"Öptün mü öpmedin mi o kısmı söylemedin."diyen Efsun'la yutkunup bozulan ifademle yüzüne baktım. Boğazımda hissettiğim baskı geçmek bilmiyordu. Kalbimde müthiş bir sancı damarlarımı tıkamak üzere yola çıkmıştı sanki."Öpmedim."dedim boğukça. Dudaklarım titrerken burnumu çekip sürekli aralanan dudaklarımdan ıslıklı nefesler aldım. "Neden öpeceğim hem? Diyorum ya kızım, ağzıma sıçıp bıraktı, evinden attı diye. Öyle adam öpülür mü?" deyip gözlerimi aceleyle ellerime düşürdüm. Hırıltı kaçan dudaklarım, gerdanıma uzanan soluk borumu azar azar titretiyordu. "Benim anlamadığım şey, bunu mahalleye yayan kim?" diyerek parmağıyla çenesini okşayan Selim'e omuz silktim. "Ne bileyim, hem ne önemi var ki? Bana inanması lazımdı. İnanmadı." derken kısılan sesim, çok geçmeden içimde kayboldu. "Yağız amirin aşık olup olmadığını anlamak isterken Meryem'in aşık olduğunu anladık iyi mi?" diyen Sultan'la almış olduğum nefes boğazımda kaldığında kucağıma doğru eğilip öksürmeye başladım. Yeni yeni kurumaya başlayan göz pınarlarım tekrardan dolduğu anda yanağındaki nemi tek elimle sildim.

"Ne konuşuyorsun kızım sen? Ben ne alaka hıammına?" dedim kendime geldiğimde. Kalbimin hızı artarken, damarlarımda gezinen karıncaları elimi kollarıma sürerek def etmeye çalıştım. "Ne demek ne alaka? Adam sana inanmadı diye ağlıyorsun geceden beri. Annen uyandı da kahvaltı hazırlıyor içeride." dediğinde açık ağzımla cama döndüm. Odayı aydınlatan ışığın avizeden değil de güneşten geldiğini fark ederken, açık kalan ağzım Efsun'un eliyle kapatıldı.

"Ana, sabah olmuş ya." dedim odadaki yüzleri tekrar izlerken. "Aşık mısın gerçekten?" diyen Cansel'le başımı şiddetle sağa sola salladım. Boynumdan ince bir kırılma sesi yükselirken korkuyla durdurduğum başımla sık sık nefeslendim. "Boynum kırıldı galiba."dedim söyleneni duymazdan gelirken. "Meryem, seviyorsun galiba." diyerek eliyle kolumu okşayan Efsun'u da duymazdan geldim. "Ay, gerçekten kırıldı boynum." deyip elimle boynumu ovalamaya başladım. Parmaklarım tenime ağır ağır sürtündüğünde gırtlağıma kayan elim, orada kemikten bir çıkıntı aradı. Parmaklarımın dokunmak istediği yer belliydi. Pavyon gülünün tir tir titreyen adem elmasının aynısı neden bende yoktu? Bende istiyordum.

Hepsi göğüslerini havalandıracak bir nefes alıp sustuklarında sırıttım. "Annem çok güzel menemen yapar bak. Sizi bilerek bu kadar beklettim." dediğimde göz göze geldiğim Efsun bakışlarını devirdi. "Kesin öyledir Meryem. Ayrıca annenin yaptığı menemen değil tavada yanardağ bildiğin. Yiyince otomatik olarak ejderha genlerine sahip olup her ağzını açtığında ateş püskürüyorsun." dedi alayla. Kaşlarımı çattım. "Bana öyle gelmiyor, aşk olsun. Yemeseydin, annem duyarsa çok ağlar." dedim ters ters. Karnını doyurduğumuz insan nankör çıkmıştı a dostlar.

"Senin ağzından menemen yemeden de ateş fışkırıyor zaten, yılan dilli." deyip orta ve işaret parmağını birbirinden ayırarak çatallı bir yılan dili yapan Selim'e ağlamaktan ağrıyan gözlerimi diktim. "Sen casus mu olucaksın lan başımıza yoksa? O kart adamın yerini sen mi aldın pis kepaze? Sana şunu söyle de üzülsün bunu söyle de ağlasın diyor değil mi?" diye sordum merakla. Saatlerdir biri gitmişti biri gelmişti resmen. Hayır yani, senin neyineydi bana kötü laf etmek.

"Biz gidelim artık, baban 'erkekte mi var odada?' diye soruyordu demin." diyen Selim söylediklerimi zerre ciddiye almış gibi değildi. Yavaşça masadan destek alarak ayaklandı. Asiye de onunla birlikte ayaklandığında içerlenip bakışlarımı peçete tepesine diktim. "Efsun da eve gider, yalnız kaldım yine."dedim fısıltıyla. Yalnız kalmak istemiyordum. Yalnız kalırsam ağlardım. Durmadan ağlardım hemde.

Yatağa oturan bedenler birer birer ayaklanırken, kalkan ağırlıklardan dolayı yatağım yavaşça yükseldi."Beş yüz kilosun Asiye beş yüz. Sadece sen yetersin yatağı çökertmeye." dedim sinirle. Bakışlarım uzun boyunu izlerken Asiye'nin trans olup olmadığını merak etmeye başlamıştım çoktan. "Çok konuşma vallahi bir çarparım silinirsin yeryüzünden." deyip odanın çıkışına yöneldiğinde yüzümü buruşturup arkasından taklidini yaptım.

POLİSLE BAŞI DERTTE( TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now