20.Bölüm

21 7 0
                                    

"Sen kimsin?" dedi bana sert bir ses tonuyla,kelimeleri bastırarak.

"P-Pınar Zeynep" dedim kelimeler ağzımdan zar zor çıkarak. Kız bana tuttuğu bıçağı çekmeden tutmaya devam etti.

Göz yaşlarım dayanılmaz bir boyuta geldiği anda,birkaç adım geri çekildi. Bende derin bir nefes verdim.

"Ben buradan değilim" diye fısıldadım, gerekirse her şeyi baştan anlatabilirdim ona. Ama ben savaşçıydım. Yenilmezdim.

"Bunu nerden bileceğim?" diyerek bıçağı bana biraz daha yaklaştırdı. Göz yaşlarım dayanılmaz boyuta gelmişti ama fazla umursamıyordu.

"Nikol,indir o bıçağı" arkamdan duyduğum bu erkek sesiyle arkamı döndüm. Başka biri adının Nikol olduğunu öğrendiğim kıza seslenmişti.

Nikol bıçağı yavaş yavaş indirip, "İşi bitirmeye gelmedik mi abi?" dedi ciddi bir soru halinde.

"Ver o bıçağı bana" dedi sinirli ve sert bir ses tonuyla. Ben bu sırada aşırı yavaş adımlar atarak kapıya yöneliyordum. Kapının önüne geldiğim sırada ikisi de sert bakışlarını bana çevirdi, ama umrumda olmadan bahçeye koştum. Neden yaptığımı bilmiyordum, bahçeye çıkıp aynı şeyi bana yine yaşatabilirlerdi. Ama aklıma gelen ilk şeye uydum.

Evin yan duvarında ağlamaya başladım. Birkaç dakika böyle geçtikten sonra etrafıma baktım.

"Pınar" yanımdan duyduğum fısıltı sesiyle irkilip ona baktım. Ilgaz,buradaydı. Benim yanımda,peki neden?

"Ilgaz!"

"Sus" dedi endişeli halde ve onunla gelmemi söyledi. Ne yapacağımı veya yapmam gerektiğini bilmiyordum ve ona uydum.

Bahçe duvarından atladıktan sonra onun arkasından koşmaya başladım,kaç dakika koştuk bilmiyorum ama nefes nefese kalıp yere düştüm.

"Yeterince uzaklaştık" dedim nefesimi ağacın dibinde düzene sokmaya çalışırken. O da yanıma oturdu.

"İyi misin?" dedi ve nefesimi düzene sokup cevap verdim. "Evet" dedim. Peki gerçekten iyi miydim,sanırım hayır. 

"Hale nerede acaba?" bunu fısıldadım.

"Cidden bunu mu düşünüyorsun şuan"

"O benim hayatımdaki tek insan..." diye fısıldadım. Etrafını izledi ve bana döndü.

"Villaya gidelim, oradadır"

Başımla onaylayıp ağır adımlarla villaya geldiğimiz sırada, kapıda birinin bizi tutması bir oldu. Kendimi sıkıyor ve ağlamamak için zor duruyordum.

Arkamdaki benden yaşça büyük kız beni sıkıca tutarken önde bir adam volta atıyordu kendi kendine.

"Allah belanızı versin, gerçekten sıkıldım hepinizden"

Ben bu aileden değildim, hiç kimsesi değildim burdan birinin. Şuan rehin tutulmamın tek sebebi lanet merakımdı, pişman mıydım? Sanırım.

"Bir dakika!" Hale'nin sesini duymamak ağlamamak için sıktığım gözlerimi umutla açtım ve istemsizce gülümsedim.

"Ah, gelmiş küçük hanım" dedi volta atan adam.

"Bir anlaşma istiyorum" dedi. Ne? Anlaşma mı? Ne diyebilirdi ki onlara.. Bazen fazla saçma planları oluyordu.

"Küçük hanım,size barbie bebek falan alıp karşılığında bu arkadaşlarınızın bizde kalmasını falan isteyecekseniz, kabulum"

Hale imali bir gülüşle cevapladı. "Onları bırakırsınız ve biz de istediğinizi veririz." dedi. İstediğini mi verecek?

Gizemli AdresWhere stories live. Discover now