16.Bölüm

16 7 1
                                    

"Unutma,hayallerin sadece gerçeklik boyutu acıtmaz..."

Tanımadığım birinin evinde geçirdiğim gün,sokakta üşümediğime dua ettim. Kahvaltı sofrasına çağırıldım ve güzelce yemek yedim. İrem abla ile sohbet ettim gibi.. Ama bu,böyle kaldı. Devamı yoktu. Çünkü bir anlık mutluluk ömür boyu sürmezdi. Hale gibi tanımadığım insanların iyiliklerini suistimal ederek gizlice mi kalacaktım? Hayır. Ve yine sokaktayım.

İşte sen busun Pınar Zeynep Karaca. Bu,senin kaderin bir trafik kazasına bağlıydı. Ve sen,busun.

...

1 gün önce- saat 19:30

Hale'den..

Pınar bize bir şeyler almaya gittiğinden beri içimde oluşan gereksiz tedirginlik büyümeye başlamıştı. Dalga ile bir süre onu bekledim.

"Hale,bu kız kim?"

"Arkadaşım,Dalga. Kim olmasını bekliyorsun?"

"Bilemem" dedi başımı sallayarak. Gözlerimi devirdim,aşırı kıskançtı.

"Gidelim şunun peşinden,on beş dakika oldu." dedi Dalga. Başımı sallayıp markete doğru yürümeye başladım.

Yolda giderken,başıma hızla vurulan bir şeyin etkisiyle kendimi kaybettim. Ne? Bu cidden olmuş muydu,başımdan aşağı akan cidden kendi kanım mıydı? Ve cam parçaları, cidden miydi?

Acı içinde arkamı bile dönemeden yerde buldum kendimi. Dönen gözlerim,nefes alamayan halim.

"HALE!" Evet bu Dalga'nın sesiydi. Bana bunu yapan o değildi demek.

"Gitti,orospu çocuğu. Sana vuran kişi kaçtı!" sesi aşırı hiddetliydi. Görüntüler bulanık,sesler kısılmaya başlamıştı.

Dalga'nın bitmek bilmeyen göz yaşları benim üzerime damlarken.. Bitti. Ve karanlık, işte bu Hale Özkara. Kaderin bu.
..
"Uyan!" başımda hâlâ ağlayan Dalga,başka kimse yok. Kendimi bulduğum yer hastane odası.

"Uyandı,gerçekten uyandı doktor hanım!" diye başımda bağırdı Dalga. O sırada kapının önünde olduğunu anladığım doktor içeri girdi. Bende yattığım yerde düzleştim.

"İyi misin Hale'cim?" diye sordu. Saçları beline kadar gelen,muhtemelen henüz yeni doktor olmuş güzel biriydi.

"İ-İyiyim"dedim odada göz gezdirirken. Pınar neredeydi? Yoktu.

"Pınar nerede?" diye fısıldadım. Dalga ise kaşlarını kaldırdı. Anlamıştım,o sırada yoktu.

"Sen bayıldıktan sonra hemen çevredekilerin arabasına atlayıp seni buraya yetiştirdik. Görmemiştir"

Başımı salladım. Kim bilir şuan neredeydi ve ne kadar merak etmişti?

"Korkma,buluruz" dedi Dalga. Yine başımı salladım.

"Üç gün burada kalacaksın tatlım. Sonra duruma göre seni taburcu edeceğiz."dedi." Ayrıca kapıda polisler var,ifade alacaklar. Sana vuran kişiyi bulmak için"

"Olur" dedim. Hâlâ başım biraz sızlıyordu ama sorun değildi. İyi olduğuma şükretmeliydim.

Doktor çıkar çıkmaz iki polis girdi. Ellerinde bir kağıt ile yanıma geldiler.

"Geçmiş olsun,küçük hanım" dedi polis. Ve hemen ardından soruları sormaya başladı.

"Biraz anlatır mısın?"

"Anlatacak bir şey yok. Biri kafama ağır bir şey geçirdi,vazo olabilir" dedim.

"Evet,vazoydu. Olayın olduğu yerde parçaları duruyor" dedi Dalga.

Gizemli AdresOnde histórias criam vida. Descubra agora