22.Bölüm

26 5 0
                                    

Adımlarımız villaya yaklaştıkça seyrekleşiyordu. Daha da yavaş yürümeye devam ediyorduk. Villa görüş açımıza girdiğinde derin nefesler aldım. Buraya en başında gizli gizli ama içimdeki sonsuz umut dolu halde gelmiştim. Ve sanırım son gelişimde ise, adımlarım gitmek istemiyor, göz yaşlarımın şelale gibi akmasına engel olmaya çalışıyordum. Bir adım önümde yürüyen Ilgaz ve Hale'ye baktım. Şaka gibiydi, onların benim her şeyim olması şaka gibiydi. Dost nedir? İşte ben bunu şuan öğrenmiştim. Bana bunu olaylar yaşanmadan önce sorsalardı, beraber yıllar geçirdiğin,her isteğini yapan biri olarak cevaplardım. Ama hayır, cevap asla bu değilmiş. İster en yakının olsun ister en uzak, ister hakkında her şeyi bil ister en az tanıyan sen ol, ya yapışık ikizin olsun yada dünyanın öbür ucundaki.. Zor zamanlarını tecrübeye çeviren, klas ve siyah beyaz hayatını tabloya çeviren kişiydi dost. Senin için en özel olandı, seni en sevendi.. Ve şuan kendime diyorum ki, eğer bir hafta öncesine gidecek olsam, sabahın köründen beri beklerdim o çöp kutusunun başında. Hatta şansım olsa, sokakta geçirdiğim dokuz yıl boyunca umutla beklerdim bana güneş açmasını.. Her ne kadar o şuan solacak olsa da, her ne kadar sonu olmasa da. Evet, asla unutamayacağım bir takım şeyler. 

"Geri dönelim" dedi Ilgaz ama kimse cevap vermedi.

Villaya daha da yaklaştıktan sonra, polis arabaları gözüme çarptı. Gözlerimin büyüdüğünü hissediyordum.

"Oha" üçümüz aynı anda bunu söylemiştik. 

"Polis var.." dedi Ilgaz. Üçümüzün birbirine bakışları devam ediyordu, sanırım hayal etmeniz zor olmamıştır. 

"Hayır, geri dönüyoruz" dedi Hale. İlk kez bu kadar kararsızdı, bu cevabı beni çok rahatlatmıştı. Derin nefesler verdim, villa önündeki polisleri hala görüyorduk. Korkutucuydu, Allah kahretsin. Şuan geleceğimi Hale'ye bırakmıştım, başka seçeneğim yoktu. Ve bundan da asla pişman değildim.. Asla!

Villaya çok aşırı yavaş adımlarımızla yaklaştık, caddenin sonuna yakındık-ve villa da zaten burdaydı- eğer yoldan karşıya geçersek, varacaktık. Bence buna değmezdi de.

"Baş belaları" 

Alya'nın sesini duymamla kalp atışlarım yüz metreden hissedilecek kadar artmıştı. Titreyerek arkamı döndüm, ve evet yine buradaydı. Sosyal medya kızı, havalı, üstün. Kararlı duran birine benziyordu ve bakışları dimdikti.

"Buyur" dedi Hale kendinden emin bir şekilde. Öz güven bazen tehlikeli olabiliyor, değil mi?

Alya'ya yaklaştı bir adım, ve Alya da ona. Ortamda çatışma çıkmasından korkuyordum, çünkü gerçekten olabilirdi. Her şeyi beklerdim bunlardan, her şeyi. Şimdi düşünüyorum da, Alya bana bu aile arasındaki meseleyi anlatıp sonra dövse sövse ve serbest bıraksa kabul ederdim bile.

"Alya! Manyak mısın sen?" 

Arkadan duyduğum ses ile bakışlarımızı yine villadan tarafa çevirdik. Korku ve adrenalin yine bedenimi ele geçiriyordu. Alya'ya seslenen kişi sanırım beni villada rehin alan kızdı. Onu şimdi daha rahat görmüştüm. Ciddi ve ergen bir tipi vardı.

"Nasıl terk edersin mekanı? Planı mı unuttun?"

Yaklaşan adımlarıyla göz göze geldiğimizde kaşlarını çatarak Alya'ya baktı. "Bu gerizekalılarla ne işin var senin, bana ihanet edip buraya mı geldin?"

"Evet canım, buraya geldim. Kaya ailesinden birine mi hesap vereceğim?"

Hale ve Ilgaz'a baktım. Hale düşünceliydi,Ilgaz ise kedi gibiydi. Olanları dinliyordu.

"Öyle mi Alya Eroğlu?"

"Öyle, Güneş Kaya"

"İsimleriniz de kişiliğiniz gibi, fazla alakasız. Birbirine asla yakışmayan, yan yana olamayan tiplerden"

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 23, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Gizemli AdresWhere stories live. Discover now