti.
Şimdi ise sabah olmuştu ve ben babamla birlikte kahvaltı yapıyordum. Biraz sessizdim bugün. Sanki konuşursam babam her şeyi anlarmış gibime geliyordu. Gerçi o zaten sessizliğimden de muhtemelen bir şeyleri anlamıştı.
"Son zamanlarda ruh halin gerçekten fazla değişken" demişti babam. Elinde taze sıktığım portakal suyu dolu bardak vardı ve onu çevirip duruyordu. "Bir gün mutlu, diğer gün üzgünsün. Şimdi de sessizleşmişsin?"
"Taehyung gibi bir arkadaşım varken böyle olmam çok normal. Sen onun gerçek yüzünü görmüyorsun" Umursamaz görünmeye çalışarak omuzlarımı silktiğimde babamın güldüğünü duymuştum.
