26.

4.3K 275 47
                                    


Yazım hataları varsa affola iyi okumalar 💖

*

Yüzümde sahici bir gülümsemeyle sokağı izledim. Gözlerimde huzurun verdiği hafif bir nem vardı. Rüzgar usul usul vücudumun açıkta kalan her yerine değerken derince soludum. Akşamın yavaşça çöktüğü sokakta neredeyse kimse yoktu. Evimin önünde, Yağız'ın beni almasını bekliyordum. Saçlarım omuzlarımı okşuyor, giydiğim biker taytın açıkta bıraktığı bacaklarıma meltem naifçe vuruyordu.

Bir haftadır beklediğim evlilik teklifi bu gece de gelmezse gerçekten sıkıntı çıkacaktı. Bu iş çok uzamıştı artık. Evimin içine kadar babalı oğullu girmiş olmaları bir şeylerin bundan sonra adının olması ve belli bir düzen dahilinde gitmesi gerektiğini düşündürüyordu. Evet ben ve kadınlar meclisim tam bir haftadır evlilik teklifi ya da isteme benzeri bir şeyler bekliyorduk. Elde koca bir sıfır vardı. Her gün saatlerce birlikte olmamıza rağmen Yağız evlilik konusu dahi açmıyordu.

Durumum o kadar içler acısıydı ki yağmurdan kaçarken sığınmak için girdiğimiz kafede yapılan doğum günü kutlamasını bile onun bana yaptığı bir sürpriz gibi algılamış, dolu gözlerimle ve şaşırtıcı aptallığımla üstünde 'İyi ki doğdun Müşerref' yazan pastanın mumlarını üflemiştim. Utanmadan Yağız'a sarılmış, 'Evet' bile demiştim.

Müşerref olacak o kız şaşkınlığı bir kenara bırakmış, yağmurdan ıslanmış saçlarımı çeke çeke kökünden koparmıştı maalesef ki. Yağız olacak o aşağılık adamsa gülmekten başka bir şey yapmamıştı. Sonraki akşam beni evden almış, sahilde birlikte zurna dürüm yedikten sonra yediklerimizi eritelim deyip bir güzel koşturmuştu. İnanın bana dostlarım, orada zurna dürümün içinden çıkacak bir yüzük dahi beklemiştim.

En son dün akşamüzeri buluşmuş, Eymen'in yeni başladığı kreşten sarışın, mavi gözlü küçük bir kıza aşık oluşunu pastalı börekli kutlamıştık. O pastanın bana ayrılan bir diliminden bile plastik yüzük çıkmasına razıydım artık. Şişirirken patlattığım yirmi balondan birinin içinden dümdüz bir 'Benimle evlenir misin' yazısına da okeydim. Sinirden tek lokmada yuttuğum pamuk şekerin içinde bir yüzük de yutabilirdim. Her şey olabilirdi ama hiçbir şey olmamıştı. Olmamasına alışmıştık zaten, olacak gibi olup olmayanlardan şikayetimiz vardı. Gün gelecek teraziyi Meryem tekmeleyecekti Yağız efendi.

Aslına bakılırsa aklımda evliliğe dair bir şeyler olduğunu pek söyleyemezdim. Sadece Kudret, İrem ve Efsun olacak arkadaş kılıklıların beni soktuğu bir beklentinin kurbanı olmuştum. Yağız artık ailemden de onay aldığına göre bana evlilik teklifi edebilirdi. Bunu kızlar aynen bu şekilde söylemişti ve ben de ilk başta 'hayatta olmaz, okulum var benim' gibi nedenler sunmuşsam da zamanla, gizliden gizliye böyle bir beklentinin içimde büyüdüğünü fark etmiştim. Kim sevgilisinden evlenme teklifi almak istemezdi ki? Mezun olacaktım, Yağız'dan başkasına aşık olacağımı ve ona olan sevgimin bir gün biteceğini de sanmıyordum. Bu noktada Yağız'dan çok çok emin bile değildim üstelik. Konu bana olan aşkının bir gün bitebileceği düşüncesi değildi, konu onunla evlenmem durumunda şu an bile katlanamadığım nedenlerin tekrar etmesiydi. Unutmayın ki dostlar, tarih tekerrürden ibaretti.

Önümde duran gri renkteki araca baktım. Ön yolcu camı açıldığında gördüğüm tanıdık yüzün kime ait olduğunu anlamaya çalıştım. ''Meryem hanım, biz emniyetten geliyoruz. Selami ben iyi akşamlar.'' Diyen adamla gülümseyip, ''İyi akşamlar Selami abi.'' Dedim. Adam tombul yanaklarıyla gülümseyip, ''Yağız amirin çok acil bi toplantıya katılması gerekti, sizi emniyete kadar götüreceğiz.'' Duyduklarımla gülüşüm bozulsa da başımı sallayıp aracın arka kapısına yöneldim. 'Beş dakikaya geliyorum, hazır ol.' diyen adamın bu kadar kısa süre içinde sevgilisinden daha önemli ne gibi işleri olabilirdi aklım almıyordu. Tamam sen tehlikeydin, tehlikenin içinden gelmiştin ama bu kadar yoğun olabileceğin kadar polisiye suç işlenmiyordu sanki bu şehirde. Narkotik köpeği eğitme toplantına da bir gün katılmayı verseydin keşke.

POLİSLE BAŞI DERTTE( TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin