18

5.9K 380 204
                                    


Yazım hataları varsa özür dilerim mlsf ki. İyi okumalar 🧚🏻‍♀️

*

Sıkıntıyla soluklanıp kalabalığın çatır çutur geçtiği hastane koridoruna doğru uzattığım yaralı ayağıma baktım. Bu ayak biraz daha beklerse yaşam fonksiyonları duracaktı artık çünkü kasığımdan itibaren muhteşem derecede bir hissizlik vardı. Tek bacakla kalırsam o pavyon gülü olacak adamın üç bacağından birini alırdım.

"Abla bir bakar mısın ya rica etsem." Diyen kaba sesi duydumsa da umursamadım. Böyle yoz bir sese ait kimsenin ablası olamazdım. Bu demektir ki, adam bana seslenmiyordu. "Abla. Alo! Sağır mı bu karı yahu?'' Sesi ikinci kez duyarken kimi çağırıyor diye de etrafı izlemeye başlamıştım. Kimse şu abla ortaya çıksaydı da şu sesi bir kez daha duymasaydık.

Omzumda hissettiğim dürtmeyle kaşlarımı çatıp sinirle dönerken, "Bana bak pavyon gülü, insan gibi dokun kolumu deştin. Bacağımı sokarım sana ha!'' Demem ve karşımda hiç tanımadığım bir adamı görmemle kendimi geriye çekmem eş zamanlı gerçekleşmişti.

"Abla bir saattir sesleniyoz. Sağır mısın ya?'' gevşek gevşek oynayan ağzından düşen tükürük uzattığım bacağımda serüvenini noktaladı. "Nerden ablan oluyorum be zırto? Kuduz ağzını uzak tut benden.'' dedimse de ifadesi değişmezken elindeki selpak dolu kutuyu önüme uzattı.

"Bir tane al be ablam. Vallah hiç satış yapamadım, anam kör babam topaldır." Numaracı sesini iyi tanımıştım elbette. Herkesi kandırmak kolaydır, ama bir Meryem Pınarcık'ı kandırmak asla ve asla kolay değildir.

"Param yok. Kaçırdılar beni.'' Dedim ilgisini çekeceğini umarak. "Abla başıma iş açma, alcaksan al, almıyosan gidiyorum.'' Boş sesiyle omuz silkip bakışlarımın yönünü değiştirdim. "Param yokken nasıl alacağım hııammına?'' dediğimde yanımdaki boşluğa oturdu. "Sen de mi fakirsin? Üstün başın da bi kirli zaten, bok gibi de kokuyon. Nerde kalıyon bakim sen?'' Şimdiyse küçük bir çocukla konuşur gibi uysal uysal sorular soruyordu.

"Sokaklarda kalıyorum abi. En son üç gün önce kuru bir ekmek yedim, bir daha yemek nasip olmadı. Aha böyle gezip duruyom da kimse bi kuruş verip, bi ekmek almıyo. İnsanlık ölmüş de gömeni yok.'' Numaradan doldurduğum gözlerimle yüzüne döndüm. Hüzünle bende olan gözleri bir an için vicdan azabı çekmeme neden olacaktı neredeyse. "Tamam bana bakarak konuşma, ağzın kokuyo.'' Başını önüne çevirerek konuştuğunda yüzüm kıpkırmızı kesildi. Anasını avradını pamukkale travertenlerinde suya yatırdığımın oğlu seni. Babanın ağzı kokar terbiyesiz herif. "İki kuruş para ver abi be. Şuradan kuru bi simit alırız.'' Dedim yalandan bir hüzünle. Başını sallayıp elini cebine attığında yaklaşık bir saattir önünde beklediğim tuvaletin nihayetinde kapısı açıldı. Pavyon gülü üstünü başını son kez düzelterek koridorda bana doğru gelmeye başladığında beni bıraktığı yerde ben, bu akşamın enaaayi avındaydım.

Önüme uzatılan beş lirayı aceleyle alırkan Yağız, ben ve yanımdaki selpak satıcısına anlamayan gözlerle bakıyordu. "Sağ ol abim, allah sattığını altın etsin abim." deyip oturduğum yerden cevap beklemeden kalktım. Topallayan ayağımla pıtı pıtı yürümeye başladığımda çok geçmeden pavyon gülünün de yanımda yürümeye başladığını yan bir gözle gördüm.

"O adam ne verdi sana öyle?' diyen şüpheci sesiyle bıkkınca soluklanıp sağ omzum üstünden yüzüne baktım. Avucumda sakladığım beş lirayı önüne uzattım. "Böğünki ennaaaayi avımdan hasılat. Al benzin parana katarsın fakir.''Dedim kolunu dürtüklerken. Oldukça yavaş yürüyordum ve onun da benimle birlikte ağır ağır yürüyüşü hoşuma gidiyordu.

"Sağ ol. Arada yap böyle, senin masraf çok zaten.'' Sivri dili yine ve yine sinirime dokunan şeyler söylerken dudaklarımı ısırdım. Ciddi ciddi uzattığım beş lirayı alıp cebine koyduğundaysa koridorun ortasında durup yüzüne baktım. "Bir saattir nerdesin be adam? Kaç kilometre bu şey bi rahatlayıp gelemedin.'' Dedim gözlerimle bacak arasını gösterirken. Utançla soluyup durduğu yerde elini saçlarına götürdü. O elin biraz önce çok sakıncalı şeyler yaptığını iyi biliyordum. Beyefendinin kobra hiç uslu durmuyordu çünkü. Başkaso yapsa iğreneceğim bir şeyi onun yapması nedense normal geliyordu.

POLİSLE BAŞI DERTTE( TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin