6.Bölüm

22 11 1
                                    

Uykunun ortasında Hale'nin beni dürtmesiyle uyandım.

"Sus!"

"Noldu?" diye fısıldadım. Camdan kafasını hafifçe çıkarıp hemen geri indirdi.

"Arabanın sahibi geliyor."

Kafamı cama doğru hafifçe çıkarıp etrafa göz gezdirdim ama kimse yoktu.

"Nereden anladın?"

Hale korku ve nefes nefese saklanıyordu. Planları tutmamış olmasından mı,korkudan mı bilmiyorum ama bende endişelenmeye başlamıştım. Sonuçta hayatımı onun kararına bırakmıştım.

"Sen,sen zayıfsın gel şuraya" deyip kolumdan çantaların arkasına çekti.

"Napıyors-" eliyle ağzımı kapadı. Yere çömelip üzerime bütün çantaları aldım. Gözüküp gözükmediğimi bilmiyordum ama nefes alamıyordum.

"Hale" diye fısıldadım, defalarca kez.

Ses yok.

Kafamı kaldırıp arabaya baktım.

Gitmişti.

"Hale!"

O an,kalp atışlarımı tahmin dahi edemezsiniz. Şu anki duruma en çok uyan şey,onun bir tuzak olmasıydı.

Arabaya iyice yaklaşan ayak sesleri duyduğumda kendimi iyice büzüştürerek durdum. Hale'nin dediği gibi 47-48 yaşlarında olan bir adam arabayı açmış ve bir şeylere bakmıştı. Ağzındaki kürdanı yere attıö ve arabada bir şeyler incelemeye başladı.

"Nereye koymuştum bunu ya?" diye söylendi. O sırada Hale'nin sesini duydum.

"Sabri amca,selam" dedi.

"Aaa,Hale'cim" dedi gülümseyerek. Hale sanırım rol yapıyordu, ve bende beni görmesi ihtimalı yüzünden tir tir titriyordum.

"Ne arıyordun, belki ben bulurum dedi Hale bagaja doğru yürüyerek. O an tuttuğum nefesimi rahatlıkla verdim. İçime su serpilmişti.

"Kızım şu gömlekti de, Allah bilir nereye koydum."

Hale bagajı açar açmaz göz göze geldik. Bana gülümseyerek göz kırptı. Benim çantanın içine tıktığım gömleği çıkarıp hemen ona verdim.

"Buldum Sabri amca, bu mu?" dedi kaldırarak. Bana tekrar güven veren bir bakış atıp bagajı kapattı. Bende sıkıştığım yerden özgürlük halinde çantaları üstümden atıp rahatça nefes aldım. Harbiden çok korkmuştum.

"Allah razı olsun kızım,yanlız" dedi adının Sabri olduğunu öğrendiğim amca. "Senin gecenin bu saatinde yanlız ne işin var sokakta?"

"Şey ya, annem çöpü atmak için dışarı çıkmıştı da. Merak ettim bende"

"Bu saatte çöp atmaya mı çıkılır,annene de söyle bir daha yapmasın." dedi apartmana doğru yürürken "Annene çok selam söyle" dedi ve apartmana girdi.

Sabri amcanın gittiğinden kesin emin olunca bagajın kapısını açıp girdi Hale de.

"Ödüm koptu yemin ederim" dedim. Hale de başıyla onayladı.

Bir süre yüzüne baktım. Sonra sımsıkı sarıldım ona,o da bana.

O an,harbiden özlediğimi fark ettim. Çok sevdiğin birine sarılmayı.

"İyiki varsın" dedi. Bu cümleyi bana kaç kişi daha söyledi bilmiyorum. En son, yedi yıl felan önce annem demişti.

"Sende"

Gözlerimin dolduğunu hissettim. Şuan anneme sarılmak istiyordum,veya babama. Sarılıp asla bırakmamak.

Küçükken annem bana sıkıca sarıldığı zamanlar "Ya anne bırak artık" dediğim zamanlar.. Keşke bırakmasalardı.

"Hale,neden yalan söyledin adama?"

"Anlatsa mıydım?"

"Hayır da.. Neyse ne bileyim boşver. Sonuçta şuan rahatız"

"Değiliz,her an herşey olabilir. Apaçık sokaktayız."

"Sen nereye gittin bir anda?"

"Bir yere gitmedim. Aracın diğer tarafına saklandım. Adam yaklaşınca da diğer tarafa doğru ilerledim. Sonra senin korktuğunu tahmin ettim ve sanki uzaktan geliyormuş gibi yaptım. Sanırım eğer ben gelmeseydim şuan sen bahane uydurmaya çalışıyor olurdun."

"Hale,iyiki varsın" tekrar ona sarıldım. Söylemek istediğim her iyiki varsın için. Bu kızın tuzak olduğunu düşünerek çok hata etmiştim. O beni tuzaktan koruyabilen gerçek dosttu.

"Pınar,hani sen şu Akça abla felan olayını merak ediyorsun ya. Bende merak saldım,villada kalmaya devam edeceğimiz zaman bunu çözelim olur mu?"

"Olur"

Gülümseyerek tekrar yattım ve uyudum.

**

Gizemli AdresWhere stories live. Discover now